(MULTİMEDİA) : ACAR
Nişan gecemdeki olumsuzluklardan sonra tamıtamına 3 saat geçti ve ben 3saattir yoldayım. Hilmiyle beraber İstanbula gidiyorum gitmekten kastım İstanbula sürükleniyorum. Ağlamaktan gözyaşlarım kurudu , gözlerim şişti ve başım çok şiddetli derecede ağrıyor kısacası çöktüm denilebilir.
Çırpınmalarım boşa çıkmış ve ben zorla götürülmek zorunda kalmıştım. Annemle babama kızamıyorum sonuçta bu bilinen bir sonuçtu yapacakları birşey yoktu. Benim kızgınlığım sadece ACAR'a... sahi o benim değil miydi peki ama neden şuan yanımda değil. Ona ne kadar yalvarıp gözyaşı döksemde umursamadı. HİLMİden mi korktu acaba desem hiç sanmıyorum. Yüzündeki ifade korkudan ziyade umursamazlık hatta beni tamamen yoksaymaydı. Oysaki birbirimizi gördüğümüz ilk günden beri birbirimizden hoşlanıyoruz yada ben mi öyle düşünüyordum?
Hatırlıyorum da ACARla tanışıklığımız 1sene öncesine dayanır. Geçen senenin Eylül ayı ve yeni bir okul dönemim başlamıştı. Son senemdi okulu bitirip tamamen sevdiğim işime kavuşacaktım. Moda Tasarımı yani moda benim için herşey, bunca olumsuzluklara rağmen beni hayata bağlayan tek sebep. Hayal kurup ortaya güzel modeller dökebilmek , kafam karışıkken birşeyler karalayabilmek kesinlikle beni tanımlardı. O gün arkadaş grubumuzla kafa dağıtma sebebiyle akşam üstü bir cafeye gittik. Her zamanki gibi mekana biz ve bizim arkadaşlar , bizim arkadaşların arkadaşları da eklenince her zamanki ortamımızı kurmuştuk. Bugün ortamımızda ise daha önce görmediğimiz kişilerde mevcuttu. İki erkek ve iki kızlı grup bize eşlik ediyordu. Aralarında yeşil tshrtlü adının ACAR olduğunu öğrendiğim çocuk ilk gözüme çarpan kişiydi. O zamana kadar hiçbir erkeğe bu denli dikkatli bakmazdım. Ama o gün dikkatli bakasım tutmuştu. Dışarıdan burnu havada hiçbir şeyi umursamaz bir tip gibi duruyordu tabikide böyleleri ilgimi çekmezdi ama o gülüşü o bakışı o an kalbimin atışını hızlandırmaya yetmişti. Subay olduğunu öğrendiğim bu gencin gülümsemesi içimi ısıtmıştı. Arkadaşlar vasıtasıyla kendisiyle arkadaş ortamında tanışmış ve kaynaşmıştık. Gün sonunda telefondan dahi konuşmayı sürdürmüştük. O kadar iyiydik ki bu durum çok hoşuma gitmiş bi nebze yaşadıklarımı unutturmuştu. Ve bir ay sonrasında ilişkimiz başlamıştı. Ailemle dahi tanışmıştı. İlk başta aile durumumdan bahsetmekten utanmış olsamda ilişkimiz ciddiye bindiği için bahsetmiştim ve o da bu duruma çok şaşırmıştı. Sonra herşey tatlıya bağlanmıştı. Aylar geçmiş ve ben sonunda mezun olmuştum, artık ben diplomalı bir kızdım. Ertesi gece dışarı yemeğe çıktığımız sırada sevdiğim adam bana evlilik teklif etmişti. O an sadece evet dediğimi hatırlıyorum o kadar güzel bir gündü ki havalara uçmuştum. Ve 3ay sonrası yani dün gecede bizim nişan günümüzdü. Çok şeyler yaşamıştık ama o bunları unutmuş beni hiçe saymıştı. Halbuki dün gayet iyiydik sonrasında ise birden davranışlarındaki değişiklik dikkatimi çekmiş ama çaktırmamaya çalışmıştım.
Neden böyle olduk ki n e d e n ?
Kafam araba camına yaslı ben bunları düşünürken HİLMİnin kullandığı araba yol kenarındaki bir benzin istasyonunda duruverdi. Kendisi arabadan inerken bana baktı ama ben sadece kafamı çevirmekle yetindim. O ise yürümeye devam etti. O an aklımdan kaçmak geldi. Hemen araba kapısını tutup çekmek istemedim tabikide kapı kilitliydi. Bendeki de saçmalık kapıyı neden açık bıraksın ki? Hem oldu ki açık bıraktı diyelim bu saatte dağ başında nereye gidecektim ki ya kaybolurdum ya da kurtlara yem olurdum. Mecbur şuanki durumuma razı gelmek zorunda kaldım ve yorgunluktan sadece uyumak istedim. Gözlerim yorgunluğa daha fazla dayanamayıp kapanmaya başladı , o sıra arabanın hareket ettiğini hissettim ve daha fazla dayanamayıp tamamen uykuya daldım.
Uyandığım da sabah olmuş ve araba camından gözüme güneş ışığı vuruyordu. Araba halen hareket halindeydi. Sonunda İstanbuldaydım. Çocukluğumdan bu yana buaralara geleli neredeyse yıllar oluyordu. Hatırladığım kadarıyla tam 10yıl olmuştu. Koskoca bir 10yıl. Bu 10 yıl içinde neler neler olmuştu. Hatırlamak dahi istemiyordum. Bu şehir bana sadece kötü anılarımı hatırlatıyordu. Araba o görmek istemediğim mahalleye sonunda giriş yapmıştı. İstanbul gibi bu mahallede değişikliğe uğramıştı. O eski gecekonduların aksine daha modern binalar inşa edilmiş,eskiye nazaran sokaklarda daha az çocuk sesi duyuluyordu.
Arabanın kapısını açıp dışarı çıktı. Benim oturduğum tarafa doğru yönelerek kapımı açtı ve o pis sırıtışıyla 'İn hadi' dedi. Suratına bakmadan arabadan indim ve birlikte eve doğru yöneldik. Kapıyı açan kişiyi görünce gözlerim tekrar sulanmaya başlamıştı. İşte ben Gülinin hayatı buydu ve tekrar eskiye dönmüştüm hemde tamamen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLİN
RomanceSadece başkaları tarafından ona sunalan hayatı yaşamak zorunda kalan bir genç kızın.. Hayattan ümidini kestiği sırada zoraki bir durum sonucu sonunda mutluluğa eriştiği bir hayatın hikayesi... [ - Yaşanmış gerçek bir olaydan esinlenilmiştir. - ] N...