Önerilen şarkı; Halsey - Gasoline
Arya'nın ağzından;
Duyduklarım yüzüme âdeta bir tokat gibi çarptığından bir kaç adım geri sendelememe sebep olmuştu ardından ise odanın kapısının açılmasına.
Kapı açıldığında Murat ile göz göze gelmiştim. Öfke ve nefret ile gözlerine kitlendiğimde dediklerini duyduğumu anlamıştı ki bana doğru bir kaç adım attı.
"Arya ne işin var burada !" dediği an nemlenen göz pınarlarımdan yaşlar akmaya başlamıştı. Yaklaşmak için bir kaç adım daha attığında geri gittim.
"Yaklaşma !" ağzımdan hıçkırıkla beraber çıkan kelime ile yerinde donup kalmıştı.
"Arya.." dediğinde yüreğim burkulsada bir daha izin veremezdim yoksa yine ve yine yapacaktı.
"Yine yaptın tam değiştiğini düşünürken tekrar aynı hatayı yaptın sana şans vermemeliydim !" öfkeyle yüzüne sert bir tokat indirdim. Bir kaç saniye sonra yaptığım şeyden çoktan pişman olmuştum ama geri dönüşü yoktu. Tokatın ardından Murat'ın yanağından bir yaş süzülmüştü.
"Bir daha bize yaklaşmayacaksın yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim duydun mu !" ağzımdan kontrolsüzce çıkan kelimelere engel olamıyordum ama eskilere gittikçe delirecek gibi oluyordum. Elimi sıkıca kavrayan Sarp'a baktığımda gidelim dercesine bakıyordu. Derin bir nefes aldım, başımla onayladım.
Kapıyı kapatmadan önce son kez Murat'a baktığımda boş gözlerle yere bakıyordu kalbim parçalanmış olsada bu sefer kalbimi dinlememeliydim. Kapıyı sert ve hızlı bir şekilde kapattım ve oraya bir daha gelmemek üzere çıktım.
Arabaya bindikten sonra ikimizinde ağzından tek kelime çıkmamıştı. Murat bunu tekrardan bana neden yapmıştı. Öfkeyle tırnaklarımı avucuma geçirirken Sarp'ın eli engel olmuş ellerimizi birbirine kenetlemişti. Başını bana doğru çevirip yüzünde küçük bir tebessüm belirtse bile elimi elinden çekip başımı cama çevirmiştim.
"Arya.." duyduğum mırıltılarla birbirine bağlanmışcasına kapanmış göz kapaklarımı zorda olsa aralamama sebep olmuştu. Arabanın açık kapısından eğilmiş bana bakıyordu.
"Geldik." dediğinde gözlerimi ovuşturup kendimi toplamaya çalıştım. Bir anda arabadan kalktığımda başım dönmüştü. Durup baş dönmem geçene kadar olduğum yerde beklemeye çalıştım.
"Koluma gir." dediğinde duymamışcasına başka yöne döndüm. Sarp'a da kızgındım çünkü bunu her seferinde kendi aralarında çözmeye çalışıyorlardı konunun merkezi ben olsam da asla fikirlerim sorulmuyordu.
Siteye hızlı ve büyük adımlarla ilerlerken arkamda beni takip eden Sarp'ın uzun gölgesini görebiliyordum. Umursamadan apartmana girdiğimde anahtarı çantamdan çıkarıp kapı deliğine yerleştirdim. Birkaç sert manevrayla kapı açıldığında çantamı kenara atıp direk mutfağa girdim. Dolapların tek tek açmaya başladım.
"Nerdeydi bu ?!" en son açtığım kapakta beni beklercesine parlayan viski şişesini alıp tezgahın üzerine yerleştirdim. Dış kapıdan gelen çarpma sesini umursamdan şişeyi açmıştım. Bardağa doldurduktan sonra ağzıma doğrulttuğumda elimdeki bardağın Sarp'ın elinde olduğunu gördüm. Gözlerimi Sarp'ın üzerinde gezdiridiğimde yüz ifadesinin az önceki sakinliğini taşımadığı belli ediyordu.
"Bu ne şimdi !" kabalaşan ses tonunun üzerine yüzümü ekşitip elindeki viski dolu bardağa uzandığımda bardağı geri çekip gözümün önünde lavabonun içine boşaltmıştı.
"Senin onun ne kadar olduğu hakkında bir bilgin var mı ?!" öfkeden kızaran yüzüme baktığında hep gülerdi ama bu sefer o da sinirliydi.
"Bu ne şimdi, seni korumaya çalıştıkça benden uzaklaşacak mısın çünkü ben seni korumaya devam edeceğim !" kelimeleri sıralarken ses tonu gittikçe daha da artıyor ve emir verircesine çıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNALARIN ÖTESİNDE
FantasyOkuduğunuz diğer klasik kitapları unuttun....Bu kitabı okuduğunuz da bazılarınız da paranoya etkisi yaratırken bazılarınızın tüylerini diken diken edecek, artık aynaya bakmadan önce iki kere düşünmenizi sağlayacak normal birinin hayatını değiştiren...