Vampir Okulu

Geri Dönüş ve KARAR

Güneş balkonu süzerken açtım gözlerimi.Hemen kalkıp yanımda bana sarılmış olarak çok tatlı bir şekilde yatan Chris'i kaldırdım.

''Hadi uyan bakalım koca oğlan.Çoktan sabah olmuş.Balkonda sızmışız kalmışız.''

''Yaa biraz daha.'' mızmızlanıp beni geri yatırmaya çalıştı.Ama bende işe yaramaz.Uykulu haliyle kolundan sürükleyip odasına kadar götürdüm.Yatağına yatırınca (çok güçlüyüm hafife almayın beni.) birden ayağa kalktı.

''Sen uyumuyormuydun?!''

''Hayır hayatım.'' deyip çakal sırıtışını yaptı.Boşu boşuna sürükledim o kadar ya.Bunlar bir yana artık Vampir Okulu'na gitme zamanımız gelmişti.Ama ondan önce kahvaltı zamanı!

''Ben biraz açım.Dolapta var mı?''

''Evet var.Yeni depoladım.Bende çok açım gel birlikte içelim.'' Chris'le birlikte dolabın kapağını açıp kucak dolusu donmuş kan aldık.Bunları bir güzel içtikten sonra artık yola hazırdık.

''Neyle gideceğiz? Senin şu süper ötesi uçan arabanla mı? Yoksa bilinçaltı duvarıyla mı?''

''Ben bilinçaltı derim.Daha hızlı ve zahmetsiz.Şimdi arabaya bin sonra çalıştır ayarlarını düzelt  falan derken hiç uğraşamam.'' Al işte bir üşengeç daha.

''Tamam bende öyle düşünmüştüm.''  Birlikte hazırlanıp Yüce Tanrıların olduğu bölgeye gittik.Bölgeye adımımızı atar atmaz belli belirsiz şekiller oluşmaya başlamıştı bile.Her sesi tek tek tanıdığımdan söze başlayanın Ay Tanrısı olduğunu anlamıştım bile.

''Sen Edgar'ın kızı Sally'sin değil mi?'' Chris'ten başka buraya geldiğimi kimse bilmiyordu.

''Evet benim.Ölümümden sonra babamın yanında kaldım.Onunla iletişim halindeydim.Babam buraya gelmemi ve burada bana vampir ırkının ihtiyacı olduğunu söyledi.Ve tekrar yeryüzüne indirdi.''

''Anlıyorum Sally.Evet herkesin sana ihtiyacı var.Bunu şuan da göremiyor olabilirsin.Ama ileride göreceksin.''

''Umarım efendim.Artık biliyorsunuz ki Vampir Okulu'na dönmemiz gerekiyor.Bu yüzden bilinçaltılarımızı kullanacağız.'' Chris ile birbirimizden ayrılıp kendi yerlerimize yerleştik.Gözlerimi kapadım ve o acı anılarımın olduğu yere geri döndüm.

***

Chris elimden tutup koşa koşa beni okulun kapısına götürdü.Geç kalmamızdan korkuyordu.Hemde daha ilk günden.Ağır kapıyı yavaşça açtık.Herkes ip gibi dizilmiş kürsüde konuşan Bay Morgan'ı dinliyordu.Bizi farketmeden sıranın en arkasına geçtik.

''Evet çocuklar,biliyorsunuz ki okulumuz avcılardan korunmak üzere kurulmuş bir okuldur.Eğitimimize bölge savaşları yüzünden kısa bir ara vermiştik.Şimdi ise kaldığımız yerden devam ediyoruz.Büyük Edgar'ın büyük gücünü kanıtlayan Sally Stewart, rıhtımlar arasında 12.bölgenin korumada 1.olmasını sağladı.Bu yüzden ona teşekkürlerimizi sunmak istiyorum.'' Bir anda herkesin gözleri bana dikildi.Ve herkes gülümseyip alkışlamaya başladı.Bende herkese minnettarlığımı ilettim.Zil çaldıktan sonra dolabımdan kitaplarımı aldım.Chris'e sarılıp ondan ayrıldım.Farklı bölümlerde derslerimiz vardı çünkü.Gitmeden önce;

''Lütfen kendine dikkat et.Herkes seni alkışlarken arkada bir kaç çocuğun seni kestiğini gördüm.Herhangi bir şüphe duyarsan hemen yanıma gel.''

''Peki.Ders çıkışı görüşürüz.'' ona sımsıkı sarıldıktan sonra derse girme zamanım gelmişti.

Koridorda hızlı hızlı yürürken bir yandan da telefonumdan saatin kaç olduğuna bakıyordum.Bir anda sert bir şeye çarptım.Ne olduğunu anlamadığım için başımı kaldırıp kim olduğuna baktım.Pislik Jackti.Yanında da 2-3 çocuk vardı.Chris'in dedikleri aklıma geldi.Hemen ordan gitmek istedim.Ama yapamadım.Sürekli lanet herifler önümü kesip duruyordu.

''Dur bakalım güzelim nereye gidiyorsun böyle?Partiden beri görüşmüyoruz.Baya güzelleşmişsin prenses.''

''Sanane ya!Ne kadar aşağılık bir şeysin sen!'' Sinirden köpürmüştüm.Tekrar gitmeye kalksamda bu sefer kollarımdan tuttular.

''Hiçbir yere gitmiyorsun küçük hanım.Artık benimsin.Chris denen o yarım akıllıyı da öldüreceğim.Ben ondan üst sınıfta okuyorum.Her an öldürebilirim dediklerimi yapmassan eğer..'' Neden bahsediyordu bu şimdi?

''Neden bahsediyorsun sen?!''

''Benimle sevgili olduğunu bütün okula duyuracaksın.Chris'i artık sevmediğini,bana aşık olduğunu herkes bilecek.Ve bunun yanında Chris'e bunların yine yalan olduğunu söylersen yine öldürürüm onu.Her şekilde prenses.Karar senin bir düşün bakalım.'' Çocuklar kollarımı bırakıp gittler.Ben hala şok etkisindeydim.Böyle bir şey nasıl olmuş hala aklım almıyordu!Ya gerçekten de haklılarsa ya onu öldürürlerse!Ne yaparım ben! Senden nefret ediyorum Jack!Nefret ediyorum! Koşarak tuvalete gittim.Ve kapısını kilitledim.Kapının arkasına çömelip ağlamaya başladım.Siz hiç bağırırcasına sessiz ağladınız mı? Onu kaybetmekten çok korkuyorum.Hayatımda hep yalnızdım o gelene kadar.Bir tek halam ve o var hayatımda.Kendimi sokaktaki aç çocuklar gibi hissediyorum.Sevgiye aç çocuklar gibi.Beynim sanki Chris'in öleceğine programlanmış gibiydi.Hayır...bunun olmasına izin veremem.Gerekirse canımı veririm beni öldürürler.Dersten çıkınca ona söylemekte karar kıldım.Zil çalana kadar ise tuvalette sessizce ağlamıştım.O sırada Chris'in bana söyledikleri aklıma geldi.Jack'in aslında beni sevmediğini sadece gücümden yararlanıp vampir ırkını yok etmek istediğini söylemişti.Belki de gerçekten böyle bir şey yapıyorsa? Her şey birbirine çok karıştı.Bu işin içinden nasıl çıkacağım konusunda hiçbir fikrim yok.Chris'e daha sonra söylemeliyim biliyorum.Onun hayatını tehlikeye atamam.Belki de  Chris'in ölmemesi için onu unutup Jack ile birlikte olmalıyımdır belki de en doğrusu budur...

UMARIM BEĞENİRSİNİZ.VOTELERİNİZİ EKSİK ETMEYİN.<3 CUMA GÜNÜ YENİ BÖLÜM GELECEK.KARNELERİNİZ UMARIM İYİ GELİR :) BİDAHA Kİ BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZ <3