|A.Ö| ∆§∆ 1.3 ∆§∆ [Yanlış Zamanlama]

803 354 80
                                    

  Arya'nın ağzından;

  Murat odaya tek başına girdiğinde Murat'ın arkasındaki kapıdan Sarp'ın girmesini bekledim, Sarp gelmeyince gözlerimi kapıdan Murat'ın üzerine doğrulttum.

  "Sarp nerede, neden gelmedi ?" dediğimde Murat elini saçlarının arasına daldırmıştı, gergin olduğu her hâlinden belli oluyordu.

  "Sarp'ın acil işleri çıktığı için önden gitmesi gerekti bu yüzden Sarp'ın işleri bitene kadar ben sana eşlik edeceğim." dedi. İlk başta dedikleri üzerine tereddüt etsem de Murat yalan söylemezdi ona herkesten daha fazla güveniyordum.

  "Tamam gidelim ve merak etme evimde rahat takılabilirsin." dedim gülümseyerek. Oda kapısının çıkışına ilerlerken Murat'ın elinin kolumu kavramasıyla duraksadım. Murat'a döndüğümde elimde duran ev anahtarını alıp pantolonun cebine atmıştı.

  "Aslında seni ben misafir edeceğim." dediğinde huysuzlanmıştım. Sarp Murat'tan ne çok şey rica etmişti ama her ricası beni daha da sinirlendiriyordu.

  Hastane çıkışına doğru yürürken bir taraftanda söylenmeye en içten duygularımla devam ediyordum. "Bu ne şimdi, evim yok muydu sanki ?" diyerek mırıldanıyordum. Murat'ın yüzünde gülümseme belirdiğinde istemeden bende gülümsemiştim. Yine de söylenmekten ve Murat'ı ikna etme çabalarımdan vazgeçmemiştim.

  "Kendi başımın çaresine bakabilecek yaştayım, beni evime bırakır mısın lütfen ??" desem de Murat'ı ikna etmeye çalışmak boş duvara laf anlatmaktan daha zordu.

  Hastaneden çıktığımızda Murat'ın arabası çok yakında olduğu için biraz da olsa sevinmiştim. Nihayet arabanın yanına geldiğimizde ise sağ ön  koltuğa oturdum.

  Camın arkasından gözüken siteleri gördüğüm zaman Murat'ın evine geldiğimi anlamam o kadar uzun sürmemişti. Araba içeri girip yavaş yavaş diğer evleri arkasında bırakırken en sonunda kendi evinin önünde durduğu zaman kapıyı açıp kendimi arabadan dışarı atmıştım.

Etrafı inceliyordum etrafta çok şirin süs havuzları vardı. Havuzlara bakmak için yaklaşırken Murat gelmemi işaret etmişti. İşareti üzerine  arkasından ağır adımlarla Murat'ı takip ediyordum. Murat'ın bir iki adım gerisinde yürüyor, bundan yararlanıp etrafı inceliyordum. Buraya gelmeyeli çok uzun zaman olmuştu.

  Siteye girdiğimizde günün berbat geçmesi yetmezmiş gibi asansörde arızalıydı. Her katta oturup oturup dinleniyordum. Bir kaç kere yardım teklifinde bulunan Murat'ın teklifini nazikçe geri çevirdim, bu zorlu görevi kendim başarmalıydım.

  Nihayet eve vardığımızda Murat anahtarları deliğe yerleştirmişti, anahtarı yuvasında çevirdiğinde çıkan ses ile kapı açıldı. Kapı açılmadan ayakkabılarımı çoktan ayağımdan çıkarmıştım.

  Kapı açıldığında soluk soluğa eve girmiştim. Yorgunluktan tükenmiş bir hâlde girişte dinlenirken Murat elimde ağırlık yapan çantamı almış ve içeri geçmemi rica etmişti.

  Evin her köşesini inceleyerek yavaş yavaş oturma odasına doğru gidiyordum. Krem rengi duvarları ve birbirinden hoş tabloları, özel dizayn edilmiş mobilyalarını daha hoş ve şık gösteriyordu. Gri çift kişilik mobilyaya doğru ilerledim. Koltuğa oturduğum zaman çok geçmeden Murat'ta yanıma gelmişti.

  "Nasıl buldun ?" dediğinde kollarını açıp evi gösterdi. Tekrar etrafa göz gezdirdiğimde Murat'a bakıp gülümsedim.

  "Tadilat yapıldığında değişeceğini biliyordum ama bu kadarını ben bile tahmin etmemiştim, harika olmuş." cevabımdan tatmin olmuş yüz ifadesiyle gülümsedi. Murat'ta tek kişilik koltuğa oturduğu zaman biraz muhabbet etmiştik. En sonunda birbirimizi bunaltan sorularımız bitmişti. Ortama derin bir sessizlik hakim olduğunda birbirimize öylece bakıyorduk, sohbet edebileceğimiz bir konu yoktu.

AYNALARIN ÖTESİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin