[𝚃𝚊𝚖𝚊𝚖𝚕𝚊𝚗𝚍ı]
Büyülü topraklarda yetişen özel bir çiçek ilk açtığında parlar ve etrafa ömrü boyunca yayacağı kokunun ilk seferini serbest bırakır. Büyüleyicidir...
Bu büyülü çiçek ezildiğinde ise acısını belli eden bir koku yayar ve gittikçe...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Frank! Daha hızlı uç, yoksa o çizgi romanlarını parçalarım!"
"Collins! Düzgün vur!"
""Hadi, hadi, hadi! Hepiniz çökmüşsünüz be! Azıcık ara verdik diye Quidditch'i unutmuşsunuz!"
James süpürgesini hızlıca ve çevikçe çevirip yükseldi ve takım arkadaşlarına baktı. "Alice! Şaşırt onları!"
Onlar kendi aralarında ikiye ayrılmış maç yapıyorken, James de süpürgesinde onları yönlendiriyor ve bol bol azarlıyordu. Arada da attığı Bludger'larla hepsini zor duruma sokuyordu. Derin bir nefes alıp batmak üzere olan güneşe doğru baktı. Sabah sekizden beri ufak aralar ve kahvaltı dışında hiçbirini salmamıştı, maçlar yaklaşıyorken kendi depresyonu yüzünden çalışmayan takımını düzeltmeliydi ve bunun için de bütün pazar gününü burada geçirmişti.
Derin bir nefes alırken aşağıdan Will'in sesini duydu. "James! Bitirelim artık! Öldük yorgunluktan." Dedi sarı saçlı iri çocuk. Süpürgesi üstünde yatar hale gelmiş bitkince bakıyordu. James başını iki yana salladı. "Olmaz! Yemeğe kadar devam edeceğiz!"
Bütün takımdan gelen isyan sesini duydu. "Hadi ama! Bayılıp kalacağız. Yarın devam ederiz." James kaşlarını çattı, tam hayır diyecekti ki tribünlerde kendisine bakan sevgilisini fark etti. Yüzünde keyifli bir sırıtış oluşurken göz kırptı. Sevgilisinin dudakları anında yukarı kıvrılırken başını eğip aşağısında kalan takımına seslendi. "Gidin hadi! Ama yarın yine antrenman var, ona göre."
Hiçbirinden ses çıkmadı. Süpürgeler ışık hızıyla zemine inerken bütün hepsi yere yatıp ölü gibi gökyüzüne bakınmaya başladı. James onlara gülüp sevgilisinin yanına gitti. Ayakları yere basar basmaz süpürgeyi bırakıp siyah gözlü delikanlıya baktı. "Ne zamandır buradasın?"
Severus sırıttı. "Bağırıp çağırırken ne kadar ateşli olduğunu görecek kadar." Dedi ve devam etti. "Bir de bütün takımın canını çıkardığını fark edecek kadar."
James güldü. "Şu sevgili olmadan önceki bir hafta ve sevgili olduktan sonraki iki hafta hiç çalışmadık. Son maçlar yaklaşıyorken farkı kapatmalıyız."
Severus ellerini James'in beline koyup onu kendine çekti ve dudaklarını birleştirdi. Ayrıldıklarında sırıtıp James'in mavi gözlerine baktı. "Slytherin'i yenebilecek misiniz acaba?"
James kaşlarını çattı. "Elbette yenebiliriz!" Dedikten sonra duraksayıp tekrar araladı dudaklarını. "Niye bunu söyleme gereği duydun ki?"
"Lucius her gün antrenman yaptırıyor takıma, mezun olmadan önce son yılı bu ve son yılında Slytherin'i şampiyon yapmaya kararlı." Dedi keyifli keyifli.
