"Aklımı başımdan alıyorsun, kalbimi hızlandırıyorsun. Aklım sende kalsın, kalbime girer misin?
Yavaşça oturdum. Elimi ellerimin arasına aldı. "Ne demek istiyorsan söyle. İstersen bağırıp çağır. Ama önce beni dinle."
"Pekala. Dediğin gibi olsun bakalım." "Aslında, ben onları bir anlık sinirle söyledim. Bak babamın ölmesinde ... benim de ... payım var. Yani..."
"Nasıl yani?" Şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı. Yoksa ben şu anda ... Bir katille mi konuşuyordum?
"Bak, babam arabayı sürerken babama yalvardım. 'Gitmeyelim!' diye. En sonunda senden hoşlanmaya başladığımı söyleyince babam ani fren yapayım derken..." Göz yaşlarına hakim olamıyordu. Ben de ağlıyordum. "Yani, yine mi ben sebep oldum size?" diye sordum usulca. Fırat hemen "Yok yok. Hayır. Anlatmak istediğim iki şey var. Yani benim de suçum var ve ben..." Yanaklarının kızardığına yemin edebilirim. "Senden çocukluğumuzdan beri hoşlanıyorum." Ve ekledi: "Aklımı başımdan alıyorsun, kalbimi hızlandırıyorsun. Aklım sende kalsın, kalbime girer misin?" dedi.
"Ben... şey benim... düşünmeme izin ver. Sonuçta ben..."
"Bir ilişkiden yeni çıktın biliyorum."
"Sen nereden..."
"Sonra söylerim. Benim biraz işim var."
Açıkçası biraz...bozulmuştum. Benim hakkımda her bilgiye sahipti. Ve nereden bildiğini bana söylemeyecekti. Asla. Ben tanıyordum onu.
Düşüncelere dalmışken Selin'in yanıma doğru yaklaştığını fark ettim. Yüzünde biraz sıkkın biraz da zafer edası vardı. Sanki savaşta hem en sevdiği kişiyi kaybetmiş, hem de kazandığı için sevinçliydi. Yanımdan geçerken "Boşuna ümitlenme. Aslında hoşlandığı başka biri var." dedi. Ben de ona gülerek "Ama bu sen değilsin." dedim. Durdu ve o da gülerek "Sen de değilsin."
"Nasıl yani?" Şaşkınlığıma tekrardan gülüp devam etti. "Kaya ile konuşurken duydum. Küçüklüğünden beri bir kızdan hoşlanıyormuş. Ve o kız sen olabilirdin ama sen onu hatırlamıyorsun bile. Üstüne de onun için bir oğlan dövmüş. 20 yaşlarında falan bir oğlanmış bu."
"Sana inanmamı bekleyemezsin herhalde değil mi?" Son kozumdu bu. Yoksa dumura uğramıştım. Hepsi yalanmış demek. Biliyordum Ali gibi yapacağını. İyi ki daha kabul etmemiştim. Omuz silkti Selin. "İstersen Kaya'ya sor." Soramazdım ki. Ayıp kaçardı. Zaten Selin'in halinden anlaşılıyordu doğruyu söylediği.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİCLE VE FIRAT(TAMAMLANDI)
ChickLitACABA DİCLE'NİN DİCLE NEHRİ GİBİ AKAN GÖZYAŞLARINI FIRAT DİNDİREBİLECEK MİYDİ?