Bölüm ~8~

3.2K 226 240
                                    

Natassa Mpofiliou = Furtuna

"James Potter! Neden derslere girmedin?! Sonra sana notları vermem için yalvarsan da vermeyeceğim!" Diye bağırarak içeri giren Remus'a baygın bir bakış attı James

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"James Potter! Neden derslere girmedin?! Sonra sana notları vermem için yalvarsan da vermeyeceğim!" Diye bağırarak içeri giren Remus'a baygın bir bakış attı James.

Saatlerdir yataktan sadece çişini yapmak için kalkmıştı, onun dışında yatıp tavanı izlemişti. Ayrıca öğle yemeğine de gitmemişti ve açıktan ölüyordu. Resmen açlıktan midesinin bulandığını hissediyordu.
"Aylak... Ben bir kötü hissediyorum."

Remus gözlerini devirdi, "Hissedersin tabii aptal, kahvaltını doğru düzgün etmeyip öğle yemeğine de gelmedin!" Dedi ve elini cübbesinin iç cebine atıp koca bir sandviçi çıkardı.
"Neyse ki sana biraz getirdim."

James anında doğrulup yamulan gözlüklerini bile düzeltmeden Remus'un eline atladı.
"Bir tanesin sen Aylak! Çok acıkmışım." Hızlıca sandviçin dışındaki poşeti sıyırıp koca bir ısırık aldı ve Remus'a hiç bakmadan yemeye başladı. Özellikle ona bakmıyordu çünkü birazdan söyleyeceği şeyler bütün kaslarının gerilmesini sağlıyordu. Hem dersler için endişe etmiyordu, nasılsa Aylak ona kıyamaz verirdi notları.

Remus cüppesini çıkarıp düzgünce sandalyenin kenarına astı ve yatağına oturdu. James gözleriyle onun hareketlerini takip ederken sandviçin yarısını yemişti bile. Dikkatsizce aldığı ısırığı epey büyük almış olacak ki yutamayıp öksürünce Remus hızla ayağa kalkıp başucundaki çekmeden bir şişe çıkarıp kapağını açtı ve James'e uzattı.

Yataklarının başuçlarında bulunan komodinlere hep bir şey yığmışlardı. Sirius'un çekmecesinde abur cuburlar vardı, James'in çekmecesinde ise Balkabağı suyu ve kaymak birası şişelere doldurulup koyulmuştu. Ayrıca yatağının altındaki sandığın derinliklerinde iki büyük şişe Ateşviskisi vardı. Remus'un çekmecesi ise iyileştime iksirleri, sargı bezleri ve birkaç hayati önem taşıyan eşya ile doluydu. Ayrıca Çapulcu Haritası için kullandıkları sihirli parşömenden de kalanlar o çekmecedeydi.

James saçma düşünceleri silmeye çalışırken diyeceklerini aklında toplamaya çalıştı. Ne diyecekti şimdi? Ben Severus Snape'e karşı acayip garip şeyler hissediyorum ve bunun hoşlanma olabileceğine dair çılgın bir şüphem var, mı diyecekti? Son lokmayı da ağzına tıkıştırıp uzun uzun çiğnerken Remus'un kendisine dikkatle bakan şüpheli gözlerine suçlu çocuklar gibi bakmaya devam etti. İçerideki sessizlik ürperticiydi. İkisinin de nefes alış sesini duyuyordu, diğer yatakhanelerdeki çocukların boğuk sesleri ve gülüşleri de duyuluyordu.

James konuşma süresini uzatmak için elindeki şişeyi kafasına dikti ve Balkabağı suyunu bitirip iç çekti.
"Ayh, midem ağrıdı be." Bir anda hepsini gömmüştü resmen.

Remus gözlerini devirdi, "Yıllarca yemek yememiş gibi saldırırsan olacağı bu." Diye söylendi ve başını sola yatırıp gözlerini kıstı.
"James?"

Flower Boy's Love (𝑺𝒏𝒂𝒎𝒆𝒔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin