[𝚃𝚊𝚖𝚊𝚖𝚕𝚊𝚗𝚍ı]
Büyülü topraklarda yetişen özel bir çiçek ilk açtığında parlar ve etrafa ömrü boyunca yayacağı kokunun ilk seferini serbest bırakır. Büyüleyicidir...
Bu büyülü çiçek ezildiğinde ise acısını belli eden bir koku yayar ve gittikçe...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
James boğazındaki yumruyla başını önüne çevirdi. Severus'un kendisine nefret dolu bakışını görmüştü. Hak ettim... diye düşündü. Böyle güzel gülen birinin gülüşünü çalmıştı arkadaşlarıyla beraber. Hemde ne için?! Lily'le yakın diye mi? Ya da kimseye karışmayan, kendi halinde ve aşırı zeki biri olduğu için mi? James Lily'nin yanına yaklaşamazken onlar arkadaş diye mi?
Sonra içine iyice sıkıntı gibi çöktü gerçek cevap. Çünkü Severus zeki, yetenekli ve zarifti. Çünkü Severus Lily'e aşıktı.
İçi iyice sıkılırken Slytherin'li oğlanın Ölüm Yiyenlerle arkadaş olup Karanlık Sanatlara bulaşmasının sebebinin kendisi olduğu düşünmeden edemedi. Öyleydi sahiden, ona bunu kendisi yapmıştı. Çiçek çocuğun gülüşlerini, masumiyetini, ilk arkadaşını ve belki de ilk aşkını elinden almıştı. Gözlerine baktığında gördüğü nefreti dibine kadar hak ediyordu ama içinde buna isyan eden kısmı da susturamıyordu.
Kendisine öyle baksın istemiyordu, o kara kediye baktığı gibi şefkatli ve mutlu baksın istiyordu. Gülsün istiyordu, asla somurtmasın. Neden istediğini de bilmiyordu ama içini kemiren birkaç şüphesi de vardı. Acaba ondan hoşl-
"Ders bitmiştir, çıkabilirsiniz!" Diyen profesörle herkes kapıya yönelirken James o iteklemecede, kafasının da dalgınlığıyla kendini üç arkadaşından uzakta, Hufflepuff'ların yanında buldu.
Gözleri dalgınca etrafta gezerken sıranın arkalarında kaldığını ve Severus'un da birkaç kişi ilerisinde olduğunu fark etti. Yine başını çevirip gidecekken bu sefer de gözleri kapının üstündeki, neredeyse görünmez olan büyük balona takıldı. Aklına anında Peeves gelirken gözleri endişeyle kapıya iyice yaklaşmış olan Slytherin'e kaydı. Her şeyden habersiz birkaç saniyeye patlayacak olan balonun altına ilerliyordu, Merlin bilir içinde ne vardı.
James o an kendi arkadaşlarına seslenip onları uyarabilirdi ama bununla oyalanmayıp birkaç kişiyi ittirerek uzun boylu çocuğun elini tuttuğu gibi kendine çekti. Aynı anda balon patladı ve kötü kokulu yeşil bir sıvı onlarca öğrencinin başından aşağı döküldü. James hayal meyal yeşil sıvıya kaplanırken küfür eden Sirius'un sesini duydu ama anın heyecanıyla umursamadı.
Bu sefer kendisi tuttuğu el tarafından çekilirken ne olduğunu anlayamadan kendini Severus'un göğüsüne yaslanmış halde buldu. Eş zamanlı olarak az önce durduğu yere de bir balon patladı. Şokla, bunu cidden beklemiyordu, iyice güzel kokan bedene sığındı.
Birkaç çığlık, sinirli küfürler ve kurtulanların kahkahaları. Severus kimse onları böyle görmeden refleks olarak kollarını korurcasına sardığı James'ten ayrıldı ve mavi gözlere kendi gece karası gözlerini dikti. Birkaç saniye ikisi de konuşamadan bakıştılar, James tutulmuş gibi ona sarılmanın ve etkileyici kokusunun etkisinden çıkmaya çalıştı. "Ne yapıyorsun Potter?"
