3.3

2.5K 136 21
                                    

Yüzüme kapanan telefonla bir müddet bakıştık. Her şey rüya gibi geliyordu. Kafamı yastığa gömüp bir süre daha gözlerimi kapattım. Niye aşağı iniyordum ki? İç sesim hoşlandığım çocuk olduğunu hatırlatınca işler değişmişti. Ani bir hareketle yataktan kalktım. Sandalyemin üzerindeki bir kolu içerde bir kolu dışarda olan kapüşonu mu üzerime geçirdim. Kapıyı aralayıp annemle babamın seslerini takip ettim. İçeride televizyon izliyorlardı. Bunu fırsat bilip sessizce parmak ucunda yürüyerek kapıya doğru ilerledim. Anahtarlık ta asılı duran anahtarımı kaptığım gibi evden fırladım. Merdivenleri her zaman olduğu gibi ikişerli üçerli iniyordum , tek farklılığı içimde oluşan merak duygusunun her saniye artmasıydı. Son merdivene nasıl geldiğimi anlamadım bile. Gürkanın aşağıya çağırmasının ardında ne olabilir diye düşünmekten kafam gitmişti ki merdivenleri ev terliğiyle indiğimin farkında bile değildi. Kendime bir küfür mırıldandım. 3 kat yukarı çıkmak neredeyse imkansız gibi görünüyordu. İç sesim Gürkanın gelme ihtimaline göre bana olumlu şeyler söyleyip motive etmeye çalışıyordu. Arka cebimdeki telefonumdan çıkan bildirim sesi apartmanda yankılandı.

Gürkan: lan alt tarafı aşağı ineceksin

Gürkan: 10 saat oldu

Şeyma: geldim işte

Apartman kapısını açtım ve kocaman adımlarla ilerledim. Etrafım karanlıktı. Sokak lambasının hafif ışığıyla aydınlanıyordu her yer. Telefonumun ışığını açıp etrafımı izlemeye koyuldum. Dikkatimi çeken hiç birşey yoktu . Tabi sokak kedilerinin sesi dışında.

o sırada tekrar telefonum titredi.

Gürkan: kapının yanında bir kutu olması lazım onu bi zahmet al. Bana fotoğrafını atarsın.

Gözlerim kapının oradaki karaltıya odaklanmışken neden tekefonumun ışığını oraya tutup onun ne olduğunu öğrenmiyordum? Galiba orada öylece şaşıp kalmıştım. Kendime gelip kapıya doğru ilerledim. Küçük kutuyu hızlıca kavrayıp , apartmanın içine girdim. Merdivenleri hızlı hızlı çıkarken bir yandan da kutuyu hemen şurada açıp bakmak istiyordum. Daha fazla dayanamayıp merdivenlere kendimi attım. Nefes nefese kalmıştım. Kalbim hep olduğu gibi mevzu Gürkan olduğunda hep hızlı atıyordu. Otomatik lamba yanar yanmaz mavi kutuyu ve üzerindeki çiçek desenlerini inceledim. "açsana hadi ya " iç sesim benden de heyecanlıydı. Kutuyu açtım. İçerisinde bir paket muzlu süt ve bir not yazıyordu. Açıkcası daha farklı şeyler bekliyordum. Süt fazla sevmezdim ama bunu içesim gelmişti. Pipeti deliğe soktum ve kocaman bir yudum aldım. Kutunun fotoğrafını çeker çekmez Gürkana gönderdim. Bir süre çevrimiçi olmuştu ama mesajıma bakma dan çıkmıştı. Bir müddet bu durumu izledim.

Gözlerim sütün üzerinde yapıştırılı olan nota kaydığında hemen üzerinden aldım ve sütümü merdivene koydum. Etrafın aniden kararması beni sinirlendirmişti. İçimden bir küfür mırıldanıp gözlerimi devirdim. Lambanın beni görmesi için elimi kaldırıp salladım. Işık yanar yanmaz notu okudum.

" Her kız gibi sütü seveceğini düşündüm. Kakaolu süt sevmiyormuşsun. Bunu göz ardı etmedim. Bir paket makarna felanda gönderebilirdim ama böylesi daha iyi oldu bence. Afiyet olsun güzellik ~Gürkan "

İçimden bunlara gerek olmadığını , okulda masamın üzerine bir paket süt bırakmasının daha mantıklı olacağını düşündüm. Ve daha sonrasında kafama vurup "oğlan ne güzel düşünmüş işte , ne nazlanıp duruyorsun" dedim
Merdivene bıraktığım sütümü ve mavi kutumu alıp eve doğru ilerledim.

***

"demek sana kutu verdi ha ? İçinde ne vardı peki?" diye sordu Beyza , meraklı gözlerle ağzımdan dökülecek kelimelerin çıkmasını bekliyordu.

"aslında öyle fazla merak edilecek birşey değil ya , muzlu süt almış bana" dediğimde Beyza yüksek sesli bir kahkaha attı.

Uzun saniyeler gülmesinin ardından konuşmaya yeltendi.

"muzlu süt mü , yanında çikolatalı gofret felanda varmıydı? " deyip tekrar güldü.

Ağzıma gelen saçlarımı kulağımın arkasına alıp bir müddet öfkeli bakışlarımla ona baktım. Gülmesini kestiği an direkt konuşmaya daldım.

" önemli olan onun vermesi ya , kağıt parçası bile vermesi yeterli benim için" gözlerimi devirdim.

"sizi ergen liseli aşıklar sizi" deyip elime vurdu.

"Beyza benimle uğraşma bence çünkü Serhat , Gürkanın arkadaşı ve ilerde Gürkan la sevgili olursak aynı ortamda bulunacaksınız. Ben yerinde olsam benimle iyi geçinirdim. " dedim ve sinsice güldüm.

"beni tehtit mi ediyosun sen , bir de en yakın dostum olacaksın şerefsiz" deyip boğazını temizledi. Şerefsiz kelimesini o kadar çok tatlı söylemiştiki kendimi tutamayıp ona sarıldım.

"iyi ki varsın lan Beyza."
-

Bir bölüm sonu daha. Yorum yaparsanız sevinirim. Arkadaşlar bu araa yeni bir kitap yayınladım. Onada bakarsanız çok mutlu olurum. Yeni yayınladığım kitapta texting türü ve daha değişik . Bir süre o kitapta aktif olacağım Okuyup vote verirseniz sevinirim.
Seviliyosunuz♡.

Neden Olmasın? | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin