Tabii ki saat 9'da tam da dediği yere gittim.
Konuma dikkat etmemiştim attığında fakat o yere yaklaştıkça konumun nereye ait olduğunu fark etmiş ve şaşırmıştım.
Lunaparka!
Kapının önü çok kalabalık olmadığından kırmızı bir kafa görünce hemen onu tanıdım.
Yanına ilerlediğimde bana, "cevaplar" adı altında beni neden lunaparka çağırdığının düzgün bir açıklamasını yapmasını bekliyordum.
"Beni buraya ne-"
"Hadi bilet alalım!"
Cümlemi tamamlamama bile izin vermeden kolumdan tuttuğu gibi beni kapıdan içeri çekiştirdiğinde ona neden engel olmadığımı hâlâ bilmiyorum.
Öylece beni içeri çekmesine ve bilet aldırmasına izin vermiştim. Parayı da bana ödetmişti üstelik!
"Neye binelim?"
"Neden-"
"İkimiz de korkakların önde gideni olduğumuzdan, atlıkarıncaya binelim mi?"
Bir kez daha sözümü kestiğinde bunu tamamen konudan saptırtmak için yaptığını anlamıştım.
İşe de yarıyordu.
Bir şey demeyip beni atlıkarıncaya bindirmesine izin verdim, üstelik bana daha sonrasında pamuk şeker aldırdı. Yanlış duymadınız, pamuk şeker aldırdı ve yine parasını ben ödedim.
Kendimi klişe romantik komedi filmlerinin içinde buldum birden ama doğrusunu söylemek gerekirse bundan şikayetçi değildim.
İşin doğrusu şu ki, uzun zamandır hiç eğlenmediğim kadar eğlenmiştim ve kendimi mutlu hissediyordum.
Jeongin'in beni kendi kafasına göre aletlere sürüklediği yaklaşık bir saatin ardından, kendimi başta ne olduğunu anlamadığım bir şekilde önünde bulduğum lunaparkın kapısının önünde dikiliyorduk.
"Hâlâ bana neden buraya geldiğimizi söylemedin." diyerek aramızdaki huzurlu sessizliği bozduğumda bilmiş gülümsemesini yüzüne takınıp "Bu kadar kolay mı sandın gerçekten? Bana bir süre katlanman gerekecek." deyip bir şey söylememe fırsat vermeden beni orada yalnız bırakmıştı.
Ve ben gülümsemesini artık sinir bozucu bulmadığımı fark ettim.
•
Yine upuzun yazmaktan elimin koptuğu bi bölüm
![](https://img.wattpad.com/cover/204204480-288-k530256.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
o | hyunin
FanfictionHyunjin'in hayatı rüyasında gördüğü kişiyle tanışmasıyla değişir. • !Kısa bölümler!