➳Taehyung➳
Huzursuzdum. Her şey yolundaymış gibi davranmak zordu çünkü hem beni üzen bir olayla baş etmem hem de bu olayı Jeongguk üzülmesin diye saklamam gerekiyordu.
Eğer tüm bunlar yaşanmamış olsaydı, biz bebeklerimizin olacağını beraber öğrenseydik ve önlemlerimizi alsaydık Jeongguk'un beş bebeği birden doğurmasına kesinlikle izin vermezdim. Şimdi ise geç kalmıştım. Karışmaya hakkım bile yokmuş gibi geliyordu ama söz konusu benim eşimdi, ailemdi. Bebek sahibi olmadan da yaşayabilirdik ama Jeongguk olmadan ne anlamı kalırdı ki.
Uzun süredir kendi içimde savaş veriyordum sırf bu yüzden. Bir yanımın en ufak sancıda yüreği ağzına geliyor, diğer yanımsa olumsuz düşünüp durduğum için bana kızıyordu. Sonra kendimi suçlamaya başlıyordum, yalana baş vurup Jeongguk'u aylarca uzaklaşacak kadar tiksindirdiğim için. Özünde tüm sorumlusu bendim bu olanların.
Düşüncelerimde boğulurken oturduğum koltukta beni tedirgin eden telefonun sesiyle kıpırdandım. Telefon hemen önümdeki sehpanın üzerindeydi ve arayan kişi bilmediğim bir numaraydı. Kalbim sıkışmaya başladı. O zil sesi ilk defa bu kadar işlemişti beynime. O kadar yanlış geliyordu ki bir şeyler, emin olamadığım için açıp açmamakta kararsız kaldım. Ama susmadı. O telefon ne kadar görmezden gelsem de çalmaya devam etti.
Başka çarem kalmadığını hissettiğimde cihazı elime alıp çağrıyı yanıtlamış, kulağıma yaslamıştım. Suratım ifadesizdi, o sözleri işitene kadar. "Bay Kim, eşinizi tutuklamışlar ve karakolda doğum sancısı başlamış! Acilen hastaneye getirip doğuma aldılar, siz de bir an önce gelseniz iyi olur."
Elim ayağım öyle bir dökülmüştü ki o an, nasıl apar topar dışarı çıktım da arabaya bindim ya da nasıl kaza yapmadan sürdüm hiçbir fikrim yoktu. Çaresizlik hissiyatı içinde resmen yüzerken sorgulamaya bile fırsat bulamadan kendimi hastanede bulmuştum. Tüm korkularım bir bir birikmiş de sırtıma yüklenmiş gibiydi. Ağırdı, yüreğime binen sıkıntı çok ağırdı. Ameliyathaneye koşarken de bir o kadar perişan haldeydim. Olacakları anlamış gibi ağlamaya başlamış, ona zarar veririm korkusundan içeriye girmeyip odayı görebileceğim camın önünde durmuştum.
Durumu kötüydü. Onu hayatta tutmak için çabalamaktan doğuma geçememişlerdi bile. Öncelik Jeongguk'un hayatıydı. Şu an olanların farkında olsa muhtemelen yine bebeklerimi kurtarın demek gibi bir aptallık yapardı ama ne bilinci yerindeydi ne de karar verme yetkisi ondaydı. Ben hiç düşünmeden onu hayatta tutmayı isterdim.
Yanımdaki hemşireye "Beni hazırlayın." diye talimat verdim. İçeri girecek ve eşimin bizi bırakmaması için elimden gelen her şeyi yapacaktım. Buradan böyle, sevdiğimin hayatta kalmak için çırpınışlarını izleyemezdim.
Ellerimi yıkadıktan sonra hemşirenin yardımıyla gömleğimi giymeye koyulmuştum ki ameliyathanede tiz bir makine sesi yükseldi. Başıma inanılmaz bir ağrı saplandı, görüşüm bulanıklaştı. Her şeyi boş verip içeriye daldım. Hemen birkaç metre ötemde yüzünün rengi atmış ama güzelliğinden bir zerre kaybetmemiş eşim nefes almayı kesmişken tüm ameliyathane birbirine girmişti. Nafile çabalarla kopmasına ramak kalmış bağımızdan ona ulaşmaya çalışıyordum. Dizlerimin üzerine düştüm. Ciğerlerim yetersiz kaldı bir nefes daha toplamak için göğsüme. "Beni bırakma." diye yalvarmaktan fazlasını yapamıyordum. Boğuluyordum, dibe çekiliyordum.
Bilincimi kaybediyordum...
Kimse anlayamazdı o sözde yedi saniyede yaşadıklarımı, hissettiklerimi. Vücudum tüm eklemlerine kadar sızlarken denizin dibinden suyun yüzeyine çıkmayı zar zor başarmış gibi gözlerimi açmış, sesli bir nefes almıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marriage Promise≒TaeKook [Completed]
FanfictionSeni seviyorum, sana söz veriyorum... ➳ Mpreg, Boy×Boy ➳ TaeKook (Uke Jungkook) ➳ Omegaverse ➳ @firstaroha'ya ithafen yazılmaktadır ➳ Kapak tasarım: @beyzablnt ➳ Tarih: 12.02.2019 - 07.08.2021✔