14. Bölüm

103 9 0
                                    

- Ji- Jimin bu ne?
+ Nikâh tarihimiz güzelim. :)

Jimin bildiğin nikâh tarihini almıştı! Ne diyeceğimi bilmeiyordum ki bütün salon birden alkışlamaya başladı. Jimin, elini gömleğinin cebine atıp minik bir kutu çıkardı ve diz çöktü.

+ Benimle evlenir misin Jane?

Şok üstüne şok yaşıyorum! Neler oluyor?! Hiç düşünmeden cevabımı verdim.

- Evet!

Ayağa kalkıp Jimin'e sıkıca sarıldım. Çok şey atlattık,  tabii o kadar da çok sayılmaz ama iyi kötü uzun uzun zaman geçirdik. Yaralandık, neredeyse ölüyordum ama artık sonsuza dek beraberiz. Bu işleri de bırakmak lazım artık. Ölürüz falan! Ne olur ne olmaz.

Hep beraber masaya oturduk ve pastayı kestik. Tabii ki aşçı Jin bey döktürmüştü. Masada her şey vardı.

Masada yiyeceklerimiz bitse de gayet uzun zaman geçirdik. Sohbet ettik, oyun oynadık, güldük, eğlendik... O kadar ki gece olmuştu. Sung da gitmişti

- Bence artık yatalım. Yarın Ji Ah'a kahvaltı ısmarlayacağım.
Ji Ah- Jane hiç gerek yo-
- Olur mu öyle şey, baş başa zaman geçiririz.
Ji Ah- Peki o zaman. Harika olur!
Suga- Anne, Jane! E biz ne olacağız?
- Zaten kahvaltıyı Jin hazırlıyor. Yardım edin siz de.
Namjoon- Ben yardım ederim.

Klasik Namjoon! Zaten hep o yardım ediyor. Neyse artık yaparlar bir şeyler. Herkes odalarına dağıldı, Ji Ah Suga'nın odasında uyuyor, Suga da Hoseok'un odasında. Neden? Çünkü ben oraya iteledim. Kaynaşsın yavrucaklar! :)

Odaya geçince Jimin ile yatağa uzandık.

- Jimin
+ Efendim güzelim
- Bana hep güzelim de.
+ Tamam da neden?
- Hoşuma gidiyor.
+ Ji Ah seni çok sevdi. Çok iyi bir insan diyip duruyor.
- Bende onu çok sevdim. Uzun zaman sonra bir kızla konuşuyorum.
+ Yakında kızımızla konuşursun.

Jimin'in söylediği bu cümle aklıma kazınmıştı. Artık hiç unutmam. Ve o kadar güzel bir cümle ki... Bunu düşünerek uykuya daldım.

...
Sabah alarmım ile uyandım duş aldım. Üzerimi giyinip aşağı indim. Benimle beraber odadan çıkan Ji Ah ile selamlaşıp aşağı indik.

Arabanın anahtarını alıp sürmeye başladım.

- Nereye gidiyoruz?
+ Bildiğim bir yer var. Bir saniye..
- Bekliyorum.

Ji Ah telefonundan navigasyonu açıp telefonu sabitledi.

+ Evleniyorsun Jane. Hep mutlu olun.
- Evet. Çok teşekkür ederim ama zor olacak. Siz de evliydiniz. Evlilik nasıl bir duygu?
+ Çok güzel bir duygu. Bir de minik bir çocuğunuz olursa... Yeme de yanında yat.

Dediği şey ile kocaman bir kahkaha patlattım. Çok lafa dengiydi ve yaşını göstermiyordu. Yaşına nazaran kardeşim gibiydi şahsen.

Adrese geldiğimizde bir masaya oturup siparişlerimizi verdik. Yemeklerimiz gelene kadar konuştuk. Yemeklerimiz gelince de konuştuk. Uzun uzun sohbet ettik. Ama aklımda kalan cümlesi şey idi:

+ Jane, Jimin'i ailen ile tanıştır. Onlara göster onu.

Aklıma gelmemişti ama harika bir fikirdi. İlk fırsatta yanlarına götüreceğim. Sonuç olarak onlar benim ailem. Jimin'i görmeliler.

Ji Ah'ın yarın gitmesi beni üzüyordu. Küçük bir nikâh yapacaktık ve Ji Ah'ın da olmasını istiyordum. O artık benim ablam sayılırdı.

Hayat Listesi /PJM✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin