Flower Boy's Love (𝑺𝒏𝒂𝒎𝒆𝒔)

Bölüm ~9~

Chase Atlantic = Right Here

Sonraki gün Severus için hayat çok daha iyiydi. Kütüphanede birkaç saat geçirmiş sonra Hogsmeade'de Regulus ve Lucius'la beraber takılmış, biraz da sarhoş olmuştu. Akşam kendisini yatağa attığında hiçbir şey düşünmeden uyuyakalmıştı ama sabah olduğunda kendisini daha iyi hissediyordu.

Yataktan kalkıp saate baktı. Her zamanki gibi erken kalkmıştı. Pazar günü öğlene kadar uyumak varken Potter'ın ders zırvalığı ile uğraşmak zorundaydı. Yanlış anlaşılmasın, Severus derslerin olduğu gün sabah çok erken saatte kalkar, sporunu yapar ve çiçekli açıklığın arasında gezerek huzur bulurdu. Ama yapacağı önemli bir işi olmadığında da ölü gibi uyumayı severdi.
Ve pazar sabahını uyuyarak değil de erken uyanarak mahvetmişti bile!

Derin bir nefes alıp asasını çıkardı ve Regulus'un etrafına sessizlik büyüsü yaptı. Ses çıkarsa uyanmasını istemiyordu. Banyoya ilerledi ve içeri girip aynadan kendine baktı. Her zamanki kendisiydi. Ama sanki biraz daha farklıydı?
Severus bu halini daha çok sevmişti.
Yazın istediği gibi giyinip hiç tanımadığı insanlara karşı rahat olabilirken okul zamanı öyle olamamıştı.

Çünkü daha çok küçükken babasının verdiği lanet olası özgüven eksikliği nedeniyle senelerce okulda ezik gibi takılmış, eğer yanlış bir şey yaparsa babasının gazabına uğramaya korkmuştu.
Şimdi o yoktu...
Severus onu bazen özlerdi. Tamamen hayırsız evlat değildi ve eğer yaşasaydı hayatının hala eziklik ve korku içinde olacağını bilmesine rağmen hayatta olmasını isterdi.
Ama en çok annesi...

Güzel kokulu, şefkat dolu, zarif ve asil annesi... Severus'un hayatta -ölmesine rağmen- en sevdiği insandı. Ve onu ölesiye özlemişti. Onu beş dakika görmek için ömründen yılları verebilirdi. Çünkü hala, 17 yaşında genç bir adam olmuş olmasına rağmen annesinin kollarına, kokusuna ve sıcaklığına muhtaçtı.

Başını iki yana sallayıp annesinin hatırasını zihninin derinliklerine gömdü ve yüzünü birkaç kez soğuk suyla yıkayıp kuruladı. Bileğindeki tokayla, yatarken dağıttığı ufak topuzu tekrar yaptı ve spor yapmak için içeri geçti.

Gerekli birkaç eşyayı dolabının altındaki çekmeceden alıp üzerine rahat eşofmanlarını geçirdi.

Şimdi saat 10'a epey vakti olduğu için nefes alamayana kadar spor yapabilirdi. Sonra da banyo yapar ve birkaç şey atıştırırsa iksir dersi vereceği eski sınıfa tam zamanında ulaşabilirdi.

/////----/////

James bütün gece gördüğü korkunç rüyalar sonucu bütün siniri bozulmuş halde yataktan fırladığında saat 07.28'di. Bütün gece Severus'un kendisine nefret kustuğu ya da kendisinin aptalca bir şeyler yapıp bütün her şeyi daha da batırdığını falan görmüştü.

Yani, bir erkekten hoşlanmak onun için ne kadar yeniyse, Severus Snape'ten hoşlanmak da bir o kadar yeniydi ve bütün bunları daha yeni yeni kabullenirken her şeyi bok etme korkusu içini kemirip duruyordu.

Bütün haftasonunu, Severus'u nasıl sıkmadan kendisine karşı yumuşatabileceğini düşünerek ve Aylak'tan akıl alarak geçirmişti.
Ayrıca Remus'un nasıl Severus hakkında akıl verecek kadar çok şey bildiğini de öğrenmişti.
Remus ve Severus herkesten gizli olarak sınav zamanı not alışverişi ve ders çalışmaları yapıyorlarmış.

Bak, bak, bak...

Gizli gizli buluşup, baş başa ders çalışıyorlarmış.

Hadi ya?