she's trying to hate an angel

3K 239 73
                                    

Lisa;

"İçeri gelebilir miyim?"

"Gel."

Küçük kız içeriye girdiğinde büyülenmiş bir şekilde etrafa bakıyordu. Tüm bu teknolojik aletler, bilimsel şeyler ilgisini çekmişti. Yedi yaşında bir kız çocuğunun ilgisini çekecek şeyler değildi bunlar ama bu ufaklığın ilgisini çekmeyi başarmıştı.

"Baba bunların hepsi senin mi?"

"Evet, benim. Bir şey mi isteyeceksin?"

Küçük kız kafasını iki yana salladı. "Hayır, sadece seni özlemiştim."

"Pekala. Hadi şimdi git, işlerim var Lisa."

Babasının onunla ilgilenmemesi kalbini kırmıştı. Yeniden. Bu duruma alışmak istemiyordu ama her seferinde aynı şey oluyordu. Babası onu sevmiyordu. Gözleri dolduğunda arkasını döndü ve geldiği kapıdan dışarı çıktı.

"Elisa?"

Kendisine seslenen adamı gördüğünde ona doğru koştu ve kucağına atladı. Onu kolayca yakalayan adam ayağa kalktı ve kucağındaki küçük kıza baktı.
"Neden ağlıyorsun?"

"Babam beni hiç sevmiyor. Keş-keşke babam sen olsaydın Happy."

Ağlaması şiddetlenince Happy ona daha sıkı sarıldı ve saçlarını okşadı.

****

"Hayır diyorum, hayır. Asla o eve gitmem."

"Lisa, lütfen. Seninle tanışmayı çok istiyor."

Kafamı iki yana salladım. "Ben o küçük, şımarık şeyi tanımak istemiyorum ama duydun mu beni? Gitmeyeceğim."

Happy kafasını eğdiğinde üzgün görünüyordu ve bu kötü hissetmeme neden oldu. Onu üzmekten nefret ediyordum.

"Happy böyle yapma. İki güne unutur zaten."

"Seni seviyor Lisa. Seni görmek istiyor."

"Hayatında hiç tanışmadığı birini nasıl sevebilir?! Bu saçmalık. Gitsin masal kahramanlarını sevsin. Beni sevmesini istemiyorum."

"Bak anlıyorum kızgınsın ama onun suçu yok. Babanın yaptığı şerefsizlik onun suçu değil."

Happy babamı çok severdi. Ama bana davranışı konusunda hep kızardı. Haksız da sayılmazdı. Hatta çok haklıydı. Söylediklerini düşündüğümde haklı olması içimden küfretmeme neden oldu. Onun bir suçu yoktu.

"Pekala... bir şans verebilirim sanırım. Ama sakın benden sevgi dolu olmamı bekleme. İkisinden de nefret ediyorum."

Happy kollarını bana doladığında gözlerimi devirdim.

"Beni kırmayacağını biliyordum."

"Bu gidişle bu hakkını kaybedeceksin."

*****

Arabanın camından karşımdaki eve bakıyordum. Şehirden uzak, sakin bir yerdeydi. Doğayla iç içeydi. Huzurluydu.

Çocuk büyütmek için harika bir yer.

Tam bir aile eviydi. Burası huzur kokan, sevimli bir yuvaydı. Asla sahip olamadığım şeydi.

"Bence inmelisin çünkü birileri sabırsız görünüyor."

Kapıya baktığımda orada bekleyen küçük kızı gördüm. Annesi de hemen arkasındaydı. İkisi de gülümsüyordu ve ben hiç somurtmadığım kadar somurtuyordum.

D.R.E.A.MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin