14

2.5K 243 49
                                    

Şu anda karşımda Hanji, Armin ve Mikasa vardı. Eren hakkında konuşuyorduk.

"Belki de onu gerçekten başka bir hastaneye nakletmeliyiz."

Mikasa Armin'e sert bir şekilde çıkıştı.

"N-ne dediğinin farkında mısın!? Onu nakletsek bile hiç bir şey fark etmez!"

Hanji ellerini aşağı yukarı salladı.

"Hey, hey sakin olun! Bu konuşmayı yapmaktan nefret ediyorum ancak, bu kararı biz veremeyeceğiz maalesef."

O sırada odaya Zeke girdi. Her zamanki gibi, pişkin pişkin gülümsüyordu.

"Aa hadi ama, onun asla düzelmeyeceğini biliyorsunuz. Kendinizi bu şekilde kandırmayın."

Kollarımı kenetleyerek konuştum.

"Karamsar düşünmek ne kadar mantıklı, aptal? Bana kalsa o düzelebilir, düzelecek."

Zeke tekrar güldü.

"Ah, pekâlâ. Ben sizi iyimser çocuksu düşleriniz ile yalnız bırakayım o zaman."

Ellerini cebine sokarak odadan çıktığında, Hanji ayağa kalkarak kapıyı kapadı, bir yandan otururken diğer yandan da ağzını araladı.

"Bu hastalık oldukça kurcalanması gereken türden. Bana kalsa bu işi Zeke'e bırakmalıyız."

Zeke'e işi bırakma konusunda istekli olmadığı oldukça açıktı. Armin güldü.

"Sanmam, o kibirli psikiyatrinin teki. Ne yaptığını biliyormuş gibi bir izlenim veriyor olabilir fakat bu işi ona bırakmamız gerektiği sonucuna ulaştırmaz bizi."

Oldukça haklıydı.

Havanın kararmaya başladığını fark ettim ve saatime baktım. Hastaneden çıkabilirdim.

Odadakilere veda ederek koridora çıktım. Karşıdan hızla koşan Reiner'ı gördüm beni görünce hemen yanıma gelmişti.

Nefes nefeseydi. Ellerini dizlerine koyarak eğildi ve bir süre dinlendi. Daha sonra diklenerek konuştu.

"Doktor Levi, aslında Eren ile ilgilenseniz çok iyi olur."

"Yine ne oldu?"

Reiner ensesini kaşıyarak konuştu.

"Aslında, hücresine gidince bunu öğrenseniz daha mantıklı olur."

Elimle gözlerimi ovuşturdum.

"Tanrım... Peki, geliyorum."

~

"Eren bunu üzülerek söylüyorum ancak.."

Ayağa kalktım.

"Sen ressam değilsin. Akıl hastanesinde ki bir hastasın."

Yatağa attı kendine.

"Ne kadar şakacısınız, doktor. Ben bir ressamım ve burada ne olduğum ile alakalı en ufak fikrim bile yok."

Şu anda numara yaptığına adım gibi emindim.

"Eren."

"Doktor, yoksa benim resimlerimi mi kıskanıyorsunuz? Evet, evet. O yüzden beni böyle bir yere kapattılar değil mi?"

'Tanrım.'

"Eren, numara yaptığını biliyorum."

Yataktan kalktı, kıkırdayarak bana baktı.

"Çok zeki bir doktora sahibim."

Daha sonra ayağa kalktı.

"Doktor, neden artık evinize gelmiyorum ve neden artık siz değil de Zeke benimle ilgileniyor?"

Gözlerimi yere indirdim.

"Bunu sana söyleyemem, doğrusu."

Eren, cama dönük olan kafasını bana çevirdi.

"Doktor, numara yaptığını biliyorum."

Anlamamış gibi kafamı kaldırdım. Numaramı yapıyordum?

"Numara yapmıyorum, hem ne alakası var ki?"

Önüne gelen uzun saçlarını üfledi.

"Kendiniz demiştiniz bana."

Kaşlarımı havaya kaldırdım.

"Sadede gelir misin? Ne zaman ve ne dedim?"

Parmaklarıyla uğraşırken gözlerini yana çevirdi.

"Yanlış hatırlamıyorsam, sizle kavga etmiştim ve sizin evinizde olmuştu bu olay."

2 hafta önceki olaydan mı bahsediyor?

"Ben birden kendimi sizin boğazınızı sıkarken bulmuştum, o anda o şeyi neden yapıyordum, bilmiyordum."

Bir dakika...Ne? Eren bunları nereden hatırlıyor? Ve neden "bulmuştum, bilmiyordum" gibi kelimelere kullanıyor?

"Sonra siz üzerime doğru koştunuz ve ikimiz yere düştük. Bana yumruk attınız, en son hatırladığım bu gerisinde zaten kendimi hastanede bulmuştum."

Kafam karışıyordu. Eren bunları nasıl hatırlıyordu?

Kişilik bozukluğu olan kişinin nöbet geçirmesi anında, yani diğer kişiliğine geçmesi anında eski kişiliğinde iken yaşadığı çoğu şeyi unutur. Tabi ki bu tam olarak bir hafıza kaybı değil. Sadece yaşanan bazı olayların bir kısmı o anlığına kişinin belleğinden silinir.

"Tch, sen bunları nereden hatırlıyorsun?"

Güldü.

"Ha, siz benim kişilik bozukluğum olduğunu sanıyorsunuz, fakat benim kişilik bozukluğum falan yok. Bildim bileli nedense hep böyleydim."

'O bir deli. Her dediği doğru olamaz.'

"Senin bana yalan söylemediğine neden inanayım?"

Bir anda ifadesi ciddileşti.

"Doktor, bir delinin doğruları söyleyeceğine emin olabilirsiniz."

Umutsuz Vaka | Ereri ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin