Bölüm ~4~

3.7K 302 247
                                    

O aşırı garip iksir dersinden sonra bir hafta geçmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O aşırı garip iksir dersinden sonra bir hafta geçmişti. Severus yeni tarzına alışmıştı, bahar gelmişti, lanet olası Bahar balosuna birkaç hafta kalmıştı ve tek sorunu aşırı verilen ödevler ve Slytherin ortak salonunda dönen Ölüm yiyenlik hakkındaki konuşmalardı.
Severus iki gün önceki akşam Bella'yı Lucius'la konuşurken duymuştu. Bella ona tam olarak;
"Severus'la konuş. Ona kutsal amacımızı anlat, Lordumuzun nasıl güçlü ve asil olduğundan bahset. Onun bu fikre sıcak bakmasını sağla Lucius! Onun Karanlık Ordumuza nasıl bir destek sağlayacağını düşünebiliyor musun? O bu işe sıcak baktıktan sonra Karanlık Lorda Severus'u önerirsin ve böyle güçlü bir büyücüyü tarafımıza çektiğin için Karanlık Lordun takdirini kazanırsın." demişti çoşkuyla.

Lucius ise onu çok şaşırtan ve iki gündür aklından çıkmayan cevabı vermişti.
"Saçmalamayı kes Bellatrix! Severus eğer isterse böyle bir karar verir. O benim arkadaşım, onu manipüle etmeyeceğim, kararının ne olacağı da umurumda değil. Ben onunla Ölüm Yiyen olsun diye değil, gerçekten istediğim için arkadaş oldum ama sen kimseyle gerçekten arkadaş olmadığın için bunu anlayamazsın." Sesi kızgındı, böyle bir şeyin teklif edilmesine dahi inanamamış gibiydi ve daha sonra devam etti.

"Karanlık ordunun iyi bir büyücüye daha sahip olmasını bende isterim, zaten arada Severus'la konuşuyorum bu konuyu ama o istemiyor Bella. Tarafsız olacak gibi, bizim karşımıza çıkmayı düşünmüyor. Bu yüzden ona baskı yapmayacağım. Eğer Ölüm yiyen olacaksa bu, o istedi diye olur. Sen istedin diye değil. Şimdi izninle, arkadaşlarımın yanına gitmeliyim." demişti bir yükselip kızgın olan bir alçalıp anlayış isteyen sesle.

Severus, Lucius'a artık bir farklı gözle bakıyordu resmen. Onun kendisinin yanında olduğunu bilmek Severus'u rahatlatmış ve mutlu etmişti. İster Ölüm yiyen olsun, ister Aydınlık yandan biri... Lucius Malfoy onun dostuydu ve hep öyle kalacaktı.

Kendi kendine yarattığı duygusallığı dağıtarak okuduğu kitabı kapattı ve sırtını geriye yaslayıp bir buçuk saatten beri ilk defa kafasını kaldırdı.
İleride bir Gryffindor'lu arkadaş grubu sessizce konuşup ders çalışıyordu, sağındaki masada dört tane Ravenclaw öğrencisi harıl harıl yazı yazıp kitap okuyordu. Severus daha fazla bakmadan önüne dönecekti ki garip mavi gözlerle göz göze geldi.

James Potter.

Ona, dalgınca bakıyordu. Sanki izlerken dalmış gibi.
Severus bu yüzden tedirgin oldu. Potter'ın ona dikkatli dikkatli bakması hiç hayra alamet değildi, kesin yine bir bokluk çıkacaktı altından. Slytherin'li genç bir olay çıkmamasını umdu. Bütün hafta boyunca sürekli kendisine sataşma aptallığını gösteren veletlerle uğraşmış, bazılarını hastane kanadına yollamıştı. Bir de Potter ile uğraşamayacaktı.

Bütün akşam keyfi kaçarken kitabını alıp ayaklandı ve gitmeden oturduğu yere göz attı, eşyalarını unutmuş olmayı istemiyordu, ki yanında pek kaybedilecek bir şey yoktu ama herhangi bir şeyi ardından bırakmadığından emin oldu. Bir çeşit tikti bu.

Flower Boy's Love (𝑺𝒏𝒂𝒎𝒆𝒔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin