1.Bölüm

168 41 83
                                    

Deniz tüm masumluğuyla yine bana gülümsüyordu. Akşam güneşi batmak üzereydi. Mavi gökyüzünde bir kızıllık oluşmuştu. Kuşlar uçuşuyordu o mavimsi gökyüzünde.
Denizin maviliği , gökyüzünün maviliği...

Bilmiyorum ama en çok mavi rengi seviyordum. Hemen aklıma Cemal Süreya' nın bir sözü geldi. Şöyle diyordu;

" Mavi, sonu olmayan bir gökyüzü umut dolu bir deniz".

Gerçekten de öyle. Mavi ....

Yine denize gelmiştim . Sıkıldığım, daraldığım anda kendimi burada buluyordum .O mavimsi denizde .
On sekiz yıl geçmişti. Üç yaşımda yetimhaneye bırakılmıştım ve üzerinden on sekiz yıl geçmişti ve şimdi yirmi bir yaşındaydım.
Bir insan nasıl bırakabilirdi mis kokulusunu. Ama beni bırakmıştı annem.

O günü hiç unutamadım. İlkokulu bitirmiş ortaokula geçecektik. Hocamız küçük bir kutlama yapmıştı. Herkesin annesi, babası, kardeşleri yanındaydı. Benimimkiler nerdeydi peki. Kızının her anında niye yanında olmamıştı . Herkes annesine sarılırken ben öylece kalmıştım. İşte o gün kendime bir söz vermiştim. Ben kendi çocuğumu bırakıp gitmeyeceğim demiştim.

Ne güner geçmişti hayatımdan . Ne üzüntüler ne mutluluklar ...
Hepsi bir bir geliyordu gözümün önüne.
Bu dünyada beni seven üç kişi var. Mutluluğumu acımı her şeyimizi birbirimizle paylaşmış birbirimizin kardeşi , sırdaşı , arkadaşı , kardeşi , ablası olmuştuk. Arya ve Zeynep ...
Kardeşlerim , arkadaşlarım , dostlarım.
Aryayla yetimhaneden tanışmıştık ve birbirimizi hiç bırkamamaya söz vermiştik o küçücük halimizle.
Sonra hayatımıza Zeynep girdi. İlkokul ikinci sınıfta tanışmıştık. O da hep bizi korudu kolladı. Okulda bizimle alay eden çocukları döver sonra öğretmenden ceza alırdı.
Zeynep' in aileside bizi kendi çocukları gibi sevmişlerdi. Zeynep' ten bizi hiç ayırmamışlardı.
Bir de bizim her zaman arkamızda duran Vedat Abimiz.
Onunla da ortaokulda okurken tanışmıştık. Zeynep bana laf atan bir kızı sıkıştırıp döverken Vedat Abi gelmiş Zeynepgili zor ayırmıştı.
Ne günlerdi ama. İnsan hatırladıkça bir yandan mutlu oluyor bir yandan hüzünleniyor.
Bunları düşünüp dalmıştım uzaklara...
- - - - - - - - - - - - - - - - - -
Bugün çok yorucuydu. Hem üniversitede okuyor hem de bir tane kafede çalışıyordum. Üniversitede Edebiyat okuyorum. Arya Yabancı Dil , Zeynep ise Gastronomi okuyor. Evde yemeklerden o sorumlu. Vedat Abi İşletme Bölümü bitirdi. Şimdi de bir kafeyi işletiyor .

Yolda yürürken telefonumun sesini duydum. Arayan Zeynep' ti. Hemen açtım yoksa açana kadar arayacağını iyi biliyordum.

- Alo Hayat nerdesin ? Yemeği hazırladım. Hadi çabuk gel. Seni bekliyoruz.
- Tamam geliyorum. Beş dakikaya ordayım.

Eve geldim. Zile bastım ve kapıyı açan Arya oldu.

- Hele şükür gelebildin Hayat.

Ayakkabımı çıkarıp içeri girdim. Zeynep mutfakta Vedat Abi televizyon izliyordu. Beni görünce televizyonu kapatıp mutfağa girdi. Acıkmıştı , yüzünden belliydi.
Ellerimi yıkayıp oturdum. Dur biraz Vedat Abi ye takılıyımda gülek.

-Ee Abi ne zaman evlenecen. Senin yaşıtlarının ikinci çocuğu oldu. Bak bu gidişle evde kalacaksın.

-Kız buldukta evlenmemiz kaldıydı .

- Evlen evlen ben hala olmak istiyorum.

- Böyle diyen ilk önce evlenirmiş Hayat. Bak burayada yazıyorum içimizden ilk önce sen evleneceksin.

- He he kesin öyledir. Ben senin düğnünde halay çekecem .

Konuyu yine Arya dağıtmıştı ve tabi Zeynep de.

- Bir susunda yemeğimizi yiyelim.

- Hayat, Abime takılma

- Uf tamam ya sustum.

Böylece bir günün daha sonuna gelmiştik. Odama geçip Hocamın verdiği ödevleri yaptım . Bir saat falan ders çalıştıktan sonra uyudum.
- - - - - - - - - - -

Arkadaşlar bu benim ilk kitabım. Yanlışlarım falan varsa özür dilerim. Bana destek olursanız çok sevinirim.

HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin