ZİFİR ( KISA HİKAYE)

ZİYARET

Kaner in anlatımı...

Öğle arası kızlardan uzaklaştık. Esila hala kabullenmek istemiyordu. Bazen kendini bir kabusun içinde olduğuna inandırmaya çalışıyor başarılı olamadıkça da ağlıyordu. Aymira ona destek oluyordu. Aymira vampir olalı bir yıl olmuştu. Bir yıldır beslenmek için hastanede çalışan bir tanıdığından kan aldığını söylemişti. Bunun nasıl olduğunu merak ediyordum. Yani bir insana vampir olduğundan bahsetmiş olamazdı.

Aslında Esila ya sadece bir kere insandan kan içtiğini söylemiş olmasa hiç aklıma gelmezdi bir yıldır nasıl beslendiği. Ama şimdi ilgimi çekiyordu. İlk günden Esila yı da Aymira yı da zorlamak istemiyorduk. Yani babam öyle emretmişti. O yüzden bir şey sormadım . Taner beni ağaçların altına getirince sıkı bir yumruk attı ve kaşım patladı.

' ne oluyor'

'Kızı neden dönüştürdün. Ben yaptım sanıyor. Bugün beni dövmeye kalktı. '

' Sanki çok canın acıdı.'

' Neden dönüştürdün Kaner. Bu kaçıncı oldu. Baban senin yaptığını anlayınca ceza alacağını biliyorsun değil mi '

' kız güzel geldi. İnsan haliyle seks yapamayacağım için dönüştürdüm. Tatmin oldun mu cevaptan. '

' Kız daha 17 sinde ailesinden oldu. Ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Ne kadar acı çekiyor. Seks yapacak kadın mı yoktu sana. Ayrıca hissediyorum bunun altında başka bir şey var. '

Tabi ki vardı ama bunu ona söyleyecek değildim.

...

Taner bana bir yumruk daha attı.

' Bu niyeydi. '

' Canım çekti. Konuşma yürü hadi kızların yanına. Kapandı bile izleri. '

Kızı beğeniyordu. Yumruk hissettiği kıskançlık nedeniyleydi. O da bir safkan olduğu ve özellikle bana karşı tedbirli olduğu için düşüncelerini okuyamazdım. Ama onu kendim kadar iyi tanıyordum. Kızdan etkilenmişti.

Kızlara ders bittikten sonra lidere gideceğimizi söyledik. Babam Aymira ile tanışmak istiyordu. Taner in de Esila yı himayesine aldığı belliydi. Çünkü derslere girmek yerine onun sınıfında zaman geçirmişti.. Vücudunda hala kendi kanı olduğu için birinci sınıflardan biri kan kokusu ile kendinden geçebilirdi. Tabi ki bir şey olmazdı ama sanırım korkmasını istemiyordu.

Esila ile birlikte babamın yanına giderek kendimi tehlikeye atıyordum. Esila nın bana bağlılığını fark edebilirdi. Ve hafif bir ceza seçeceğini hiç sanmıyordum.

Kızları alıp babamın kaldığı yere gittik. Ev demek yetersiz saray demek abartılı olurdu. İnsanların bildiği evlere benzemediği gibi filmlerdeki gibi tabutlarda yoktu. Ama insanların yaşadıkları yerlere göre kasvetli ve karanlık olduğu kesindi. Cildimiz hassas olduğu için öyle olması da gerekiyordu. Safkanlar bile güneşten hoşlanmazdı. Babam önce Esila ve Taner i görmek istedi. Esila ile birlikte gitmek zorunda kalmadığım için nispeten şanslı günümdeydim..

...

Onlar çıkarken Esila çığlık çığlığa ağlıyordu.

' Bu kabus bitmiyor. Ölümsüz olmak ne demek. Öldürün beni'