Bismillahirrahmanirrahim
Multimedyada ezanı paylaştım. He bölümün bile multimedya konusu olacak. Bu bölümünkisi Ezan. Ezanla ilgili bilgilerimizi ve fotoğrafları paylaşalım.
Bu arada gelecek bölümünkisi iman bölümden öncede gönderebilirsiniz.Bölüm 4
Bir hastane odasındaydı uyandığında. Neler olduğunu hatırlamaya çalıştı. En son ne yaptığını ve ne olduğunu düşündü. Yine bir düşünce deryasındayken kapı açıldı. İçeri tanımadığı bir adam girdi. Başının ağrıdığını hissetti. Tanımadığı adam ona doğru gülümseyerek yaklaşıyordu. İçini tırmalamıştı sesi. O kadar kötü bir sesi yoktu ama onu çok rahatsız etmişti.
— Nasılsın aşkım? Bu adam da kimdi böyle? Kendisinden en az 18–19 yaş büyüktü. Aşkım demişti. Kendi içindeki düşüncelerle boğuşurken adam ona daha da yaklaştı:
— Her zaman böyle olacaksa senle işimiz var demektir. Amine Derin adama korkuyla baktı.Derin bir nefes aldıktan sonra karşılık verdi:
—Siz kimsiniz?
************************
Yusuf aklını yokladı. Güzel bir rüyaydı aslında. Geceydi. Misk ve gül kokuyordu her yer buram buram. Sonra güneş doğdu. Mescidi Haram'dı burası. Hacerül esvedin yanında bir kadın vardı. Bembeyazdı. Sonra onun dualarına şahid oldu. ''Allah'ım bana hidayet ver.''
''Allah'ım derdime deva ver.''
''Allahım imanımı attır.''
''Eğer sen istemezsen hiçbir şey olmaz.''
Bu dualar o an gönlüne nakış nakış işlemişti. Sonra kendisine döndü beyazlar içindeki. Yüzüne yine beyaz bir peçe vardı. Tam o anda uyanmıştı. Korkmuştu. Elini kalbine götürdü ve Lâ ilâhe illallah dedi. Kalktı ve abdest aldı. İki rekat namaz kıldı. Uyuyamadı bir daha sabaha kadar namaz kıldı, dua etti. Rüyası onu çok etkilemişti. Ellerini açtı dua edecekti. ''Allah'ım bana hidayet ver.''
''Allah'ım derdime deva ver.''
''Allahım imanımı attır.''
''Eğer sen istemezsen hiçbir şey olmaz.''
Bu dualar kalbinden çıkmıştı, denek kalbine nakış misali işlemişti. Ağladı. Semaları huzur dolu bir ses doldurana kadar.
''Allahü ekber Allahü ekber
{Allah en büyüktür, Allah en büyüktür.}
Eşhedü enlâ ilahe illallah.
....
Yusuf kalktı. Abdestini tazeledi. Camiye gitti. Gitmek ne koştu. Yüreği hızla çarpıyordu. Nasıl çarpmasın Rabbiyle buluşacaktı. İçinden sürekli o duayı tekrarlıyordu.
''Allah'ım bana hidayet ver.''
''Allah'ım derdime deva ver.''
''Allahım imanımı attır.''
''Eğer sen istemezsen hiçbir şey olmaz.''
Namazını kıldı. Allah aşkıyla yanıyordu. İçinden bir dua daha etti. ''Rabbim beni senin aşkınla yak, kül et. Kalbimden dünya sevgilerini al. Kalbimde yalnız senin aşkın olsun. Rabbim beni Allah aşkıyla doldur. Aşkın benliğimi, nefsimi bile yaksın.'' Öğlene kadar dua etti. Arada Duha namazını da kıldı. Öğle vaktine 1 saat vardı. Düşündü bugün sohbet vardı. Namazı da birlikte kılacaklardı. Evine gitti. Üzerini değiştirdi. Güzel kokular süründü. Sünnette bu. Sarığını düzeltti. Normalde yasaktı ama kimsenin bir şey dediği yoktu.Birkaç kötü bakış atanlar oluyordu bazen. Yola koyuldu.45 dakika sürüyordu.O yürümek istemişti.Gözü yerdeydi.İçinden tesbih çekiyordu.Vardığında sohbet ediyorlardı.Onu görünce selâmlaştılar.Ezanla birlikte namaza başladılar.Daha gelen yoktu. Namazdan sonra gelmeye başladılar.
Belkıs Ramazan gelince bugün sohbete gideceğini öğrendi. Belkıs mantosunu giydi. Tam gidecekken Ramazan ona seslendi:
— Sende gel istiyorsan
—Dalga geçme benim o kadar erkeğin içinde ne işim var.
—Sen Mahmud abinin eşini tanıyor musun?
—Kim?
—Hatice Şenlik.
— Gerçekten mi?
—Yalan haramdır. Sana yalan söyler miyim hiç ben
—Anlamadım ben seni. Tamam eşi Hatice Şenlik de. Bu benim erkekler içine girmememi etkilemez ki. Demek işin içinde farklı bit şey var.
—Eşinin de tam bugün bu saatlerde sohbeti var. Mahmud abiye söyleyim seni de oraya götüreyim.
—Gerçekten mi?
—Allah Allah. Sürekli yalan söylüyormuşum gibi konuşuyorsun.
—Özür dilerim.
Belkıs Hatice Hanımın evine girdi. Kendisini ona gülümsedi. Ve konuşmaya başladı:
—Selamün aleyküm. Hoşgeldin. Belkıs utanmıştı biraz. Karşılık verdi:
—Aleyküm selam.
—İsmin Belkıs'mış. Ben de Hatice.
—Memnun oldum efendim. Hatice kızın utandığını anlamıştı.
—Bana Hatice Abla diyebilirsin.
—Tamam Hatice Abla.
İçeri geçti. İçeride iki kız çocuğu oyun oynuyordu. Ellerinde tesettürlü iki bebek vardı. Çarşaf giymişlerdi hatta. Gülümsedi. Sonra iki kız daha vardı. Yaklaşık 13 yaşlarında iki kız vardı yanlarında bir de. Etrafa baktı. Minderlerin üzerinde hamile bir kadın vardı. Bir de içeri yeni bir kız daha gitmişti. Yüzü tanıdık gelmişti. Biraz düşününce hatırladı. Okuldandı. Aynı sınıfta değillerdi. Geçen dönem 10'lardandı. Yani yeni eğitim yılında 11 olacaktı. Belkıs ise 12.sınıf olacaktı. İlahiyat fakültelerinden yer beğenecekti. Sessizlik olmuştu. Sessizliği Hatice bozdu:
— Bu hanımkızımız Belkıs. Sohbete ilk defa katılacak. Okuldan olan kıza işaret etti. Kız geldi. Elini uzattı:
—Es Selamün aleyküm. Ben Ayşe. Belkıs da gülümsedi:
—Bende Belkıs.
************************
Merhaba Sevgili okuyucularım
Hikayem devam ediyor. Bu hikâye sadece ana karakterlerin etrafında dönmüyor. Yan karakterler de önemli yer tutuyor. Ama sizlere birkaç sorum olacak. Karakterler ve konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce hikâye nasıl devam edecek?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim olmuş ParçaParça «Askıya alındı»
Novela JuvenilAmine, karanlığın sahte ışıltısında kaybolmuş bir genç kız. Hikayenin başında Amine Derin Kudret olarak çıkıyor karşımıza. Ama değişiyor, seçimler yapması gerekiyor. Onun hayatı nikah masasına oturduğu gün değişmeye başlıyor. Kötü çevresine rağmen m...