Yaşadığı olayın üstünden 2 saat geçmişti. Gözleri dinlenmek için yalvarıyordu Felix'e ama şimdi duramazdı. Yarım saat içinde ulaşacaktı Seongju'ya
Kanallar arasında gezinirken şarkı çalan bir tanesini bulmuştu neyse ki. Eğlenceli ritim onu ayık tutuyordu. Yüzüne yayılan gülümseme eşliğinde direksiyonu parmaklarının dans pisti ilan etti
Son yarım saati çabuk geçmişti neyse ki. Ancak sonuç hüsrandı. Tıpkı Gwangalli gibi burası da terk edilmişti. Sokakların arasında dolaşırken etrafını inceledi. Burada da camlar hiçe çıkmıştı. Kağıtlar havada uçuşuyor ana caddeyi arabalar yerine sessizlik dolduruyordu. Bir miting olduğunun haberini verircesine etrafa asılan bayrakların sıralı olduğu ipler yerlerinden kopmuş, rüzgar ile dans ediyordu. Binaların üstüne çete sembolleri gibi görünen şekiller çizilmişti ve şehrin her tarafında görebildiği belirgin bir yazı vardı
"City Jungle?"
Kaşlarını çattı. Tuhaf bir isim tercihiydi ama hoşuna gitmişti
Arabasını başına bir şey gelmeyeceğini umduğu bir yere park edip dışarı çıktı. Küçük bir molanın zararı dokunmazdı
Bugünü burada geçirmesi iyi olabilirdi. O adamlar peşine mi takılmıştı bilmiyordu ama sessiz sakin bir yerde saklanmak en iyisiydi
Sessiz sokaklardan geçerken etrafını incelemeyi sürdürüyordu. Şehir gerçekten rezil bir durumdaydı. Yine de korktuğu söylenemezdi. Yaşayan birisini bulmak istiyordu ama bulduğunda karşılaşabileceği şeylerden korkuyordu
Yani etrafta kimsecikler yoktu ve ortam zombi istilasına uğramış gibiydi
Karşılaşacağı ilk canlının beynini yemek isteyen bir zombi olmasını istemezdi
Düşüncesi bile tüylerini ürpertirken oldukça ihtișamlı görünen bir otele girdi. İçeriye şöyle bir göz gezdirdikten sonra arabaya dönüp yanına sırt çantasını aldı. Resepsiyondaki suit odaya ait olduğunu düşündüğü anahtarı aldı
Her şey bedava olduğuna göre gidip en ucuzunu alacak hali yoktu. Konforun tadını çıkarmalıydı
Yine enteresan bir şekilde asansör çalışıyordu. En üst kata basıp asansör ulaşana kadar bekledi ve ardından koridora çıktı. Odasının içine girdiğinde gülümsedi. Hayat zenginlere ve beleşçilere güzeldi
Kapısını kapattıktan sonra çantasını bir yere fırlatıp kendisini de yatağa fırlattı. Yumuşak yastığa gülümseyerek sarıldı
Uyandığında lanet olası bir okyanustan yeni çıkmıştı, dün geceyi dışarıda geçirmiş, bugün 3 saatlik bir yolu direksiyon başında harcamıştı. Hafızasının bir kısmını kaybettiği gibi tek başınaydı ve peşine düşmüş olabilecek insanlar vardı
Bedeni sınırına dayanmıştı artık. Hiçbir şey düşünmemeyi tercih ederek gözlerini kapadı. Geniş yatağın her yerini kaplamak istercesine yayıldı ve kendini uykunun tatlı kollarına bıraktı
__________________
Elindeki beyzbol sopasını omzuna atmış etrafı izlerken dudaklarının arasından lolipopunu emerek çıkardı. Lolipopun rengi yayılmış olan dilini tekrar şekerine doladı. Telsizinden yükselen cızırtılar ile şekerini yanakları ile dişleri arasına yerleştirdi
"Kanguru hatta"
"Kedi, temiz"
"Tilki, temiz"
"Kaplan, temiz"
"Güzel"
Cızırtıların sonlanması ile telsizini tekrar arka cebine yerleştirdi
Sincap ile sırasıyla devriyeye çıkıyorlardı. Sıra şimdiye çoktan kediye geçmiş olmalıydı ama sincap hala daha görünürde yoktu
Sıkıntılı bir nefes verdi. İçinden bomboş görünen şehire karşı bağırmak ve sesinin yankısını dinlemek geliyordu ama başka bir yankı duydu
Adım sesleri yükseliyordu
Duvarın arkasına geçerek göz ucuyla pencereden dışarıya baktı. Sesten anladığı kadarıyla yaklaşıyordu. Ses oldukça yaklaştığında ışık da gördü. Kaşları çatıldı saniyesinde. Kafasını uzatıp kimin geldiğine baktı
Siyah şapka takmış tuhaf bir tip elinde fenerle şehirde dolaşıyordu. Yandaşları olduğunu biliyordu ama böyle birisini hiç görmemişti. Seongju merkez olarak belirledikleri 8 şehirden birisi bile değildi. Onu tanıyan birisi olduğundan şüpheliydi
Yansıyan ışık sayesinde saçlarının pembe olduğunu gördü. Etrafı inceleyerek giderken Minho'nun camına da ışık tuttu ama onu göremedi. Genç sokağı dönüp başka bir yere giderken telsizini çıkardı tekrar
"Tilki, rapor ver. Bahsettiğin sivilin görünüşü nasıldı?"
"Siyah şapka, pembe saç, beyaz tişört, siyah pantolon ve siyah araç"
Yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı
"Sanırım bu kediciğin avlaması gereken bir fare var"
__________________
Prensi değişip kaplan yaptım. Görürseniz bu kimdi amk demeyin fjdjdjv
ŞİMDİ OKUDUĞUN
・Alive・[Changlix]
FanficYaşıyordu Lee Felix Ama nerede olduğunu bilmiyordu [Kitap shipten çok kurguya odaklıdır] Changbin x Felix