9.BÖLGE:VİRÜS

BÖLÜM:2

"Bana bak Jong oppa, eğer beni ve Jin oppamı şimdiden satacak olursan rüyana girer ve seni boğarım. Kaltığın zamanda ellerimin izini hâlâ boğazında görürsün!"

Minyeon'un tatlı tehdidinin ardından Jong göz devirmiş, Jin ise ezberlemekte olduğu kitabıyla başbaşa olmak istiyordu. Bir kez daha.

Stajyer olduğu için bir sınava daha girecekti ve bu sınav sayesinde doktor olabilecekti. Gerçi şimdi kısmen de olsa bir doktor sayılabilirdi ama o yine de sınava bir an önce girmeyi istiyordu.

"Kesin sesinizi! Sizin yüzünüzden aynı yeri beş kere okumak zorunda kalıyorum."

Jin'in çıkışmasından sınra Minyeon saçını düzeltip onu duymamış gibi yaptı. Jong ise Somin'e atacağı mesajlar yüzünden Jin'i duymuyordu bile.

"Kimlere ne diyorsam ben de!"
Ardından tekrar kitabına dönmüştü. Minyeon ve Jong'un kavgası, akşam içecekleri soju yüzündendi. Hepsi bu sefer Jong'un evinde içmeye gideceklerdi. Bu yüzden Jong Somin'e nasıl mesaj atacağını düşünüyordu. Somin hayatta onun evine gitmek istemezdi.

Minyeon'un tehditi ise, genelde Jong'un onlar yerine hemen sarhoş olup Somin'e yürümesi yüzündendi. Önce sarhoş olmama yarışına girerlerdi. Hatta hemen hemen Jong kazanırdı ama sonradan sarhoş olmaya çalışırdı. Çünkü bir tek bu şekilde Somin'e açılabiliyordu.

"Gençler, ne yazsam? Sominciğim akşam soju içeceğiz ve gelmezsen kafamı duvarlara sürtüp alev çıkartırım. Bu yüzden de evim yanar. Eğer ölmememi istemiyorsan gelemlisin."

Minyeon ve Jin aynı anda Jong'a bakmıştılar.

"Haa öyle yaz. Sen öyle yaz ya, hemen kabul eder(!)"
Jin cümlesini bitirdikten sonra kitabına geri dönmüştü.

"Jong oppa bence böyle yazma. Çünkü, Somin zaten senin ölmeni istedi. Hem de hiç şüphesiz."

Son cümlesini imayla söyleyince Jong gözlerini devirmişti.

"Ne yazıyım o zaman sizi sik-"
Jin'in öksürüğünden sonra susmak zorunda kalmıştı.

"Farkındaysan burada bir kız var ve sen küfür etmeyi düşünüyorsun. Bir an önce şu saçmalığı kesin ve sizin yüzünüzden aynı yeri beş kere okumak zorunda kalmıyım."

Jin sözünü bitirdikten sonra Minyeon gözlerini devirdi tekrardan. Bu gidişle gözleri ters dönücekti ama gözlerini devirmezse de olmazdı şimdi.

"İyi ya işte, daha çabuk ezberlersin."
Jong konuştuktan sonra Minyeon kıkırdamıştı. Cidden Jong, dayanılmazdı.

"İviviv.."
Jin kendince Jong'u yansılamaya çalışırken içeriye Haneul doktor girmişti.

Jin anında yerinden kalkarken diğerleri de kalkmıştı. Şu an Jin sadece rezil olmadığını duymak istiyordu.

"Ah Seokjin buradasın demek. Benimle bir gelir misin? Seninle özel olarak konuşmama gerek."

Jin etrafına bakınca Jong'u dürtüklemişti
"Şşt, sana diyor."

Jong salakça Haneul'a sırıtırken bu sefer o Jin'i dürtükledi.
"Saçmalama oğlum, asıl sana diyor. Benim adım Seokjin mi?"

Minyeon ikisinin garip davranışlarına göz devirirken Jin'i yanından öne doğru itti.

"Ah hocam, Seokjin oppam bu sıralar fazla ezber yapıyor da. Adını unutmuş garibim."

Jong ve Minyeon kıkırdamaya başlarken, Jin de onlara kötü bakışlarını yollamaya başlamıştı. Ardından önüne dönüp kendisinden dört-beş yaş büyük olana kadına baktı