Betül'den,Suyundan bir iki yudum alıp Suzan Hanım'a teşekkür ettim. Suzan Hanım gözlerimin Melek'e takıldığını fark etmiş olmalı ki:
- Biraz hasta keyifsiz o yüzden ,dedi.
- Geçmiş olsun Bana Simge Coşkun hakkında bildiğiniz her şeyi anlatır mısınız?dedim.
- Elbette kızım sen git odanda oyna biraz hadi.
Melek kitabını ve kalemlerini toplayıp minik adımlarla odadan çıktı.
- Aslında Simge ile pek komşuluk ilişkimiz olmadı. Esma teyze ile de pek konuşmuyoruz. Yani genel olarak çok iç içe değiliz okuyordu.Bildiğim kadarıyla galiba edebiyat Fakültesi'nde okuyordu, ailesini hiç görmedim zaten. Buraya hiç gelmediler. Genelde yalnız takılırdı Eve hiç bir arkadaşıyla geldiğini görmedim . Bunalımda gibiydi, hep mutsuz görünürdü. Bildiklerim bu kadar.
- Teşekkürler Peki hiç mi bir arkadaşını görmediniz? Biraz daha düşünseniz. Belki aklınıza gelir.
Biraz düşünüp birden heyecanla konuşmaya başladı.- Aslında var Bir gün 20-22 yaşlarında bir oğlan gelip onu sormuştu.
- Ne dedi peki ismini söyledi mi? dedim dikkatle.
- İsmi Ömer galiba. Sevgilisiymiş. Simge'nin bir süredir telefonlarını cevap vermediğini merak ettiği için eve geldiğini ama kapıyı kimsenin açmadığını söyledi. Sizin nerede olduğundan haberiniz var mı diye sordu. Ben de bilmediğimi söyledim dediğim gibi pek samimi değiliz.
- Peki Ömer'i sonra da gördünüz mü?
- Hayır o ilk ve son görüşümdü.
Emrecan'dan,
- Bu konuda Nergis Hanım size daha iyi yardımcı olabilir. Bildiğim kadarıyla Açelya ile üniversiteden bu yana süren samimi bir arkadaşlıkları vardı.
-Teşekkürler Müdür bey Nergis Hanım tam olarak nerede bulabiliriz? dedi Nazlı.
-Danışmaya sorarsanız size odasına götürebilirler.
-Görüşmek üzere o zaman, dedim.
- Görüşmek üzere, dedi.
..................
- O malum günden önceki gece benim evimdeydik. Her cumartesi birlikte akşam yemeği yer sonra da keyif yapardık. O cumartesi akşamı da birlikte yemek yedik. Sonra da çay içtik. Üzerinde ayrı bir mutluluk vardı o gece. Söylemeli miyim bilmiyorum ama yıllardır aradığı bir akrabasını bulduğunu en kısa zamanda ziyaret edeceğini söyledi. Bu konu hakkında ben de pek bir şey bilmiyorum aslında.Bana çok güvenir Ama bu konuyu kendi içinde çözmek istediğini söylemişti. Bu yüzden ben de çok kurcalamadım. Tek bildiğim onunla tanıştığımdan beri aradığı biri olduğu. Ve sonunda onu bulmuştu ama onunla bir kez bile konuşama dan göçüp gitti bu dünyadan, dedi Nergis Hanım dolan gözlerini silerken.
- Çok üzüldünüz biliyoruz ama bir soru daha sorabilir miyiz?, dedim.
- Sorun tabi, yeter ki arkadaşımın katilini bulun. Ben size bildiğim her şeyi anlatırım.- Açelya Hanım'ın eski eşi Sinan Bey ile ne düşünüyorsunuz? Sizce katil olabilir mi?
-Sinan mı?, dedi gülerek. O adam Açelya'yı aldattı. Hem de sekreteriyle. Terbiyesizin teki sadece. Terbiyesiz olduğu kadar korkak da biridir. Onlar anlaşmalı boşandılar zaten. Sinan bıraktı Açelya'yı. Hiç pişman olmadi yaptıklarından. Ayrıca kan tutuyor bildiğim kadarıyla. Bilmiyorum yine de ama Açelya'yı öldürmesi için bir sebep göremiyorum ben. Yine de yüzde yüz emin değilim. Kim kesin bir şey söyleyebilir ki böyle bir konuda?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARMAŞIK "Bir Polisiye Hikayesi..."
ActionFarkında olmadan hayatımızı değiştirecek bir labirente adım atıyorduk. Ya bu labirentten çıkacaktık ya da kaybolacaktık. Bu labirente ilk adımımı atıyorum. Sen de bir adım atacak mısın? Bu benim hikayem değil. Bu hepimizin hikayesi. Senin, benim, Be...