GÜLİN

10.Bölüm

(VİDEO): UNUTURSAM FISILDA FİLM MÜZİĞİ   

Güzel geçen bir uyku sonrası çalan saatimin sesiyle uyandım ve hazırlanmaya başladım. Kahvaltımı da araya sıkıştırdıktan sonra evden çıkma fırsatı buldum. Canlılığımı korumak adına bir saat erken çıktım. Hava bugün daha bi güzel , daha bi anlamlıydı. İçim adeta, yaz yeni gelmişçesine kıpır kıpırdı. Şirkete en yakın mesafede olan metro istasyonuna sonunda gelmiştim. İş için hala biraz vaktim vardı.Yürümeyi çok severdim,hani şu bir yere yetişme kaygısı taşımadan etrafa bakınarak yürümeyi.. Bende bunu fırsat bilerek yavaşta olsa metro istasyonundan şirkete doğru yürümeye başladım.

     Yarım saatlik bir yürüyüş sonrası nihayet şirkete geldim. İlk iş deneyimim olacağından dolayı çok heyecanlıydım. Sonunda uğraşlarım sonuç göstermişti. Heyecanla danışmaya gidip bilgilerimi verdim. Asansöre binip  5. katın düğmesine bastım. Asansörün 5.katı gösteren ikazıyla beraber kendime çeki düzen verdim ve asansörden indim. Krem rengi mermerin üzerinde yavaş ve temkinli adımlarla ilerlemeye başladım. Tanıdık bir simayı görmenin sevinciyle Yeliz'e doğru ilerledim. Beni gülerek karşıladı ve bana  etrafı gezdirerek tanıtmaya başladı. Bölmeli odaları geçerek bana ayrılan bölüme doğru ilerledik.

    -Y: 'Benden bu kadar bu masa artık sana ait. İşle alakalı bütün dosyalar ve evraklar sıralı bir şekilde burda durur. Malum çok titiz ve düzenli bir patronun var. İster istemez çalışanlarının da öyle olmasını ister. Haberin olsun biraz çekeceğin var ama katlanılmayacak gibi değil. Şuan ofiste senin yerinde olmak isteyen o kadar çok kişi var ki, daha şimdiden dedikodunu bile yapar oldular. Şanslı kız seniiiii... :D'

   -G: 'Hem cinslerimin yaptığı tek şey dedikodu zaten. Ayrıca tipini bu kadar övmenizi anlayamıyorum. Benim için diğerlerinden bir farkı yok, o yüzden rahatım sadece iş konusunda biraz heyecanlıyım ve ne yapacağım konusunda endişeliyim.'

    -Y: 'O konuda bir endişen,sıkıntın olmasın. Kimse doğuştan bunları öğrenmiyor ya.. Yapacağından adım gibi eminim bebeğimmm.. Çok konuştuk hadi ben kaçtım. İlk iş günün hayırlı olsun'

-G: 'Sağol canım görüşürüz.'

      Yeliz beni masamda tek başına bırakarak gitti. Ben de çevreme gözatmaya devam ettim. Masam ve dolabım biraz klasiğe kaçsa da pencere kenarına yakın olmak hoşuma gitmişti. Etrafa göz gezdirmeyi sürdürürken birden masamın üzerindeki telefon çalmaya başladı. Üzerindeki işaretten patronun aradığını anladım ve ikinci çalışında kulağıma götürdüm. 

-G: 'Buyrun efendim..'

-- 'Masanın üstündeki dosyalarla birlikte derhal odama gel!' dedi ve cevabımı beklemeden anında telefonu suratıma kapattı. 

    Evet ilk iş günümün nasıl geçeceği dakikalar sonunda ortaya çıkmış olacaktı. Sanki başta hiç heyecanlanmamışım gibi her geçen saniye dahada heyecanlanarak masamdaki dosyalarla birlikte odanın kapısına geldim. Derin bir nefes alarak kapıyı çaldım. 'Gel!!' sesini duyduktan sonra içeri girdim.

    Karşımdaki adamı görmemin şokuyla yüzünü incelemeye başladım. Farklı bir yüz tipine sahipti sanki.. Sert bir sima, sarıyı andıran kumral saç , karanlığı andıran kahve gözler ve yüzünü kusursuz bir şekilde tamamlayan sakalları ve bıyığı... Ben bıyıklı erkeklere tahammül edemeyen biriydim , sadece sakallı erkekleri çekici bulurdum. Ama bu adama o kadar çok yakışmış ki beynim belli bir süre sonra düşünmeye bırakmıştı. Birden dalmış olduğumu farkederek kendime çeki düzen verdim. Patronum olacak bu adam ise bir şeye sinirlenmişçesine bana doğru bakıyordu. Ne hata yapmıştım ki?