8

4.4K 540 139
                                    

Başlamadan bitmiş olan kurslarıma bir yenisi daha eklenmiş oldu dediğim zamanı hatırlıyor musunuz?

Hatırlamayın.

Unutun.

Perşembe günüydü, o çocuğa haklı olduğunu kanıtlamak istemiyordum ama elimde değildi, merakım beni bir kere ele geçirmişti işte.

Stüdyonun kapısının önünde dururken girip girmemek arasında kendi içimde adeta savaş veriyordum.

"Yeniden geldiğine sevindim!"

Gelen ses ile daldığımı bile fark etmemiştim. İzlediğim kapıya bakmayı bırakıp kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirdin.

"Selam!" Adının Minho olduğunu hatırladığım çocuk bana eliyle içeri gelmemi belirten bir işaret yaptığında emin olmayan korkak adımlar ile onu takip ettim.

Kafasını bilgisayardan kaldıran Felix beni gördüğünde yüzünde bir gülümseme belirdi ve kısaca "Hoş geldin." diyerek bir baş selamı verdi. Aynı şekilde hafif bir gülümsemeyle karşılık verdiğim sırada başka bir kafa daha kalkmıştı.

"Selam!"

Sesini duymamla bakışlarımı ona yönelttiğimde yine ve yine, beni şaşırtmayarak o gülüşünü takınmıştı.

"Selam..." diyerek kısaca yanıt verdiğimde diğerlerinin ne yaptıklarına bakmak için yanlarına gittim ve Jeongin'i olabildiğince görmezden gelmeye çalıştım. Yüzündeki o zafer ifadesini görmeyi istememek bir yana, ilginç bir şekilde o sinir bozucu suratının aşırı güzel olması beni ayrıca sinirlendiriyordu.

Kursun geri kalanı pratik, koreografi, bolca ter ve benim olabildiğince Jeonginle temas içine girmemeye çalışmam ile sürdü.

Elimdeki havluyla terden ıpıslak olan saçlarımı kurutmaya çalışırken Jeongin yanıma geldi.

İstemsizce gerilmiştim ve sırf merakımdan buraya tekrar gelmiş olmama rağmen, onunla konuşmaya istekli olduğum söylenemezdi. Beni geriyordu.

Fakat geldiğim için pişman değildim de. Evin içinde durup dizi izlemek ve dışarıda boş boş dolaşmaktan daha yararlıydı en azından.

"Mesajımı bekle." elime küçük, büyük ihtimalle not defterinden koparılmış bir kağıt parçası tutuşturup dışarı çıktı.

Kağıtta bir telefon numarası yazıyordu.

Mesajımı bekle dedi ama o numarasını verdi, nasıl olacak ki bu diye düşünürken cebimde bir titreşim hissettim.

Bilinmeyen Numara: Numaramı vermemin nedeni beni sapık sanıp engelleme diyeydi

Bilinmeyen Numara: Gerçi şu an da düşüncelerin farksız sayılmaz ama...

Bilinmeyen Numara: Bazı cevaplar istiyorsan 9'da burada ol

Bilinmeyen Numara: *Konum*

Ben ne yapıyorum bu hikaye nereye gidiyor gerçekten bilmiyorum

o | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin