Bölüm ~16~

3.2K 209 318
                                    

Bölüm Şarkısı = Indila - S.O.S

İki Hafta Sonra - Cuma Günü


James elindeki kendi yaptığı, ya da yapmaya çalıştığı sandviçi ısırıp hızlı hızlı çiğnemeye başladı. Kahvaltının sonundan koparabildiği tek şey bu çarpık çurpuk sandviçti. Gözleri etrafta gezerken kendisi gibi masada bulduğu her şeyi ağzına tıkan Sirius'a baktı. Önceki gece sabaha kadar uyumayıp sohbet ettiklerinden hepsi uykusuzdu ve birkaç saatlik uykuyla kahvaltıya anca gelmişlerdi.

Gözlüklü genç önündeki Balkabağı suyunu alıp birkaç büyük yudumda bitirdi ve ellerini bir peçeteye sildi.
"Doymadım ama en azından açlıktan ölmem."

Peter hüzünlü hüzünlü masaya bakarken mırıldandı. "Ama ben ölürüm."

Remus ona göz devirdi. "Saçmalama Kılkuyruk. Öğle yemeğine kadar az yedi diye kimse ölmez."

"Ben ölürüm! Midemi hissetmiyorum Aylak! Dün akşam da az yemiştim." Dedi ağlamaklı bir halde elindeki çeyrek ekmeğe bakarken.

Sirius kafasına diktiği bardakla gözlerini kocaman açtığı sırada diğer üç genç ona dönüp öldürücü bakışlar attı. Özellikle Peter.
"Ne ya?"

Peter ellerini beline koyup kaşlarını çattı. "Bir de soruyor musun? Lily'nin bize ayırdığı yiyecekleri bizden önce gelip bitiren sen değil miydin?!"

Sirius ona gergince baktı. Aç bir Peter, dolunayda kontrolü kaybetmiş Remus'tan daha tehlikeli ve korkutucuydu. James bıyık altından gülerken Remus onaylamaz bir şekilde Pati'ye bakıyordu. Sirius tam kendini savunmak için ağzını açmıştı ki yan yana oturan Peter ve James'in arasından bir poşet masaya kondu.
Çapulcular aynı anda poşeti bırakan kıza döndüler. Alt sınıflardan minik Kelly, yüzünde sevimli bir sırıtışla James'e döndü.

"Sen James'sin değil mi?"

"Evet?"

Küçük kız tabağı gösterdi. "Bunu Severus yolladı. Dedi ki; üstteki paket seninmiş, geri kalanını arkadaşlarına verebilirmişsin."

James kocaman gülümserken buldu kendini. "Teşekkürler Kelly. O, nerede biliyor musun?"

"Derse gidiyordu. Profesör Flitwick'le konuşması gereken bir konu varmış." Dedi ve sonra el sallayarak geri gitti.
"Afiyet olsun."

James poşeti açıp üstteki kağıt paketi dikkatle aldı. Tabak varmış da üzeri paketle sarılmış gibiydi. Yavaşça kağıdı açtı ve tabağa baktı. Büyük tabağın içinde kahvaltılık yiyeceklerin yanında patates kızartması, ufak bir kasede sosis ve sevdiği bir iki ek şey daha vardı. Resmen kahvaltıda sevdiği her şey vardı.
Peter dehşetle tabağa baktı.
"Merlin, inanamıyorum! İki haftadır ne olduğunuz belli olmayan bir şekilde flört ediyorsunuz ve çocuk sana aç kalma diye mükemmel bir kahvaltı tabağı yolluyor!" Dedi isyan edercesine.
"Bende istiyorum!"

James aşk yaşadığı tabağı bırakıp poşetteki diğer paketleri de çıkardı. Hepsinde kendisininki gibi tabaklar vardı, tek fark kendisininki daha büyüktü.
Peter kendi önüne konan tabağa atılıp mutlulukla baktı.

"Sevgilini seviyorum."

Sirius da yemiş olmasına rağmen tabağı önüne çekip Remus ve Peter gibi yemeye başladı. James ise keyifsizce çatalını patateslere batırdı.
"O benim sevgilim değil Pete. İki haftadır ne zaman bu konu hakkında konuşmak istesem beni geçiştiriyor. Özel derslerimizde de normal derslerde de bazen konuşup bazen flört ediyoruz ama hayır! Kesinlikle sevgili değiliz ve bunun tek sorumlusu Severus." Dedi iki haftanın gerginliğiyle.
"Merlin aşkına! Sürekli konuşmaktan kaçıyor."

Flower Boy's Love (𝑺𝒏𝒂𝒎𝒆𝒔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin