final

5.9K 349 205
                                    

♡'

Üzerimdeki beyaz, kısa gelinliğe bakıp derin bir iç çektim. Birazdan, sevdiğim adam ile evlenecektim. Yanımda, kırmızı güller ile uğraşan Jisoo'ya bakıp göz devirdim.

"Soya, daha ne kadar uğraşacaksın? Düzgün işte zorlama." Kafasını iki yana sallayıp çiçeği elime verdi. "Takıntılı biri olduğumu biliyorsun. Neden 11 tane gül koymuşlar ki? Lanet olsun, o 1 tanecik gülü oradan çıkaramıyorum."

Güldüm ve yaklaşıp yanağını öptüm. "Ay boş ver. Kim fark edecek ki?" Kafasını sallayıp geri çekildi. Onun üzerinde, bacaklarını tamamen gösteren, mavi bir elbise vardı. Şaheser gibiydi. "Ben Namjoon'un yanına gidiyorum. Kızlar da diğerlerinin yanındadır zaten. Jimin gelirse sakın kendini gösterme, en son o görsün gelinliği." dedi büyük bir heyecanla. Gülüp kafamı salladım ve saçlarımla uğraşmaya başladım.

Kapı aniden açıldığında sıçrayıp arkama baktım. Park Jimin, bütün güzelliği ile karşımda duruyordu. Tamamen simsiyah giyinmişti. Siyah saçlarını özenle taramıştı. Ve o an düşündüm ki; hiçbir ressam, onun tablosunu yapamazdı.

Jisoo şu an yanımda olduğunu görseydi, ikimizi de öldürürdü fakat bu umrumda değil. Birbirimize yavaşça yaklaşmaya başladık. Sağ elini yanağıma getirdi, sol elini ise belime. Dokunduğu yerler, sanki ellerinde cehennem ateşi varmış gibi yanıyordu.

"Çok güzel olmuşsun," diye fısıldadı ilahi gibi çıkan sesi ile. Gülümseyip yüzümü ona doğru yaklaştırdım. "Sen de çok yakışıklı olmuşsun."

Gülümseyip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Yavaşça ona karşılık verdiğimde kapı aniden açıldı. "Ben sana demedim mi Rosé'yi nikahtan önce görmeyeceksin diye. Ne işin var burada?"

Aniden Jimin'den ayrıldığımda Jisoo sinirle ikimize bakıyordu. Jimin göz devirip elimden tuttu ve dışarı götürdü. Herkes bizi bekliyordu. Medya bile... Her şeyin çabucak bitmesini istiyordum.

𓍯

"Çok yoruldum." Beni onaylarcasına başını sallayıp kendini yatağa attı. Ben de üzerimdeki gelinliği çıkarıp, rahat bir şeyler giydim ve yanına yattım. "Ciddi ciddi evlendik biz." dedi mutlu bir yüz ifadesi ile.

Kafamı sallayıp başımı göğsüne bastırdım. Saçlarıma ufak ufak öpücükler kondururken, kendimi mayışmış gibi hissediyordum.

Aylar önce hiç sevmediğim bir adam ile evliyken, şu an gerçek aşkın büyüsüne kapılmıştım. Hayatım bok yolunda ilerleyecek sanarken, beni kurtaran biri çıkmıştı karşıma. Ve ben o kötü büyüden kurtulup, aşkın büyüsüne kendimi bıraktım.

bitti...

kitap benim değil, bangtan_blink64 'ün kitabıydı başta dediğim gibi. kendi yazdığım bölümleri beğenmesem bile, sizin için en iyisini yazmaya çalıştım. yanımda olan herkese teşekkür ederim, sizi seviyorum.♡

veeee bu akşam heartbeat adlı jirosé kitabımı ve ekstra olarak taennie texting'i yayımlamayı planlıyorummm🥳

that bitch | jiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin