1.6

5.2K 380 154
                                    

Saatler olmuştu ve hala ameliyattan çıkamışlardı. Bu süre içerisinde Jisoo, Namjoon, Taehyung ve Jennie'de yanımızda olmuştu. Durmak bilmeyen göz yaşlarım, her dadika daha da artıyordu.

Neden suçsuz olan bu insanları öldürmeye çalışmışlardı? Onların hiçbir suçu yoktu ki...

"Rosie, ağlama artık. Onlar iyi olacak." Yaşlı gözlerimi, Jennie'nin dolan gözlerine sabitledim. "Ya olmazsa?"

Kısık çıkan sesim acımın ne kadar büyük olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Jisoo'da sol tarafıma geçip bana destek amaçlı sırtımı sıvazlamıştı.

"Kızlar kendinize gelin. Sizce Lalisa ve Jungkook onlar için ağlamamızı isterler miydi? Adım kadar eminim, ameliyattan çıktıklarında kendileri ile dalga geçecekler. Bu yüzden ağlamayın, çünkü onlar bunu istemezdi."

Yüzümde hafif bir tebessüm oluştu. Jisoo grup sarılması yapmak için ayaklanıp, kollarını iki yana açtı. Jennie ile gülümseyip hemen kollarına yerleştik.

Lalisa ve Jungkook mutlu olmamızı isterlerdi...

𓍯

Chaeyoung ağlamaktan harap olmuştu ve onu böyle görmek beni çok üzüyordu. İlk defa biri için bu denli üzülüyordum.

Tanrı'ya içimden milyonlarca kez dua ettim, onların yaşaması için.

Şuan hastanenin kantininde Taehyung ve Namjoon ile oturuyorduk. Birbirimizi tanımış, hatta yakınlaşmıştık.

Fakat şuan oturduğumuz masada ölüm sessizliği vardı. "Kızlara baksak mı?" dedi Taehyung üzgün sesi ile.

Hafifçe kafamı sallamış ve ayağa kalkmıştım. Ardından Namjoon'da kalktı ve kızların yanına doğru gitmeye başladık.

𓍯

Aradan yine 1-2 saat geçmişti ve biz hala ameliyathanenin önünde bekliyorduk. Ne bir doktor çıkmış, ne de bir hemşire girmişti.

Uzun süre ağlamanın verdiği yorgunluk hissi ile başımı Jimin'in omzuna yasladım.

Biraz zaman sonra ameliyathanenin kapısı açıldı. Ani bir hızla ayağa kalkıp doktorun yanına gittim. Arkamdan diğerleri de geliyordu.

"Durumları nasıl? İyiler, değil mi?" Duyacağım cevaba hazır değildim. Onlar ölmemişti, yaşıyorlardı.

"Biz elimizden geleni yaptık, ameliyat sırasından birkaç defa kalpleri durdu yalnız şuan iyiler. Odaya alınacaklar, fazla uzun sürmemesi şartıyla onları ziyaret edebilirsiniz. Geçmiş olsun."

Duyduklarım karşısında sevinç gözyaşlarımı tutamamıştım. Onlar yaşıyordu. Onlar bizi bırakmamışlardı.

𓍯

"İlk önce biz girsek olmaz mı?" dedim heyecanlı sesim ile. Jungkook ve Lalisa normal odaya alınmıştı ve hepimiz sırayla onları ziyaret edecektik.

"Tamam siz girin." Jisoo'ya gülümseyip, Jimin'i kolundan tuttum ve odaya soktum. Gördüklerim karşısında şok olmuştum.

Jungkook elinde yastığı ile Lalisa'nın yatağının başında dikiliyordu. Üstlerinde hastane kıyafetleri vardı. Ve bu halleriyle bile oldukça tatlılardı.

Jungkook kafasını bize çevirip kaşını çattı. "Ya Chaeyoung! Şu Lalisa'ya bir şey söyle, yanına yatmak istiyorum izin vermiyor!"

Bu haline kıkırdamıştım. "Hormonların rahat durmaz senin. Lalisa izin vermemekte haklı." dedi Jimin gülerek.

Gözlerim açıldı. Nasıl bu kadar rahat olabiliyordu? Jungkook elindeki yastığı Jimin'in suratına fırlatmış ve ameliyattan yeni çıkmasına rağmen Lalisa'yı kucağına alıp kendi yatağına yatırmıştı ve o da yanına yatmıştık.

"Tek yastıkta kocamanın görsel olarak anlatımı." Jimin'e bakıp gülmüştüm. Bu çocuğu seviyorum...

Birden yüzüm ciddi bir hal aldı ve yavaşça yataklarının yanındaki sandalyeye oturdum. Yanıma ise Jimin oturmuştu.

"Size bunu kimin yaptığını biliyor musunuz?" Jungkook yutkunmuş ve gözlerimin içine bakmıştı.

"Chaeyoung, bunu yapan Jihyung'un bir tanıdığı olabilir."

beklettiğim için çok çok çok üzgünüm fakat bu sene lgs var ve ben kitaplarıma fazla vakit ayıramıyorum. Ve bu kafayla salak yazarınız liskook kitabı çıkardı, okursanız sevinirim ❤️

that bitch | jiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin