İyi Okumalar..
Etrafımdaki bağarış sesleriyle uyandım.Ne olduğunu bilmiyordum.Saçma saçma etrafa bakıp Chris'in ve diğer rıhtımdakilerin koşuşturmalarını izliyordum.Bir an sorumluluk sahibi olmamak zaman akıp giderken size sanki ayrı bir ayrıcalık tanınmısçasına bu anın tadını çıkarıyorsunuz öylece hiç birşey yapmadan kalarak.Ama bir karışıklık olduğu sonradan kafama dank etti.Aceleyle kalkarak en yakındaki üyeye koştum.Herkes o kadar paniklemişti ki kimsenin konuşmaya zamanı yok gibi görünüyordu.En sonunda kontrol odasına gidip neler olduğunu öğrenmek istedim.
''Sally! Buradasın demek! Çabuk ol bizimle savaşmaya geliyorlar.Hazırlıklarımızı daha tamamlamamıştık.Bize yardım et hadi!'' Bugün savaş vardı! tamamen aklımdan çıkmıştı.
''Tamam Rosie'' Bende sürü psikolojisine kapılıp etrafta koşuşturmaya başladım.
''Acele edin! geliyorlar!'' diye yuvarlak çizip avazım çıktığı kadar bağırıyordum.Herkes durdu bu gerçekten Edgar'ın kızımı diye beni süzüyorlardı. Chris masa başından kalkıp kolumu sıkıca kavradı.
''Bu sandığın kadar komik bir şey değil.Ciddi ol artık.Şu aptal çocuk ruhundan vazgeç.Yüce Edgar burda olsaydı eminim bağışladığı gücü senden alırdı.'' Kolumda duran elini geri ittim.Dışarı çıktım.Kollarımı açtım.Bağırmak istedim.Üzerimdeki yüklerden bir an önce kurtulmak özgür kalmak şuan en büyük hayallerimden birtanesiydi.Bir süre orada öylece kaldım.Dalmışım olmalıyım ki arkamdan Rosie seslendi.
''Hey Sally orada ne yapıyorsun?''
''Biraz yalnız kalmam gerek Rose daha sonra.''
''Peki Sally savaşa her an hazır ol sen yinede.'' Başımı sallayıp onayladım. Ellerimi balkonun tozlu demirlerinde gezdirerek bir şeyler düşündüm. Belli belirsiz şeylerdi.Kafamın içinde hiç bir amaçları yoktu.Sadece öylesine bilinçaltımda benim bulunduğum andaki gibi öylece hiç bir şey yapmadan dolaşıyorlardı.Sasha'yı özlemiştim.Boynumdaki tılsımdan onu çıkarıp omzuma aldım.Onu seviyorum.Düşüncelerle konuşmak iyi geliyor.Hesap vermemek.Muhteşem..
Balkondan bütün birliklerin sıra halinde aşağıda toplandıklarını gördüm.İp gibi dizilmişlerdi.Kan rengini ve siyahı büyük bir uyum ve asillikle üzerlerinde taşıyorlardı.Benimde hazırlanma vaktim gelmişti.Rıhtımda ''Zırh'' bölümüne giderek kendime ait olan zırhı aldım.Benimki diğerlerine göre çok daha değişikti.Tamamen simsiyah parlak bir zırhtı.O kadar parlaktıki, kendi yansımamı görebiliyordum. Omzumda bir el hissettim.Döndüğümde bunun Chris olduğunu anladım.
''Onu giy ve gel.Baş üye olarak savaşacağın için seninki aynı bizimkiler gibi simsiyah olacak.Zaman kaybetme.''
''Tamam.'' demekle yetindim.Çünkü bana ciddi olmamı söylemişti değil mi ? Bende ciddiyim.Zırhı zar zor üzerime geçirip Sashayıda tılsıma hapsettikten sonra artık hazırdım.Merdivenlerden aşağı indim.Birliğin en önünde yer aldım.Herkes beni süzüyordu.Chris'in emri üzerine kuzeye dönerek avcıları bekledik.Bir toz bulutu buraya geliyordu.İşte başlıyoruz...
''Bu savaşı kazanacağız!Ve kendi ırkımızı koruyacağız! Edgarda bunu ister! Kendinizi savunun! '' Chris'in yüreklendiren sözleriyle bağırarak avcıların üzerine doğru koşmaya başladık.Sağıma ve soluma baktığımda herkesin kutsal hayvanlarının çıkmış olduğunu gördüm.Sashanın çıkmasını emrettim.İşte olmuştu.BEN EDGARIN KIZIYIM.Diyerek kendimi cesaretlendiriyordum.Bu savaşı kazanacağım.Ben..Ben kazanacağım..Avcılarla yüz yüze gelmiştik.Bazıları bize ok atıyor üyelerimizi öldürüyor,bazıları ise başkanlarla uğraşıyordu.Vampirlerde saldırıya geçtiği zaman ortalık iyice karışmıştı.Avcıların hamlelerini boşa çıkararak onları öldürürken ilerdeki 2 kişiye gözüm çarptı.Bana doğru giderek yaklaşıyorlardı.Olamaz! B-u b-u Noah ve Roberttı! Onları öldürmeliyim! Noah ise onların tarafına geçmişti! Bu nasıl olabilirdi! Çoğu avcıyı öldürmüştük.Önümüz açıldıktan sonra koşarak Rosieye seslendim.
''Heyy Rosie ! Kurtlar nerede!''
''Bilmiyorum Sally! Avcılar giderek çoğalıyor! Onlar olmadan halledemeyiz! Çoğu üyemiz öldü!'' Olamaz.Gerçekten de neredeyse herkes ölmüştü.Ve onlar giderek yaklaşıyordu.Kurtlar olmadan bu işi halledemezdik.Kutsal hayvanlar sahipleri öldüğü için kendileride ölüyorlar.Size canlarını verebilirler demiştim.Ama o avcılar öldürdüğünde geçerli olmuyor.Ne yapacaktık şimdi biz? Noah ve Robert beni görmemişlerdi.Çoğu vampiri onlar öldürmüştü zaten.Düşüncelerimle uğraşırken..Arkamızdan bir toz bulutu daha gelmeye başladı.Gruptakiler arkalarını dönerek ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.Yaklaştıkça bunların kurtlar olduğunu anladık.En az 300 tane kurt vardı.Onların gelmesiyle dahada yüreklendik.Ve tekrar koşturma maratonuna başladık.Kurtlarla birlik olunca geriye on tane avcı kalmıştı.Onlara yaptığımız eziyetleri görünce çok garip gelecek biliyorum ama onlarda kendilerini öldürdüler.Geriye sadece Noah ve Robert kalmıştı. Noah o kadar iyi savaşıyordu ki o da vampir olduğu için hamleleri biliyor ve bizdede zor anlar yaşanıyordu.Robert ve ben teke tek kaldık.Kendimi Edgarın Kızıyım diye yüreklendirdikçe savaşı kazanacağıma dair umudum artıyordu.Sınamadaki gibi kalbimi acıtan bir ışık demeti Robert'ın üzerine düşmüştü.Zar zor ayağa tekrardan kalkıp güçlerimizi birbirimize kanıtladık.
''Sen benim ailemi öldürdün! Bunu ödeyeceksin!'' dedim ve onun yere düşmesini sağladım.Elindeki ok toprağa düşmüştü.Yerden alıp boynuna dayadım.Tam işini bitireceğim sırada kesik nefesiyle söze başladı.
''Yapma..Lütfen.Anneni ve babanı öldürdüğüm için üzgünüm bunu istemezdim.''Gözleri dolmuştu.Ne yani şimdi ağlayacak mıydı?
''Ne diyorsun sen? Bu seni öldürmemem için bir bahane mi!''
''Hayır..Babanı seviyordum..Benim arkadaşımdı.'' dedi ve ağlamaya başladı.Bir an gözlerine dalmışım.Ama düşüncelerime dalmaktan ilk defa korkmuştum.Kalbimde bir sızı vardı.Yerde duran başka bir oku ben görmeden alıp bana saplamıştı.Göz kapaklarım şuan benim için en ağır şeylerdi.Bir an önce uyumak istedim.Çünkü uyuyunca istediğim ben hayallerimdeki ben oluyordum.Bu dünyadan kurtulduğum için sevinerek gözlerimi kapadım.
Chris'in Ağzından
Noah denen bu eski üyeyi öldürmeyi çalışırken gözüm Robert'ın olduğu tarafa kaydı.Yerde yatan Sally miydi?! Bunun o olmamasını istercesine Tanrıya yalvarırken var gücümle koşuyordum.Gözlerime inanamadım.Bu Sallydi!Hayır!Bu Olmamalı!Robert çarpık gülümsemesiyle bana bakıyordu.Gözümdeki yaşlarla ona bağırıyordum.Daha sonra Noahıda alıp gözden kayboldular.Sally ölmemeliydi!Onu hala seviyordum! Kan kaybından yaşaması imkansız görünüyordu..Başını kollarımın arasına aldım.Ve şuanda tek yapabileceğim şey ağlamaktı.Ve geri gelmesi için yalvarmaktı.Herkes başımızda toplanmış ağlıyordu.Suratı bembeyazdı dudakları kırmızı..O hala çok güzeldi.Onu ilk gördüğümden beri seviyordum.Bu böyle bitemezdi.Ama yapacağım bir şey yoktu. Ne kadar anlamsız olsada benim için bu hayat inkar edemezdim.Tek yapacağım şey intikam almak olacaktı.Ve bu son böyle bitecekti.
Çok geç kaldığımı biliyorum.Bu yıl teog vardı biliyorsunuz..Ona çalıştım ve maalesef aksadı.Size ne zaman şu gün diye yazsam olmadı hep aksilikler çııktı.Herşey beni bulur zaten.Ayrıca yeni bir kitaba başlamak istiyorum.Sizce yazmalımıyım okurmusunuz bilmiyorum görüşlerinizi yazarsanız sevinirim.Bu bölüme gelince baya hüzünlü oldu sanırım.Çok içime sinmedi açıkçası.Hikaye bittimi diye düşünüyorsanız hayır bitmedi.Çünkü her son yeni bir başlangıçtır.Diğer bölümde görüşmek üzere ! <3
Multide Sally var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Okulu
VampireVampir Okulu'nda avcılardan korunmak için eğitim alınırken bir vampirin başına gelen olaylar anlatılmaktadır. Aksiyon ve aşk içeren bu hikayeyi keyifle okuyabilirsiniz.