"Hissediyorlar. Bebek deyip geçmemek gerek, her biri ayrı birer mucize Jeongguk. Öyle bir mucize ki bu daha gözlerini açmadan hissetmeye başlıyor. Senin üzüntünü, sıkıntını, sevincini, özlemini... Sayamayacağım tüm duygularını hissediyorlar. Kaçışlarını, belki de kaçamayışlarını, direnişlerini, pes edişlerini. Hepsini seninle yaşıyor, ilk seninle öğreniyorlar. Sen sadece bir taşıyıcı değilsin. Sen bu hayattaki ilk sınavlarında onlara yol gösterecek kişisin. Sen bir meleksin. Görevin de bu mucizelere sahip çıkmak. Ama bu sandığın kadar kolay değil. Bazen büyük fedakarlıklar yapman gerekir, asla yapmam dediğin bir şeyi bile yaparsın. Bazen hiçbir şey olmamış gibi davranman gerekir çünkü sen kafana takarsan onlar da etkilenir. Kendine ve onlara vakit ayırmalısın, hiçbir iş dünyaya gelecek yeni bir candan, bebeğinden, önemli değildir."
Karnımda gezinip duran ellerini hipnoz olmuş gibi izlerken ölçüp tartıyordum kafamda her bir kelimesini. Sahi günlerdir dış dünya sorunlarına ve çıkmazlara o kadar takmıştım ki bir kez olsun kendime vakit ayırmamış, sevgimi bebeklerime hissettirememiştim. Aslında şöyle bir düşününce ben bu hamileliği öğrendiğimden beri bir kez olsun doğru düzgün sevinememiş, buna hep bir kaza kurşunu, hep bir sorunmuş gibi bakmıştım.
Bebeklerimi seviyordum, beklenmedik bir anda da girseler hayatıma hepsi benim çok önceden hayalimdi. Ben bu hamileliği son şansım olmasa da kabul edecektim, Taehyung'la hiç mühürlenmemiş olsak da. Çünkü onlar bizim sayemizde varolan mucizelerdi ve ben hepsine kalpten bağlıydım.
Uzanıp tam okşadığı yere bir öpücük bıraktıktan sonra fısıldadı "Miniklerim." diye. Tıpkı arabada yaptığı gibi dinlendiğini bilerek konuştu onlarla. "Siz de çok üzülüyorsunuz biliyorum. Ama hiç merak etmeyin ben bundan sonra hep yanınızda olacağım. Siz gözünüzü açmadan affettireceğim omega babanıza kendimi. Çok mutlu bir aile olacağız. Hem de yedi kişilik kocaman bir aile. Biz de sizinle büyüyecek, olgunlaşacak, sayenizde ebeveyn olmanın zor ve güzel yanlarını tadacağız. Sizi seveceğiz, bu sonsuz sevgiyi de yumruk kadar küçük bir kalbe sığdıracağız. Bunca zaman benim yerime babanıza sahip çıktığınız için teşekkürler. Şimdi izin verdiği sürece onun yanında olmaya ben devam edeceğim. Hem onun, hem sizin. Sizi kaçıracağım, kendinize vakit ayırmanızı sağlayacağım, sevgimi çokça hissettireceğim. Hissettireceğim ki babanız yine uzaklaşmasın benden. Yine karıştırmasınlar onun aklını. Biliyorum, bensiz yapamaz artık. Benden ayırmasınlar onu." Karnımdan kayıp da yumruk yaptığım ellerimi bulduğunda elleri, gözlerine baktım. Yalan söylemediğini kanıtlamaya çalışır gibi tek bir saniye kaçırmıyordu bakışlarını. Her söylediği söz benim için de geçerliydi biliyordum. Limanım diyerek o gece sığındığım adam en zayıf anımı kullanarak alt ediyordu beni. İnanırdım. Öyle çabuk inanırdım ki doğruyu unuturdum. Ben o gece kandırılmaya çok müsaittim. Söylediği her kelimeyi kalbimde hissediyor, ezberime kazıyordum. Çok seviyordum, deliler gibi seviyordum.
"Miniklerim, zorluklarla baş etmeyi öğrendiniz ben yokken. Şimdi ben de size aşkı öğreteceğim, sevmeyi öğreteceğim. Gerçekten bir araya geldikten sonra her gece size güzeller güzeli bu adamın aklımı nasıl başımdan aldığını fısıldayacağım. Çünkü benim bu hayattaki tek başarım çokça sevmek oldu omega babanızı. Öyle çok sevdim ki tarih kitaplarına konu olur. Öyle şeyler atlattım ki onu kazanmak için, sabır taşı olsa çatlar. En güzeli, en değerliyi hak etmek de hep daha zordur. Bu yüzden benim sınavım hiç bitmiyor. Ama değiyor, çünkü inanın her ne kadar belli etmese de o da beni seviyor..."
Hayatımın en uzun gecesiydi sanki o gece. Tüm gün dönmüş dolaşmış yine kendimi Taehyung'un kollarında bulmuştum. Ama ertesi güne uyandığım anda gerçekler tekrar yüzüme çarpmış, beni alaşağı etmişti.
Ben geri dönüşü olmayan bir yola çoktan girmiştim ve şimdi kaçsam da kurtulamayacağım bir noktadaydım. İntikam diye kör olmuş gözlerim yeni yeni açılıyordu. Bebeklerimi düşünüyordum, her şeyi duyan ve hisseden bebeklerimi. Muhtemelen bu başka bir uzun geçecek akşamın sonunda benden, omega babalarından, tiksinecek ve ömürlerinin sonuna kadar nefret edeceklerdi. Yaptığımın hiçbir mantığa sığar yanı yoktu, bunun ben de farkındaydım. Zaten bile bile kabul etmiştim. Haksız olmak, Taehyung'un ihanetini tek başıma taşımaktan kaçmak istemiştim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marriage Promise≒TaeKook [Completed]
FanfictionSeni seviyorum, sana söz veriyorum... ➳ Mpreg, Boy×Boy ➳ TaeKook (Uke Jungkook) ➳ Omegaverse ➳ @firstaroha'ya ithafen yazılmaktadır ➳ Kapak tasarım: @beyzablnt ➳ Tarih: 12.02.2019 - 07.08.2021✔