4. Bölüm: GECE YILDIZI

95 16 2
                                    

Bir gece 2 hece her daim gülümse...

Kalbimin uzun zaman sonra ilk defa attığını hissediyorum.
Babamın kalbiyle birlikte duran kalbim, onunla beraber tekrar can buldu. Gözlerim onun gözlerine değdiğinde elim ayağım birbirine giriyor. Sizin adlandırdığınız şey miydi? Bu yani "AŞK" mı?

Bugün okulda yirmi beşinci günümüz ve çok mutluyum, bu okul bize çok iyi gelmişti. Lara eski sevgilisini unutmuştu bile. Bora ve Eren ile çok samimi olmuştuk, çok iyi, saf, temiz insanlar. Bora tam bir Espri Canavarı. Eren, olgun ve sert bir kişiliğe sahip. Dara ise çapkın ve ukala bir tipti.
Hâlâ yan yana oturuyoruz. Dersimiz edebiyat ikimizin de ortak en sevdiği ders, neden bahsediyorum ya gayet normal bir şey.

"Sizce yıldızlar isimlendirilmeli mi?" Hocanın sorusuyla herkes şaşkın bir şekilde birbirine baktı. Nereden çıkmıştı bu. Tabi kimse bu soruya cevap vermek için parmak kaldırmıyor, konuşmuyordu. İş başa düştü deyip parmağımı yavaşça havaya kaldırdım.
"Evet Ada, cevabını alalım."dedi hocamız.

"Yıldızlar isimlendirilmemeli. Eğer siz yıldıza kuyruklu yıldız, kutup yıldızı, kuzey yıldızı gibi isimler bırakırsanız kırılır, paramparça olur, kendini gecenin karanlığında yok etmeye çalışır. Milyonlarca yıldız her zaman gece ortaya çıkar, çünkü onlar kutup yıldızı, kuzey yıldızı, kuyruklu yıldız değil onlar sadece GECE YILDIZI' dır." Birden ıslık sesleri, alkış sesleri sınıfta yankılandı. Hoca bile ayağa kalkıp hayranlıkla beni alkışlıyordu.
Birden biri beni dürtmeye başladı, yavaşça yerime oturarak Dara'ya baktım ve bana masaya yazdığı yazıyı gösterdi. "Bir gece 2 hece her daim gülümse." Kalbim hızla atıyordu, hiçbir şey diyemedim, sadece küçük bir gülümseme. Zil çaldığında yine o kızlar başımıza toplanıp car car bağırlıyorlardı. Bu sefer Dara bacağıma vurmadan kalktım ve ona yol verdim. Önümden geçerken yüzüme çarpan tıraş losyonu beni sarhoş etmişti.

"Kızım hadi aşağıya inip hava alalım."
"Benim birkaç not eksiğim var onları halletmem lazım siz inin."
Kibar bir şekilde reddetmiştim onları. Kapıya doğru gittiklerinde içeriye birinin girdiğini gördüm. Tanımıyordum, kesinlikle bizim sınıftan biri değildi. Bana doğru yaklaşıyordu ve evet yanıma oturdu!
"Merhaba ben Sinan." dedi. "Sen de Ada olmalısın." Okula yeni gelmiştik, nereden duymuştu ki adımı.
"Merhaba." dedim usulca.
"Kitap okurken çok görüyorum seni, Ada birkaç kitap tavsiyesi almak için geldim." He canım bende yedim zaten. Afalladım.
Başımı çevirdim ve birden o simsiyah gözlerle gözlerim buluştu. Bu oydu, Dara'ydı. Yanımıza doğru yaklaşıyordu, bizi öldürecekmiş gibi bakıyordu. İlk defa onu böyle görüyordum.
Birden sinirle, "Ada dışarı!"diye bağırdı. O kimdi ki bana emir veriyordu. Sinan'ın sinsice alt dudağı kıvrıldı. "Dışarı dedim."diye tekrar bağırdı. Ne olduğunu anlayamadan kapıya doğru yöneldim. Yoksa beni pencereden aşağı atacaktı.
Sahi ne olmuştu o çapkın, her şeye gülen, dünya umrunda olamayan ukala adama?
İlk Sinan çıktı sınıftan, ardından Dara. Hâlâ çok sinirliydi. Gözleri sinirden deliye dönmüş, hızla koridorda yürüyen Sinan'a bakıyordu. Birden elini bileğimde hissettim.Hissetmedim, gerçekten de eli şu an sağ bileğimdeydi. Beni çekiştirerek sınıfa kadar sürükledi.

Şu an bomboş sınıfta ikimiz tektik. Aramızda mesafe olmasına rağmen nefes alış, verişini duyabiliyordum. Sinirden deliye dönmüştü. "Bak Ada!"dedi sinirden dişlerini sıkıyordu, elini yumruk yapmıştı, konuşamıyordu. Bu ne sinir anlam veremiyorum. Altı üstü Sinan yanıma oturmuştu.
"Ne oluyor sana böyle kendine gel artık, altı üstü..."sözümü kesti.
"Bak Ada ben kızlarla bu kadar çok samimi olabilirim, hakkımda çok şey düşünebilirsin ama ben ilk defa bir kızla yan yana oturdum." Neee! Kafamda kelimeleri binlerce kez yankılandı, çok perişan görünüyordu. Ne olmuştu ona böyle?

BİR GECE 2 HECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin