Gerçek mi?

13. Bölüm

"Merviiiişşş! Hadi uyan."

Aha ya kafamıza daşlar yağacak ya da annem benden bişey istiycek

"Buyur" bence gayette duyulcak bi şekilde söyledim

"Merveeee!"

Bence biri bu kadını susturmalı

"Efeeeemmm!" Evet ben yanlış yazmıyorum edendim yerine efem diyorum

"Merve!" Tamam söyledigin şeyi uzatmayı kestinde hadi bizde uyanmaya çalışıyoz yatakta dimi ama

En sonunda cevap vermeden ayağımda mavi pofuduk terliklerimle üstümde mavi polar pijamamla saçın yarısı toplu yarısı cin çarpmış misali yanına gittim. bütün yaşam enerjimi törpüledigi çok güzel ifade edicek şekilde söylemeye bile erindigim şeyi dedim

"He" çok uzun bi cümle hatta metin dimi. Tamam Tamam vurmayın sadece biraz fazla eringecim.

"Seni böyle uyandırmak daha kolay"

Hayattan soğdum resmen

"Allah razı olsun" niye bunu dedigimi bilmiyorum ama dilime yapışmış gibi bu aralar hep diyorum.

"Yatagını  düzelt, üstünü giy, kahvaltını yap"

"Ben gelmeden önce bunların çalışmasını filan yapıyon mu çok merak ettim?"

Bana dik dik bakmak yerine mal mısın der gibi bakıyo benim annem böyle işte.

Kahvaltımı yapıp servisle okula geldim.

Tam kapıdan içeri girdim Egeyle Bartunun basket oynadıgını gördüm. Vay Bartu iyi oynuyan harbiden.

Çantamı duvar dibine koyup yanlarına gittim. Beni görünce Bartunun gözünün içi parlarken Ege gözünü kaçırdı noluyo la.

"Selam gençlik, naber"

Ege "iyidir" diyerek geçiştirmeye çalıştı. Gene neyin atarını yapıyosa.

Ellerinden basket topunu aldım ve Egeye döndüm

"Bartuyla yapıyorum bi sayı söyle" Ege alışık benim bu halimede Bartu hiç bişey anlamadı bundan o kadar eminim ki ufo görmüş masum köylü gibi bakıyo yapıncak.

"8" dedi ve ellerini ceplerine atmadan önce saçının önünü elini geçirerek düzeltti.

"Bartu, 8 atış hangimiz en fazla atarsak"

Bartu kendinden emin bi şekilde sırıttı

"Nesine?"

Nesine mi? Deliye bak ya neyse ya nasıl olsa büyük ihtimal ben kazanırım.

"Bütün gün istedigini yapıcak"

"Anlaştık pikaçhu"

İlk ben atıcaktım topu yerde üç kere sektirdikten sonra potayı gözüme kestirdim ve atışımı yaptım sekiz atıştan beşinci ve yedinci attıklarım girmemişti

Sıra ondaydı ve altıncı atışını yapıyodu şuana kadar hepsini girdirmişti

"Bu sana gelsin" dedi ve topu kaldırdı tam atıcakken biraz yaklaşıp öksürmeye başladım dikkati dagıldı ve top çembere çarptı.

"Bu sayılmaz bilerek yaptın"

"Neyi ?" Gözlerimi büyüttüm rol icabı benden süper oyuncu olur ha.

"Öksürdün"

"Ne zaman, Ege sen öyle bişey hatırlıyo musun?"

Egede benden yanaydı ve o da gülmeye başlamıştı bile

"Dostum ben hatırlamıyorum o an dalmışım"

"Dipten kum çıkar" bunu sizce kim dedi ben demedigime göre arkadan Rüzgar gelmişti ne zamandır konuşmuyodu benimle Bende üstelememiştim neden oldugunu

"Vay jet sosyetemiz teşrif ettiler " gayette alaya almıştım okulun coolunu.

"Hoş bulduk kıvırcık"

"Neyse ne hertürlü Seni yenicem" Bartu kararlıydı halinden

"Devam et bence sen"

Yedinci atışıda girmişti şimdi bir tane daha atarsa ben rezil olurdum. O an Merve de geldi. Ne kadar vasat gözüküyosam artık

"Deniz aşkım noldu sana?"

"Birazdan hayatının golünü pardon basketini yiycekte arkadaş ondandır" Bartu sen benim gözüme gözükme ya.

Rüzgar orda Merveye durumu iki dakkada özetlemisti

Sekizinci atış. Nefesler tutuldu. Gürültüyü delen bi sessizlik nur topu gibi olmuştu ve potanın filesinin sesi duyuldu bu benim için geberdin çanlarının sesiydi şimdi ben bütün gün bu veledin istedigi şeylerimi yapcam

Nayır nolamaz halimiz vasat ya resmen.

Bir yazar atasözü:
Hayat boş salla coş :):)