11.Bölüm

3.5K 170 6
                                    

(VİDEO): PİNK  - SO WHAT

Akşam evimizin salonunda oturmuş, her birimiz farklı şeylerle uğraşıyorduk. Annem yapacağı yemeği hazırlarken, Hilmi ise TVde denk geldiği futbol maçına bakıyor, bense telefonla uğraşıyordum. Eve geldiğim de bugün yaşadıklarımı ve başıma gelenleri bire bir olmasa da anlatmıştım. Annemin yüzü gülerken Hilmi ise sonunda para kaynağımı buldum onu kaybedemem dercesine bana aferin iyi yaptın gibi laflarla destek oluyordu. Aslında bu yaptıkları ilk defa oluyor sayılmazdı. Ben çok küçükken annemle bikaç kez temizliğe gitmiştik. O zaman da bugün yaptığıyla aynı muameleyi yapmıştı. Anlıyacağınız adama işin içinde para var deyin mutluluktan ölecek dereceye gelir.  Yemek yendikten sonra bu akşam da içkisini içmeyi ihmal etmedi. İçtikten sonra odasına gidip sızdığı an biz de annemle beraber rahat bir şekilde takılmaya devam ettik.

Yatma vaktim yaklaşınca anneme iyi geceler öpücüğü vermeyi unutmadım. Odama geçince yatağıma uzanma pozisyonunu alarak dinlememi sürdürdüm. O sıra Yeliz beni aradı ve bugünü telafi amaçlı saatlerce konuşmamızı sağladı. Anlattığım olayın kimi yerlerinde şaşırdı kimi yerlerinde ise katıla katıla güldü. Güldüğü zaman beni sinirlendirmiş olsa da sonunda ben de dayanamayarak ona eşlik ettim. Yeliz'den öğrendiğim kadarıyla çok gizemli bir patrona sahipmişim. Ne düşündüğü ne konuştuğu hiç bir zaman kestirilemeyen bir insanmış. Bak işte bu konuda onlara kesinlikle hak veriyordum. Gerçekten çok tuhaf bir adam kendisi.Böyle dememe bakılacak olursa aylarca yıllarca tanıyormuşum izlenimi oluştursa da ben onu sadece iki gündür tanıyordum ve evett o kadar bilgi birikimim oluşmuştu...

...

Rüzgarlı bir İstanbul sabahına daha uyandım ve hızlıca hazırlanmaya başladım. Bugün Yelizle birlikte güzel bir kahvaltı keyfi yapacaktık. Hazır olduğumu belirten bir mesaj attım. Yelizden de geri dönüt olarak gelen mesajı okuduktan sonra mesajda yer alan mekana gitmek için dışarı çıktım. 

İstanbul yeni bir güne daha hazırlanıyordu. İş kıyafetleriyle işine yetişmeye çalışan güzel giyimli bayanlar ve erkekler... Kepenkleri yeni açılmakta olan dükkanlar ve çoktan açık ve hizmet vermekte olan dükkanlar... Fırından yeni çıkmış ekmek ve poğaca kokuları... Trafikte sabırsız şöförler ve kaldırımda koşuşturan kişiler...  Yolda yürürken bir kez daha gözlem yeteneğimi konuşturmuştum. Hemen hemen her sabah aynı sahnelere denk geliyor olsam da hoşuma gidiyordu. Bir bakıma kafamı dağıtmamı kötü şeyler düşünmemi engelliyordu. Yolda bana eşlik etmesi için müzik dinlemeye karar verdim. Kulaklığımı telefonuma taktıktan sonra  menüden favorilerim menüsünde yer alan, eskimiş olsa da severek dinlediğim şarkılardan birine tıkladım ve söylemeye başladım.

......

Na-na-na-na, na-na, na

Na-na-na-na na-na

Na-na-na-na, na-na, na

Na-na-na-na na-na

I guess I just lost my husband

I don't know where he went

So I'm gonna drink my money

I'm not gonna pay his rent

(Nope!)

I got a brand new attitude

And I'm gonna wear it tonight

I'm gonna get in trouble

GÜLİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin