8.Bölüm

4.1K 182 1
                                    

 (MULTİMEDİA): YELİZ

İçimi ürperten bir soğuklukla beraber gözlerimi yavaşça açtım. Dün akşam yatağımda nasıl uzandıysam o şekilde uyuyakalmıştım. Saate doğru baktığımda saat daha sabahın 5ydi. Yorganı açarak içine girdim ve ısınmaya çalıştım, ve o güzel uykuma kaldığım yerden devam ettim. Rüyamda uzun bir yolda yürüyordum. O yolda ise ACARı gördüm. Beni çok sevdiğini söyleyip, yaptıklarından pişman olmuş ve benden özür diliyordu. Ben ise bu sefer yelkenleri suya indirmeyip onu terslemiş arkama bakmadan o yolda yürümeye devam ediyordum. Rüyanın etkisiyle bir anda yataktan sıçrayarak uyandım ve yatağımda oturma pozisyonunu aldım. Alnımda biriken teri silerek gördüğüm rüyayı düşünmeye başladım. Buraya geldiğimden beri ilk defa onu rüyamda görüyordum. İlk zamanlar ona ne kadar kızgın olsam da onu son kez görmek istemiştim ancak bu imkansız olduğundan en azından rüyamda göreyim diye bir çok kez dua etmiştim. Ama böyle birşey olmamıştı ve bende yavaş yavaş bu isteğimden vazgeçmiştim, ve vazgeçtikten sonra onu rüyamda görmek çok tuhaftı. Bu rüya ya bana bir işaretti ya da bilinçaltımın bana oynadığı bir oyun olsa gerekti... 

Yataktan kalktığım gibi soluğu direk banyoda aldım. Duş almanın vermiş olduğu rahatlıkla odama geri döndüm. Üstüme rahat kyafetler geçirerek saçlarımı kurutmaya başladım. Kurutma işlemi bittikten sonra kurutma makinesini eski yerine bırakarak kitaplarımın olduğu dolaba doğru yürümeye başladım. Şu sıralar sürekli olarak okuduğum kitabı elime alarak her zaman ki koltuğuma geçtim.  Bu hayatta yapmaktan bıkmayacaklarım listesinde 2. sırada kesinlikle kitaplarım vardı. 1. tabikide çizmek yani moda işte. Ancak bugün çok kısa bir süre okuyup kitabı kapattım ve soluğu mutfakta aldım. Annem ortalıkta gözükmüyordu, büyük ihtimal uyuyordur diye düşünerek bugün kahvaltıyı ben hazırladım. Masayı tamamen hazırlama işlemim bitmişti, o sıra annem mutfağa geldi ve çok mutlu olduğunu belirten bir öpücük verdi. Birlikte masaya oturduktan sonra ben biraz atıştırıp işimin olduğunu söyleyerek odama doğru yol aldım. O sıra üvey babamda kahvaltı için mutfağa doğru geliyordu. Evin holünde HİLMİyle denk geldiysekte ikimizde birbirimizi bakmamaya özen gösterdik. O gün bize yaptıklarından sonra aradan 2gün geçse de annem ve ben suratına bakmıyorduk. Daha doğrusu her zaman ki gibi o yokmuş gibi davranıyorduk.

Odama geçtikten sonra YELİZle günlük konuşmamız için interneti açtım. Her gün işimiz olmadığı sürece aynı saatlerde konuşmaya çalışıyorduk. O bana günlük ya da haftalık birikmiş olan dedikoduları sıralıyor ya da o bilindik gülünmeyecek derecede iğrenç olan ama sadece benim güldüğüm esprileri sıralıyordu. Buna arkadaşlık belki de arkadaşlıktan öte dostluk deniyordu öyle değil mi? bence kesinlikle öyle ...  Konuşmamız bittikten sonra bir işim olduğunu söyleyecek konuşmayı sonlandırdım. Aslında bir işim yoktu ancak bu kadar konuşma bana yetmişti. Şuan ki planım bir an önce iş bulabilmekti.İnternetteki arama motorundan bana uyan kriterleri sıralayarak sırayla iş ilanlarının yer aldığı sitelere göz atmaya başladım. 

Kaç saattir göz attım bilmiyorum ama epey sıkılmıştım. Göz attığım ilanlar hep aynı kelimeyi kapsıyordu. Tecrübeli , tecrübeli , tecrübeli... Offff yapmayın ama herkes böyle tecrübeli eleman mı arıyor cidden.. Hiç çalışmadan nasıl tecrübeli olmamı beklerler anlamıyorum.. Buna daha fazla dayanamayarak iş ilanlarının olduğu sayfayı kapattım. O kadar sinirliydim ki beni şuan kendime sadece çikolatalı sıcak bir kahve getirebilirdi. Mutfakta kahvemi hazırlayarak tekrar odama yol aldım. Şuan zaten evde yalnızdım. Annem komşuya oturmaya gitmiş, babam ise diğer evi olan kahvehaneye uğramıştı. Sessizliğin verdiği mutlulukla beraber kahvemi yudumlayarak rahatladığımı hissettim.

GÜLİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin