we are going to İtaly

2.4K 184 105
                                    

Selamlar, çooook uzun bir ara verdiğimin farkındayım. Bunun için sizden özür diliyorum, okul hayatım inanılmaz yoğun geçiyor ve buraya vakit ayıramıyorum. Nihayet bölüm yazdım ama biraz boş oldu lütfen mazur görün. Aradan dolayı paslanmışım. Gelecek bölümlerde daha iyi seyler okuyacaksınız. İyi okumalar sizi seviyirum ❤️

Not: Beni takip etmeyi ve diğer kitaplarıma bakmayı unutmayın.

Lisa;

Bugün güne neşeli başladığımı söylemek yanlış olmazdı sanırım. Çalan müziğe eşlik ederken dolabımın karşısına geçmiştim ve ne giyeceğime karar vermeye çalışıyordum. Gözüme açık renk kot pantolonum çarptığında kararımı çoktan vermiştim. Onu elime aldıktan sonra üzerine de uygun bir tişört buldum ve vakit kaybetmeden üzerimi değiştirdim. Dolabın kapağını kapattıktan sonra aynada kendimi son kez kontrol ettim ve iyi göründüğüme karar verip çok sevdiğim odamdan ayrıldım.

"Kahvaltı edecek misin patron?"

Cass'in robotik sesini duyduğumda kafamı iki yana salladım. "Okulda atıştırırım."

"Bay Parker geldi, efendim."

"Harika, tam zamanında! Görüşürüz Cass."

"İyi günler."

Yerde duran çantamı koluma taktıktan sonra kapıyı açtım ve elinde bir demet papatya ile beni bekleyen harika ötesi erkek arkadaşımı gördüm. Yüzündeki sevimli ifadeyle bana bakarken elindeki demeti öne doğru uzatmıştı.

"Hangi çiçeği sevdiğini bilmiyordum ama papatya hoş olur diye düşündüm."

"Tanrım! Seni hak edecek ne yaptım acaba ben?!" Hayran bir şekilde konuştuktan sonra elindeki papatyaları aldım ve kollarımı boynuna doladım. Kısa bir süre içinde onun da elleri belim bulmuştu.

"Tüm gün böyle kalmayı isterdim ama hemen yola çıkmazsak derse geç kalacağız ve bir devamsızlığım daha olursa May beni öldürür."

"Devamsızlıklarını sildirebiliriz."

"Bunu yapabilir misin?"

"Hayır ama yapabilecek birini tanıyorum. Göbekli ve bana asla hayır diyemeyen biri."

Peter bu dediğime kahkaha atarken okula doğru yürümeye başlamıştık. Yol boyunca Peter konuşmuştu ve ben sadece dinlemiştim. Onun heyecanlı bir şekilde bir şeyler anlatmasını gerçekten seviyordum. Zaten kim sevmezdi ki? Peter Parker herkesin seveceği, harika bir insandı. Onu sevmeyen birinin olduğunu sanmıyordum. Düşmanları hariç . Gerçi düşmanlar da onu Peter olarak değil Örümcek Adam olarak tanıyordu.

"Okul bir gezi düzenliyormuş duydunuz mu?"

Okul kapısından içeri girdiğimiz an Ned bizi bulmuştu ve dün gece mesajlaşma grubumuzda konuşmuş olmamıza rağmen geziyi duyup duymadığımızı sormuştu.

"Dostum, gece bunu konuşmuştuk, unutmuş olmana inanamıyorum."

Ned birkaç saniye düşündükten sonra hatırlamayı başarabilmişti. "Bir an unutmuşum. Bu gezi harika olacak! Dördümüz çok ama çok eğleneceğiz."

Elimdeki papatyaları dolaba koyarken gezi hakkında düşünmüştüm. Pek de gitmek istediğim söylenemezdi ama diğerleri çok hevesliydi ve onları yalnız bırakmak istemiyordum.

"Yani, güzel olabilir."

"Güzel olabilir mi? Lisa! Bu harika olacak."

Peter ve Ned heyecanlanıp yumruklarını tokuşturduğunda gülümsedim.

D.R.E.A.MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin