''Paylaşmak güzeldir derler;benimle bir hayatı paylaşmaya var mısın?''
-DÜĞÜNDEN 1 SAAT ÖNCE-
Yiğit'in odasında gelinliğimle bekliyordum. Ben Gülin YILMAZ. Neredeyse 1 saat sonra hayatım tamamen değişecekti. Ben artık Gülin ONAR olacaktım. Yiğitle evlenmeyi gerçekten çok istiyordum ve isteğim gerçekleştiği için çok mutlu ve heyecanlıyım. Her genç kız sevdiği insanla kavuşacağı günün hayalini kurar. Erkekler için evlilik demek; kafese girmiş hissi uyandırsa da sevdiğine kavuşmanın hissi paha biçilemezdi.
...
-DÜĞÜN SONRASI-
Nihayet evimize girmiş düğün yorgunluğunu üstümüzden atmaya çalışıyorduk. Yiğit kendini direk duşa attı bense odamıza geçmiş yatağımda oturuyordum. Yiğit çıktıktan sonra ben duşa girdim. Banyodan çıktığımda Yiğit yanıma geldi ve yanağımı okşamaya başlamıştı. Yiğit yavaşça bana sokuldu ve dudağımın kenarından öpüp geri geri çekildi ve dolabından valizi çıkardı ne yani sadece bu kadar mıydı? Valizlere bakınca benim de eşyalarımın olduğunu gördüm ve Yiğit'in balayı için hazırlandığını anladım. Aslında balayına 2 gün sonra gidecektik ama Yiğit'in son anda bir işi çıktığı için bugün gitmeye karar verdik.
Yiğit bana doğru yaklaşıp ''Hadi bebeğim dön arkanı da şu gelinliğini çıkaralım ve sen de hazırlanmaya başla bir an önce çıkalım'' demesiyle onun önüne geçtim.
Şuan Yiğit arkamda yavaş yavaş gelinliğimin fermuarını açıyordu. Eli tenime değdikçe sanki vücudum alev alıyordu. Bitsin artık bu eziyet diye beklerken Yİğit aksine yavaş yavaş hareket ediyordu. Ve sonunda fermuarı indirdiğinde ise arkamdan bana sarıldı ve omzumun üstünde bir buse kondurdu. Boynunu oraya gömüp biraz öyle durdu. Biraz daha öyle durmaya devam etseydik heyecandan bayılabilirdim. Neyse ben hazırlansam iyi olacak diyerek yanından ayrıldım.Banyoya girip aynadaki yansımama baktım ve kıpkırmızı olmuş yüzümü görünce gülmeye başladım. Böyle küçük bir şeyde bu hale geliyorsam...
Gelinliğimi çıkardıktan sonra elime almış olduğum diz üstü elbiseyi üzerime geçirdim ve aşağı Yİğit'in yanına indim. Sonunda evimizden çıkıp arabamıza doğru yol aldık. Daha nereye gideceğimizi bilmezken bir de gideceğimiz yere özel uçakla gideceğimizi öğrenmiştim. Yiğit hala gideceğimiz yeri söylemiyordu sadece sürpriz deyip geçiştiriyordu.
Uçağa bindikten sonra yolculuğun 13 saat süreceğini öğrendim. Hala Yiğit Beyefendisi bana nereye gideceğimizi söylememişti. Uçakta dergi okumaya başladım ama o sıra Yiğit'in beni izlediğini biliyordum. O an bana doğru eğilip elimdeki dergiyi kenara koydu ve beni kendine çevirip öpmeye başladı. Bu beklemediğim öpücük ile ilk başta ne yapacağımı bilemesem de sonra ona karşılık vermeye başladım. Yiğit'in öpüşü daha da derinleşti ve daha ateşli öpmeye başladı. Ben de dudaklarımı aralayıp ellerimi Yiğit'in boynuna doladım. Bu halde ne kadar durduğumuzu bilmiyorum ama bir anda kendimi Yİğit'in kucağında buldum.
Bir öksürük sesiyle Yİğitten ayrıldığımda hostesin bize içecek bir şeyler getirdiğini görüp Yİğitin kucağından nasıl atladığımı bilemedim. O an utançtan kafamı dahi kaldıracak durumda değildim. KAfamı kaldırmasam bile Yiğitin kıkırtılarını duyuyordum. İçeceklerimizi içtikten sonra demin ki gibi bir duruma düşmemek için kulaklığımı takıp uyumaya çalıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLİN
RomansaSadece başkaları tarafından ona sunalan hayatı yaşamak zorunda kalan bir genç kızın.. Hayattan ümidini kestiği sırada zoraki bir durum sonucu sonunda mutluluğa eriştiği bir hayatın hikayesi... [ - Yaşanmış gerçek bir olaydan esinlenilmiştir. - ] N...