05.02.20

1.5K 94 2
                                    

Bir gün boyunca uyumuştu Afra şimdiyse vakit ikinci günün öğleden sonrasına gelirken sayıklamaya başlamıştı.

"Babanne...babanne...nerdesin?...babanne...gitme!"

Bağırarak kalkmıştı yattığı yerden. Bir süre gördüğü rüyanın etkisinden çıkmaya çalıştı daha sonra ise olanları zihninde canlandırmayı. Sonraysa usul usul ağlamaya başladı ve karşısında onu pür dikkat izleyen kişiden habersiz konuşmaya başladı.

"Babanne bak gördün mü yine yaşadım aynı şeyleri ve yine girdin rüyama daha önce de olduğu gibi. Ama rüyalarımda koruyamazsın ki beni şimdi yanımda olsaydın yatırırdın dizlerine okşardın saçlarımı 'Geçecek' derdin 'Her şey geçecek kuzum merak etme' sonra o en sevdiğim kurabiyelerden yapardın hani çikolatalı olan var ya. Biliyor musun babanne sen gittikten sonra kimse yapmadı bana kurabiye. Sonra da zaten ben küstüm her şeye. Babanne...Sana çok ihtiyacım var."

Artık ağlaması da şiddetlenmişti Afra'nın fakat artık ağlayan tek kişi o değildi karşısında onu dinlerken ağladığını bile fark etmeyen biri vardı. Sonra ise daha fazla orada duramayıp ayrıldı ve Afra da tekrar kendini uykunun güvenli kollarına bıraktı kendini. Uyumadan önce 'belki' diye geçirdi içinden 'belki bu sefer sarılabilirim'

Vare

"Hocam bir şey bulabildiniz mi?"

"Üzgünüm çocuklar"

İki gündür bu iki kelimeyi duymaktan yorulmuştum. Yoktu. Tam iki gündür yoktu. Kendi mi bir yere gitti? Biri mi bir şey yaptı hiçbir şey bilmiyorduk. Mert okula gelmiyordu Afra'yı bi umut belki bulurum diye uyku uyumadan arıyordu. Az önce gelmişti yanımıza. Ben kafamı omzuna yaslamış ağlarken yanıma Ece geldi.

"Vare iyi misin?"

Ağlamam şiddetlenirken sımsıkı sarıldım ona. Beni en iyi o anlardı çünkü. Az da olsa benziyordu hikayemiz.

"Değilim Ece. Nasıl iyi olabilirim ki?"

"Tamam güzelim geçecek merak etme. Ben her zaman yanındayım."

Saçlarımı okşarken birinin beni çekmesiyle ayrıldık.

"Mert napıyosun?"

Dememe fırsat vermeden Ece'nin üzerine yürüdü.

"Sen! Söyle nerde Afra!?"

"Ne saçmalıyorsun. Ben nerden bileyim"

"Kızım beni deli etme. Vare'ye saplantılı aşık değil misin? Sen yaptın. Şimdi söyle Afra nerde?"

"Mert saçmalama Ece öyle bir şey yapmaz"

"Nerden biliyorsun Vare. Bilemeyiz. Ama onun yeri gelince ne kadar tehlikeli olduğunu sen biliyorsun"

Evet öyleydi. Sırf bi kız beni öptü diye hastanelik yapmış sonra nasıl olduysa okuldan da gitmesini sağlamıştı ve bu sadece bir tanesinin örneğiydi.

"Evet biliyorum fakat senin de bilmediğin bir şey var. Ece yapmaz çünkü her ne kadar kıskansa da Afra'yı benim yanımda görmek istemese de ben üzülmeyeyim diye susar. Biliyorum çünkü o beni gerçekten seviyor ve seven insan sevdiğinin canı yansın istemez. Dayanamaz ki benim ağlamama. Öyle değil mi Ece?"

Ona baktığımda ağladığını gördüm. Sonra da koşarak sınıftan uzaklaştı.

•••

Afra'yı incelemeye başladı. İki gündür uyuduğu ve üzeri domates lekeleriyle dolu olduğu için pis bir koku yayıyordu. Kendine geldiğini anlamasıyla ses çıkarmadan karşısındaki sandalyeye oturdu.

Yine ağlıyordu Afra. Dizlerini zar zor kendine çekti ve kafasını yasladı. Sonrasında karşısındaki kişinin yerinde sıçramasını sağlayacak bir şekilde bağırdı.

"Sus! Biliyorum. Biliyorum lanet olsun biliyorum sus artık."

