13.06.20

1.3K 69 20
                                    

ÖZEL BÖLÜM 1

"Babaanne napıyorsun?"

"Uyandın mı kuzum ben de sana kurabiye yapacaktım."

"Oleeyy çikolatalı olandan değil mi babaanne?"

"Evet kuzum hadi gel beraber yapalım"

"Ellerimi yıkayıp geliyorum hemeen"

"Afra koşma kuzum. Düşüp bir yerini acıtacaksın."

"Bişey olmaz babaannee. Konuşturmasana ya bir an önce yemek istiyorum o kurabiyelerii"

"Deli kuzum benim daha başlamadık bile"

"Ben bir kurabiye canavarıyım tutmayın benii"

Afra koşarak ellerini yıkamaya giderken babaannesi malzemeleri çıkarmaya başlamıştı.

Torunu onun için dünya demekti. Oğlu öldükten sonra ona kalan tek emanet.

Kalbinde hissettiği ağrıyla bir eli göğsüne giderken diğer eliyle tezgaha dayanmıştı. Gittikçe kesikleşen nefesinden değil de olabilecek en kötü durumda biriciği olan Afra'sına ne olacağından korkuyordu.

Torunun neşe dolu sesi kulaklarına dolmasıyla kendini toparlamaya çalıştı yaşlı kadın.

"Babaanne geldiim. Hadi başlayalım."

Yaşlı kadın olacaklar içine doğmuşcasına yüzüne acı bir tebessüm yerleştirdi ve torununun saçlarını koklayıp öptü.

"Başlayalım kuzum"

Afra yüzünden gülüşünü düşürmeden babaannesine yardım ederken eline aldığı bir avuç unu yaşlı kadının yüzüne attı.

Gülmesini durduramazken kendisi de yüzüne un yemişti ve böylece yaşlı kadın ve torunu arasında küçük bir un savaşı çıkmıştı.

İkiside kahkahasını durduramazken yaşlı kadın birden yere yığıldı.

İlk başta Afra ne olduğunu anlayamasa da daha sonrasında içinde tarif edemediği bir hisle babaannesinin baş ucuna oturdu ve omuzlarından sarsmaya başladı.

"Babaanne ne oldu? Hadi kalk babaanne. Babaanne? Hadi, bak yarım kaldı kurabiyemiz daha çikolatalarını ekleyecektik. Sen öyle dedin ya. Babanne... Uyan hadi. Bu da yeni bir oyun mu yoksa. Tamam gözlerimi kapatıyorum beşe kadar sayıcam sen de saklanacaksın değil mi? Tamam kapattım sayıyorum. Biir ikii üüç döört ve beeeş. Açtım gözlerimi. Ama saklanmamışsın. Babaanne..."

Küçük Afra babannesinin kollarına koydu başını ve hıçkırarak ağlamaya başladı.

"Babaanne her yer un oldu diye kızdın mı yoksa? Ama senin de hoşuna gitti zannettim gülüyordun. Babaanne korkuyorum.... Aç gözünü lütfen. Babaanne? Kurabiyemiz... Çikolata ekleyecektik..."

Küçük Afra bir süre daha öyle kaldı. Babaannesinin hala uyanmamasının üzerine üst komşularına gitti. Çıplak ayaklarıyla...

"Hülya teyze kapıyı açın! Hülya teyze!"

"Noldu kızım ne bu halin?"

"Babaannem... Kurabiye... Oyun..."

"Sakin ol güzel kızım. Canan hanıma bir şey mi oldu?"

Afra hıçkırıklarının arasından konuşmayınca karşısında ki kadının kolundan tutarak evlerine götürdü.

Mutfağa geldiklerinde kadın, küçük Afra'yı odasına götürdü ve oradan çıkmamasını iyice tembih etti.

Afra kafasını yastığına gömüp ağlamaya devam etti ta ki uykuya dalıncaya kadar.







hiç kimsem yok.~herşeyin varHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin