Spawn Of Satan/taekook

~4~

Belirli aralarda bölüm atamıyorum. O yüzden şimdiden kb💫💜

Sonunda ne giyeceğimi seçmiş ve aynaya bilmem kaçıncı defa bakmıştım. 4.'den sonra saymayı bırakmıştım. Giydiğim şey ne çok abartılı ne çok sadeydi. Bence en iyisi ortasıydı zaten. Tabi ayarı tutturmak zor.

(eldiven yokmuş gibi şey edebilirsiniz ya da kafanıza göre takılın)

(Böyle düşünebilirsiniz de hayal de edebilirsiniz)

Hazır olduğumdan emin olunca telefonumu alıp yatağa oturdum. Öylesine gezinirken gömdüğüm haber
dikkatimi çekti.

***** Sokağında bulunan küçük kız cesedinin bir sivil tarafından bulunup yetkililere haber vermesi ile araştırılmaya başlandı. En ilginci ise vücudunda hiç bir yara izinin olma-
ması. Bu yüzden önceki olaylardaki katilin olmadığı düşünülüyor. Doktor-
ların kafasını karıştıran ise bu küçük kızın kanındaki maddeler.

Doktorlar bunun bu devire göre imkansız olduğunu söylüyorlar. Bu düşünce katilin ileri teknolojik bir laboratuvarda ya da birisi için çalıştığını düşündürüyor. Halk için yapılan uyarılar ve polis devriyeleri atmıştır.

Güvenlik ekipleri tarafından tarafın-
dan açıklama henüz yapılmamıştır.
Herkes küçük kız için en içten dualarını sunuyor.

Bu da ne şimdi?! Katil ortada öylesine gezerken niye kimse bir şey yapmıyor? Herkesin ölmesini mi bekliyorlar? Sinirle telefonumu kapadım ve odamın kapısına doğru gittim. Kapıyı açmamla Yoongi'ye çarpmam bir olmuştu. "Bende tam hazır mısın diye soracaktım." demesiyle "Ben hazırım, gidelim" dedim.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Yoongi ile her zamanki mekana vardığımızda saat 20:07 di. Ortalama 10 dk geç gelmelerine rağmen hala herkes gelmemişti. Aslında sadece 1 kişi gelmemişti. Taehyung. Aramıza yeni katılmasına rağmen şaşırtıcı derecede hızlı alışmıştık.

Bazen çok ilginç geliyordu. Biz çok yakındık. Kardeş gibi ve aramıza yeni birini almazdık. Sırf aramız bozulmasın diye şuana kadar kimseyi almadık. Fakat Taehyung farklıydı. İlk başlarda biraz soğuk gibiydi ama çok çabuk ısındık birbirimize. Garip bir aurası vardı.

Belki de kusursuz görünümü yüzündendir. Gülünce oluşan o kare gülümsemesi... Ayrı bir havası vardı ve bu hoşuma gidiyordu. Jimin'in "Taehyung nerede kaldı?" demesiyle düşüncelerimden ayrıldım ve Jimin'e bakmaya başladım.

Jin" Ben haber vermesi için Hoseok'a söylemiştim" demesiyle bende dahil bütün bakışlar Hoseok'a döndü. Ellerini yakalanmış bir hırsız gibi kaldırıp "Ona söyledim, geleceğini ama geç kalabileceğini bir işi olduğunu söyledi" demesiyle Yoongi yavaşça kafasına vurdu.

"Aptal bunu şimdi mi söylüyorsun!!?" dedi. Hoseok kafasını ovarak cevap verdi. "Ya ne biliyim unuttum bir an, insanlık hali yani. Hem ne istiyorsun benim güzel kafamdan?". Yoongi omuz silkti ve" Hah, güzel kafaymış(!) " dedi. Kavganın her zamanki gibi uzamaması için Namjoon hemen araya girdi." Sakin olun biraz ".

Arkamızdan gelen sesle sesin sahibine döndük" Geciktiğim için üzgünüm ". Nefes nefese olmasından gelmek için acele ettiği anlaşılıyordu. Ceketini çıkarıp kendini oturduğum koltuğun öteki ucuna atınca rahat bir nefes verdi.

" Neredeydin? " dememle yüzüme bakmaya başladı. Sanki vereceği cevabı düşünüyor gibiydi." Bir işim vardı Hoseok'a söylemiştim zaten" dedi Hoseok'a soran gözlerle bakarken. "Evet söyledim ama bazıları anlayamadı galiba" dedi Yoongi'ye bakarak. "İstersen biraz daha bekleseydin."

"Davetiye atınca söylerdin." dedi alaycı bir şekilde. "Üzgünüm herkes senin ota boka sinirlenmediği için böyle tepki vereceğinizi bilemedim." dedi kinaye ile. "Cümledeki bok sen oluyorsun galiba" dedi Yoongi.

Hoseok tam cevap vermek için ağzını açmıştı ki Jin araya girdi. "Yeter be içim şişti!Sanırsın yemekteyiz çekiyoruz." Jimin ile gülmemek için kendimizi tutuyorduk. Göz göze gelmemiz ile dayanamayıp kahkaha atmaya başladık.

Diğerleri bize garip garip bakarken biz gülmekten kendimizden geçmiştik. Sonunda ağzımız ağrımaya başlayınca yavaş yavaş gülmeyi bırak-
tık. Herkes hala bize garip garip bakıyordu.

"İlk kez mi gülen insan görüyorsunuz?" diyen Jimin ile bakışlarını değiştirdiler. Ben hala yavaştan kıkırdıyordum. Jimin ayağa kalkıp diğer tarafına oturdu ve kafasını omzuma dayadı. " *Ayy ikinci bir şok yaşıyorum!*" demesiyle gülmeye başladık.

(Yemekteyiz de bi kadın öyle diyordu aklıma ilk o geldi kxkskskak)

Taehyung bize uzaylı görmüş gibi bakıyordu. "Bize uzaylı gibi bakmayı keser misin?" dememle bakışlarını üzerimizden çekti. Jimin'e bakıp "Onur bey kekinize bok gibi dedi"dememle tekrar kahkaha atmaya başladık. Herkes kendi arasında takıldığı için pekte normal olmayan davranışlarımız sorun yaratmıyordu.

Yaratsa bile en fazla bize bakıp göz devirirlerdi. Gülerken hissettiğim izlenme hissiyle etrafa bakmaya başladım. Tae'nin bakışları yine üstümüzdeydi. "Neden öyle bakıyorsun?" dememle cevap vermesi gecikmedi."Aranızdaki yakınlığa şaşırdım birazda.

Çevrem çok geniş değildir ve sizin bu yakınlığınız garip geliyor" Çok takmamıştım. Zaten çok fazla arkadaşı olduğunu düşünmüyordum.Hatta bizden başka arkadaşı olduğunu sanmıyordum. Varsa bile hiç bahsetmişti. "Onların normal halleri anormal, boşver" diyen Yoongi ile Jimin hemen cevabı yapıştırmıştı. "Ayh, sen sanki çok normalsin ".

Yoongi ile kavgayı kesen Hoseok'ta konuşmaya katılmıştı. "Jimin, kısa ya çabuk sinirleri tepesine çıkar deme öyle." Bunu duyan Yoongi öldürücü bakışları ile Hoseok'a cevap verdi. " Düzgün konuş hyungunla, velet" Hoseok'ta hemen cevap verdi tabii " Bak, demedim mi Jimin?". Jimin ve ben gülmekten yerlere yatıyorduk.

"Kesin sesinizi!" diyen Yoongi ile daha çok gülmeye başladık. "Kediye benziyor bu, tipe bak" dedi Jimin kahkahalarının arasından. "Bak bakalım bu kedi birazdan napıyor sana" diyen ve ayağa kalkan bir Yoongi ile Jimin koşmaya başlamıştı.

"Yardım edin vefasızlar! Bir de oturmuş izliyorlar. Çekirdekte getireyim mi?" diye cırlamaya başlamıştı Jimin. "Aaa Jimin, benim gibi bir kediden niye korkuyorsun? Gel seveceğim seni". Jimin 'e doğru gitgide yaklaşmıştı. Jimin artık sona geldiğini anlamıştım

"Ölmeden önce şunu söylemek istiyorum ki hepiniz cehennemde yanarsınız umarım, arizona kertenkeleleri! İnsan bir yardım eder arkadaşına. Hele sen Jungkook, ah ah senden hiç beklemezdim. Demek ömrüm bu kadarmış. Ne kadar özürlü olsanızda hepinizi çok seviyorum.

Bütün mirasımı Jungkook'a veriyorum, paylaşırsınız sonra. Mezarımda helva yemeyin, hiç sevme-" Jimin'in lafını kesen şey Yoongi'ydi." Kes boş yapmayı da gel sen benle gel"(Arka odaya gel gibi oldu kdks)
Jimin yavaşça yutkundu ve çekiştirildiği yöne doğru yürümeye başladı.

Ben ve Hoseok hala gülüyorduk. Jin ve Namjoon bize alıştıkları için hiç bir şey olmamış gibi konuşmaya devam ediyorlardı. Tae ise bize bakıyordu. Cidden uzaylı olduğunu düşünmeye başlayacağım artık.

Okuyup okuyup vote vermiyorsunuz. Hayalet olmayın lütfen 💜.