Şaşkın bakışlarla karşısındaki Afra'ya bakıyordu. İçinden gelen bir sesse bir sorun olduğunu söylüyordu.

"Daha önce gitmeliydim. Seni dinlemeliydim. Bunların hepsini biliyorum."

Hıçkırıkları kesiyordu konuşmasını ve gittikçe şiddetleniyordu.

"Ama senin anlamadığın şey ilk defa arkadaşlarım oldu. İlk defa ben de sevildim. Ve korkumu yenerek sevdim. Neden artık beni rahat bırakmıyorsun? Umrumda değil anlıyor musun! Burası neresi kim getirdi beni buraya zerre umrumda değil. Evet onlar umrumda sadece. Yine üzdüm. Vare yine bir şey yememiştir ve ona yakışmayarak ağlıyordur. Mert deli olmuştur kesin. Onu neden karıştırıyorsun? Bana ne Aysu'dan. Onun yüzünden oldu. Daha da alışmadan gidebilirdim buradan. Onun yüzünden her şey."

Ağlamaktan akan burnunu çekti ve etrafta bir şeyler aramaya başladı. Gürültünün gelmesiyle yalnız olmadığını anlayan Afra ayağa kalktı. Yapabilecek bir şeyi varmış gibi.

"Kim var orda? Kimsiniz? Ahh"

Kolunda hissettiği acıyla geri yerine oturdu ve karşısındaki kişi konuşmaya başladı.

"Korkma. Banyo yapman gerekiyor ve gözlerini açmaman için bedenini uyuşturacak sadece"

Afra'nın koluna girdi ve üst kata banyoya çıkardı. Afra ise karşısındaki kişinin sesini ayırt edememişti bir türlü. Çok tanıdık geldiğini biliyordu fakat zihni kim olduğunu saklıyordu şu anlık.

Afra küvetin soğukluğuyla irkilirken yavaşça üzeri çıkarılıyordu. Olduğu yerde kıpırdandı.

"Üzerimi çıkarmadan yıka."

"Öyle bir şey yapamam. İlla çıkarmam gerekecek. Hem benden utanacağını zannetmiyorum."

Utanmıyordu zaten. Sadece görmesini istemiyordu. O değil kimsenin bedenini görmesini istemiyordu. Tamamen çıplak kaldığında üzerinde sadece iç çamaşırları vardı.

Karşısındaki kişi sadece fısıldar şekilde "Afra" diyebilmişti. Afra ise ağladığını ses tonundan anlamıştı.

Yavaşça yıkarken bedenini pişmanlığın ilk aşamasını yaşıyordu.

"Ne yaptın sen kendine?"

Cevap vermek yerine susmayı tercih etti.

"Kendini ne hale getirdiğinin farkında mısın? Yaşaman bile büyük bir mucize"

İnatla konuşmuyordu Afra. Onu kaçıran kişi şimdi ona acıdığı için merhamet ettiği düşüncesi yeterince sinirlerini bozmuştu.

Banyodaki işleri bitince üzerini giydirdi. İlk başta anlayamasa da sonradan anlamıştı giydirdiği şeyin bir elbise olduğunu.

"Çıkar bunu."

"Efendim?"

"Hemen çıkar bu elbiseyi. Hadi çıkar!"

Boş gözlerle ağlayan Afra'ya baktı. O an anladı işte. Göründüğünden daha fazlası olduğunu. Yoksa kim bir elbise yüzünden bu denli sinirlenir ve ağlardı ki?

"Çıkaramam başka kıyafet yok"

"O zaman iç çamaşırlarımla durarım yeter ki çıkar şu elbiseyi."

Sonlara doğru sesi kısılmıştı ve yalvarır gibi çıkmıştı. Onu umursamadan tekrar salona döndüler ve yerine oturttu. Yanına da kendisi oturmuştu ve sıkıca sarılmıştı.

"Pişmansın değil mi? Kim olduğunu bilmiyorum ama tanıdığım biri olduğuna eminim. Madem kaçırdın beni gördün o halimi...Öğrenmek ister misin bu acınası halde olan kızın gerçek hikayesini?"

Ne yazacağımı bilemedim bi an xnwmksfg

neyse normalde bu bölümün devamını bugün yazacaktım fakat sonraya kaldı galiba

bir de şey lgbt sıralamasında 791.yiz

umarım beğenirsiniz

seviliyorsunuz, öylesine değil gerçekten

hiç kimsem yok.~herşeyin varHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin