1

55 3 21
                                    

Boş bakışlarımı Karşımızda oturan dörtlüye çevirdim, yani Emir'lerin oturduğu masaya.
İki saattir hiç abartısız Elif arkasına bakamadığı için sürekli bana Cenk'i soruyordu.
Neymiş efendim kendisine hiç bakmış mı yada bizim masaya hiç bakmış yada gözü falan hiç kaymadı mı diye iki saattir soruyodu.
Elif'in sorusuna, tekrardan 'hayır' anlamın da kafamı salladım,
Gine, bakıp bakmadığını soruyordu kendisi.

"Her neyse" dedim karşımdaki ikiliye bakarken, pek sevmezdim açıkçası İrem'i. Sebebini sormayın işte hal ve tavırları bana çok uzaktı bir kere fazla dedikoducu. Ve tabii ki ben sessiz normal biriyken, O tam tersiydi.

Neden o halde aynı masada oturuyosun derseniz, Elif' di sebebi.
Kuzeni oluyo da,ondan yani.

Elif 1.60 boyunda kahverengi gözlü ve aynı gözleriyle aynı renk saçlarıyla uyumlu bi kızdı işte. Hafif kumral tenliydi, güzel arkadaşım. Tabii İrem sarı saçlarıyla ela gözleriyle güzel kızdı, hakkını yiyemem şimdi. Elif, burda ki tek arkadaşımdı. Hoş pek arkadaş canlısı biri değildim ya.

Lise sondum ve aynı şekilde İrem'le Elif'de aynı şekilde.

"Ben kantinden bişiler alacağım bişi isteyen?"diye soran İrem'e hayır anlamın da kafamı salladım. Elif'in ayağı kalkıp" ben de bişiler alayım ya"demesine hafif yüzüm de gülümseme oluşmuştu, kafamı salladım sadece.

Sırf kantin sırası Emir'lerin masasına yakın ve arkada kalıyo diye o sıraya girdiğini bilmeyecek kadar salak değildim.
Sınıfa çıkıçaktım sıkılmıştım zaten 3. Kattaydık bu beni yeterince yoruyodu.

Sandelyemden kalkıp direkmen arkamı döndüm, tabi aynı anda birine toslamam olmuştu sonuç.
Kafamı kaldırıp karşımda ki siyah hafif kısa saçlarıyla uyumlu siyah gözlü çocuğa çevirdim. Saçlarının aksine bembeyaz teni vardı ve ben hala yüzünden gözlerimi alamazken Bana bakıp gülerken dudaklarını aralayıp" 5 saniyeden fazla bakınca bana aşık oluyorlar güzelim ondan yani fazla bak-"kurduğu cümleyi sertçe kesen" Saçmalamayı kes Okan! " bu sözler Rüzgar'dan başkası ait değildi, ne ara yanımıza geldiğini bilmediğim kişiye çevirmiştim gözlerimi. İkisini de kaşlarım çatılmış bakarken, bu anlamsız yakınla son verip 1-2 adım geriledim.

O sıra da Elif'in elimi omzuna koyup, ikisinin de arasında bakışlarını çıkartırken " noluyo be?" diye sormasıydı. Ne saçma şeyler oluyo diye düşündüm Bi anlık, sonra agzımı açıp şu saçma olaya son vermek aklıma geldi.

"Bişey olduğu yok" dedim bi önce ki halimin sakinliyle sözüme devam ederken" çarpıştık sadece" dedim anlamaları için. Hala gülmeye devam eden Okan "sen bana çarptın güzellik" demesiyle sinir seviyem artış göstermiyodu, maalesef.

"hı hı ondan" dedim bakışlarımı hala omzumda duran arkadaşıma çevirirken "sınıftayım ben" dedim bişey demesine izin vermezken Rüzgar'ın yanından geçip merdivenlere yöneldim.

Şu saçma sapan kişilerle uğraşamazdım, yeterince yani bana yeterince derdim vardı, Ve dediğim gibi bana yetiyodu.

3. Katı da çıktıktan sonra sınıfımın önünde derin bi nefes alırken zilin çalmasına saydıyordum, ne vardı yani ben içeri geçseydim bi 5 dakika kafamı dinleseydim?

Ah ama pardon ben bütün zamanımı o salağa çarparak ve Emir'lerin grubunu izleyerek geçirmiştim dimi?
Birinin bana çarpmasıyla "yavaş be" dedim agzımdan çıkan iniltiyi es geçerek "ne diye kapının önünde duruyosun madem Selen?" Allah'ım sınıfta olduğumuz yetmiyormuş gibi bide şu yılanın sesini duymak mı zorundaydım ben? "sana ne lan istediğim yerde beklerim sana mı soracağım" dedim, Beliz' e bakarken. Elini beline koymuş bana sırıtıp bakarken "evet bana sorucaksın ayrıca bu sinirini az öncekinden çıkaramayıp bana çıkartman... Imm Salaklık tatlım hem sen-" susmasını sağlayan yanımda ki kişiye döndü bakışlarım."yeter Beliz Geç de içeriye sınıfa gireyim" diyen bıkkınlıkla çıkan Rüzgar'dı.

Gel desem işin vardır filan ‡ Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin