BÖLÜM: 12

19 8 108
                                    

12 GÜN SONRA

"Bay Lee, hastanemizde şimdilik her şey yerli yerinde. Hastalarımız gittikçe azalıyor ve entübe durumunda olan hastalarda ciddi oranda azalma var. "

"Bu çok iyi bir haber Bayan Haneul. Peki toplamda virüse yakalanan hasta sayımız ve yoğun bakımda olan hasta sayımız kaçtır?" diye sordu Lee Joon.

"Şöyle ki, hasta sayımızda ciddi bir azalma var ve şuanlık 489 kişi olarak görülüyor. Bildiğiniz üzere 940 hasta ile başlayıp bu seviyeye indirmemiz olağan üstü bir şey." dedi ve durdu Haneul.

"Yoğun bakımda olan hasta sayımız, 56'dır ve bu da iyi bir iş çıkardığımızın kanıtıdır. Başta 105 kişiydi ve yine azalma oldu. Lakin, yoğun bakımında olan hastalarımız iyileşemedi. 49 hastamız da vefat etti." dedi Haneul üzgün bir şekilde.

Bay Lee başını sallayıp bir diğer sorusuna geçti.
"Yeni gelen doktorlarda bir sıkıntı var mı?"

"Hayır Bay Lee, hepsi işine odaklanmış bir şekilde. Şu ana kadar bir şikayetlerini duymadım." dedi Haneul.

"Peki, tıbbi malzemeler de eksiklik söz konusu mu?" diye sordu bu defa.

"Hayır efendim ama N-95 ve cerrahi maskelerimiz de azalma var. Eğer ihtiyaç duyulursa bir tek bunlara duyulur." diye ifade etti.

"Tamam Bayan Haneul. Bilgi aktarımınız için teşekkür ederim. Çıkabilirsiniz" dedikten sonra eliyle kapıyı gösterdi.

Haneul saygı selamının ardından odadan çıkmıştı. Artık eskisi gibi hastalar fazla yoktu. Yani, en azındam koridorlarda görmüyordu onları.
Şu on iki günde neler değişmişti böyle. Herkesin psikolojisi altüst olmuştu. Yine de kimse pes etmemişti.

"Haneul hocam!" gelen sesle düşüncelerinden kurtulup Minyeon'a baktı.
Şu on iki günlük süreç içerisinde, kriz geçirdikten sonra, kendisini fazla zorlamıştı.

"Efendim Minyeon?"
Minyeon yaklaşarak Haneul'un yakınına geldi.
"Hocam, personellere de yapılan test için sizi çağırıyorlar. Zemin katta test yapılıyor." dedi.

Haneul gergince nefes aldı. Umuyordu ki, hiçbir personeller de pozitiflik söz konusu olmasın.
"Teşekkürler Minyeon." dedi ve ardından zemin kata gitmek için asansöre bindi.

Gergindi biraz ve sonucu ne çıkarsa çıksın tek düşündüğü kimseye bir şey olmamasıydı.
Sıkıntılı nefesini verip içeriye girdi. Mingi'yi görünce gülümsemeden edemedi. Bu hastanede ki en iyi arkadaşlarından birisiydi.
Bir diğeri Daewok'du ama, şimdi yoktu...

"Hah, Haneul gelsene." dedi Mingi.
Haneul yüzünden eksiltmediği gülümsemesiyle döner sandalyeye oturdu.

Test için hazırlanan personele baktı. Koruyucu tulumunu giymiş, cerrahi maskesini takmış ve gelen kokuya göre her tarafını dezenfekte etmişti.

Korunması lâzımdı tabii. Kimse istemezdi bu virüsün kimseye bulaşmasını.

"Sen test yaptırdın mı?" diye sordu Haneul. Bu sırada personel yanına gelmiş ve testin paketini açıyordu.
"Evet, sonuçları bekliyorum." dedi ardından.

Sonuçlar dört gün sonra çıkardı genelde. En hızlısı ise 24 saat sonra.
Haneul, endişeliydi aslında. İçinde hiç olmadık bir korku vardı.

Personel ağzını açması için uyarı yapınca gergince ağzını açıp boğazına değen çubuğun bir an önce çıkmasını bekledi.

Odada yankılanan kapı sesiyle, Mingi'nin odak noktası değişti. Gelen Minyeon'du.
"Hocam, konuşabilir miyiz?" dedi Haneul'un test yaptırdığını görünce, endişelendirmemek adına Mingi'yi çağırdı.

9.BÖLGE:VİRÜSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin