Severus sonunda adının okunduğunu duyunca James'in elini tutup ona baktı. "Sonunda! Geçen seneki partide ben çıkmamıştım." Dedi heyecanını açıklayarak.
James ona gülümsedi ama kalbinin kulaklarında attığını hissediyordu. Dileğinin üstüne Severus elini tutunca şaşkına dönmüştü. Belli etmeyip sahneyi gösterdi. "Gidip geçen yılın acını çıkar."
Sonra sahnedeki sarışın genç elindeki kağıdı çıkarıp herkesin baktığı Severus ve James çiftinin üzerinden dikkati aldı. Beyaz ışıklardan biri adı okunanların üzerine odaklandığından o da ikiliyi görmüştü ama şaşkınlığını Slytherin maskesinin ardına gizlemişti
Ayrıca öfkeliydi de!
Severus nasıl onunla gelebilirdi? Şu düello bittikten sonra onu bir güzel dövecekti.
Ya da belki dövemezdi ama lanetleyebilirdi tabiki.
"Bellatrix Black!"
Severus yüzündeki öfke ve kazanma arzusuyla kendisine bakan Bella'ya göz ucuyla baktı. James yüzünden canına okumak istediğini anlayabiliyordu ama onu yenebilirdi. Tek endişesi düello uzun sürerse diğer Slytherin'lerin James'i rahatsız etmesiydi. Derin bir iç çekip yanındaki gence baktı ve yüzüne eğilip başkalarının duyamayacağı şekilde konuştu.
"Slytherin'in çoğu seni fark etti. Ben düellodayken dikkatli ol. Eğer sana bir şey yapmaya kalkışırlarsa düelloyu kesemem ama sen onları haklayabilirsin."
James özgüvenle sırıttı. "Elbette haklayabilirim."
"Tamam. Dört dakika sonra görüşürüz." Dedi ve elini kaldırıp James'in dirseğini tuttu.
James'i dikkatli bir şekilde insanların arasından geçirdi ve en öne getirdi.
Daha önce hiçbir Slytherin düelloyu bırakmamıştı, aslında hiç kimse bırakmamıştı ama eğer Slytherin'ler kavga isterse ve James onlarla baş edemezse düelloyu bırakacaktı. Gerçi, James hepsine direnebilirdi.
"Dikkatli ol." Diye mırıldandı James, düello sahnesine koşa koşa çıkan Bellatrix'e bakarken. Bu kız midesini bulandırıyordu. Ve tüylerini ürpertiyordu.
Severus sırıttı. "Bella iyi olabilir. Ama benim kadar değil."
Severus aklındaki düşünceleri boşaltıp sahneye çıktı. Bella'yla düello etmesi iyi olmuştu. Genç kız ciddi anlamda kara büyü takıntısı olan, dişli bir rakipti. Karşı karşıya geldiklerinde Bella'nın gözlerindeki öfkeye baktı.
"Bir kanı bozuk, öyle mi Sev? Tatlı Jackson'dan sonra bu velet, bu yüz karası mı ilgini çekti?" Dedi sinirle karışık bir alayla o tiz kahkahasını attı.
Severus'un yüz ifadesi değişti, kaşları çatıldı. "Bu partiye istediğimi getirebileceğimi biliyorsun Black. Partnerim hakkında düzgün konuşsan iyi olur."
Bella onun dediğini umursamadı. "Vay, Jackson bunları duysa ne kadar kırılırdı kim bilir? Sana aşık olan zavallı kalbi nasıl paramparça olurdu."
Severus kalabalıkta Bella'ya ve kendisine bahis oynayanları, gülüp çığlık atanları ve heyecanlı homurtuları duyuyordu. Ama bu boğuk bir sesti. Kulakları çınlıyordu ve boğazı düğümlenmişti.
"Jackson'ı karıştırma!" Dedi öfkeyle.
Bella sırıttı. Bu ruhundaki sinsiliği yüzüne vuran bir sırıtıştı.
Ve sonra düello başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flower Boy's Love (𝑺𝒏𝒂𝒎𝒆𝒔)
Fanfic[𝚃𝚊𝚖𝚊𝚖𝚕𝚊𝚗𝚍ı] Büyülü topraklarda yetişen özel bir çiçek ilk açtığında parlar ve etrafa ömrü boyunca yayacağı kokunun ilk seferini serbest bırakır. Büyüleyicidir... Bu büyülü çiçek ezildiğinde ise acısını belli eden bir koku yayar ve gittikçe...
