Final || insanın zamana karşı biricik şansıdır aşk.

4K 242 469
                                    


bölüm şarkısı; harvest moon

"Güzelim şu haritayı uzatabilir misin bana, navigasyon çalışmıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Güzelim şu haritayı uzatabilir misin bana, navigasyon çalışmıyor."

Bilmem kaçıncı ülkeye doğru yol alıyorduk ve feribottan henüz yeni inmiştik. Dolayısıyla kendimi iyi hissetmemekle beraber, her an ayağımı gazdan çekip navigasyonu tekmeleme evresine geçebilirdim.

Jungkook araba kullanmayı sevmediği için, -gerçi bu koca karavana araba demek haksızlık olurdu- sürekli ben kullanıyordum ve artık ciddi manada yorulmaya başlamıştım. Bir haftadır yoldaydık. Her ne kadar dinlene dinlene ilerlesek de, sabırsız bir sevgilim olduğundan dinlenme noktalarında defalarca mızmızlanmış; bir an evvel Slovenya'ya gitme konusunda bana baskı yapmıştı.

Şimdi ise nihayet ülke sınırlarına girip, gerekli kontrollerden geçmiştik. Tam bu noktada gülüp eğlenmem gerekirken, sinir krizi geçirmemin sebebi ise navigasyonun çalışmıyor oluşuydu. Jungkook'un gitmek istediği bölge Bohinj kasabasıydı ve burası muhtemelen Tanrı'nın bile unuttuğu bir yer olacak ki; bulmakta zorluk çekiyorduk.

Yanımda ayaklarını kucağıma uzatmış, telefonuyla oyalanırken göz ucuyla kızaran yanaklarına bakıp; asla işe yaramayacağını düşündüğüm haritayı istemiştim. Defalarca kaybolduğumuz halde o kadar sakindi ki, bu hali gerilmeme müsaade etmiyordu. Her defasında, ''bulacağız, acelemiz yok. yeter ki bizi slovenya'ya götür de ne zaman olduğu önemli değil'' diyip duruyordu..

Karavanı yol kenarında çekip, üzerini sürekli işaretlediğimizden karman çorman olan haritaya göz gezdirmeye koyuldum. Tabelalardan ve haritadan da anladığım üzere yakındık o bölgeye ancak tam olarak gitmek istediği yeri bulmak imkansız gibi gözüküyordu. Elimi çeneme yaslamış haritaya yoğunlaştığım sırada, kocaman gülümsemesi ile kafasını camdan sarkıtmış çocuk neşesi ile etrafa bakıyordu. Bakışlarımı önümde duran kağıt parçasından ayırıp ona diktim.

Tüm bu yorgunluğum sebebi o olduğu halde, yüzündeki tebessümü gördüğümde alaşağı oluyordum. Bu ezelden beri böyleydi ve ben defalarca ona yeniliyordum. Uçakla gelip, bu bölgeden bir karavan kiralayabilirdik veya cehennemin dibinde olan bir yere gelmektense Avrupa'ya gidebilirdik.. Ancak ben onun yalvaran bir ifade ile bakan koca gözlerine karşı koyamamıştım ve eziyet olacağını düşündüğüm bu yolculuğa çıkmaya razı olmuştum.

Eziyet dediğime bakmayın. Elbette ki onunla olduğum için her şey şahaneydi. Bir kere, parmaklarımın ucundaydı bedeni. Yüzü, gülüşü.. Burun ucuma konmuş bir kelebek misali dibimdeydi. Yorulduğumu hissettiğim her an başımı yaslayacağım omuzların sahibiydi ve dünya tam olarak buradan ibaretti. Mızmızlanmamın sebebi, bitmeyecek gibi görünen bu yolculukta araba kullanan taraf oluşumdu.

kiss me harder • jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin