19

2.3K 219 45
                                    

"Ah, hadi ama. Kreş çocuğu gibi trip mi atacaksın bana?"

Sırtüstü yattığı koltukta doğruldu, bir süre öylece kalıp etrafa göz gezdirdikten sonra sırtını döndü.

"Tanrım, Eren.. Cidden tam bir çocuksun."

Dizlerini kendine doğru çekip küçüldü. Bir şeyler mırıldanıyordu fakat anlayamıyordum.

'Tch ,bu delinin gönlünü mü alacağım birde?'

Oturduğum koltuktan kalktım ve Eren'in yattığı koltuğun ucuna oturdum. İşaret parmağımla usulca bacağına dokundum.

Gözlerini yavaşça benden tarafa çevirdi. Ama cevap vermedi.

"Üzgünüm."

Donuk bir şekilde bakmaya devam ediyordu.

Gerçekten kırılmış mıydı?

"Ama sen de biliyorsun, bunu kabul edemem."

Gözlerini başka yöne çevirirken soğuk bir tavırla sordu.

"Hm, nedenmiş?"

"Çünkü sen topluma göre bir "akıl hastasısın", ben ise o hastaların doktoru."

Kafasını çevirip diklendi.

"Ha, beni sevmiyorsun yani?"

Hayır anlamında kafamı salladım. O zaman ne, diye sormuştu.

"Sen hastaneden tamamen ayrılamadığın sürece birlikte olmanın bir anlamı yok."

"Hayır, yanılıyorsunuz doktor."

Devam etti.

"Bununla alakası yok, siz sadece korkuyorsunuz."

Sadece suratına bakıyordum.

"Doktor, tekrar soruyorum sevgilim olur musunuz?"

Bir şey dememe izin vermeden dudaklarıma yapışmıştı.

~

"Senin adına çok sevindim."

Hanji gülümseyerek bana bakıyordu.

Eren'in gelmesinin üzerinden 2 hafta geçmişti. Hastanede benim için daha ayrı bir hava vardı. Artık hastaneye giderken ayaklarım geri geri gitmiyordu.

Her şey daha da güzel oluyordu, gerçekten bu benim gibi birisinin hayatında ki nadir anlardandı.

Bu işe başlamadan önce tereddütlüydüm. Fakat şu an öyle denilemezdi.

Umutsuzca çaldığım kapıyı biri açtı demek oluyordu bu.

Umutsuz Vaka | Ereri ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin