Selam :)
Kötü günlerden geçiyorum genel olarak. Dünya tuhaf bir yer. Neyseki ben daha tuhafım 😅
Yorumlarınızı dört gözle bekliyorum şimdiden!
İyi okumalar!
-----
-----
Bulutlar koyu bir griydi, dünyanın tüm tozunu toprağını günahını yanlışını sırtlamıştı sanki.
İlk kez bir cenazeye katıldığımda kaskatıydım. Yeni bir duyguydu benim için. Kendi babamın bile cenazesine katılamamıştım ama beni bir süre önce öldürmeye çalışan kadın için düzenlenen resmi törendeydim. Bu gerçek önümdeyken duygulanamamıştım.
Belki bulutlar benim yerime ağlardı.
Yapmam gereken basitti neyseki.
Bandonun çaldığı ritimde matemimizi simgeleyen resmi siyah takımımla yürümüştüm çekilen şerit üzerinde. Başımdaki takımımın aksine beyaz olan şapka yarının umudunu temsil ediyordu. WDA'nın belirlediği prosedürdeki açıklama buydu. Tabutunu taşıyan erler net bir şekilde gözümün önündeydi. Hatta acaba ben de bir gün öyle saygıyla taşınabilecek miyim diye düşünmüştüm çünkü. Ölümüm insanlar için bir anlam ifade edecek miydi? Yoka babam gibi bir mezarım bile olmayacak mıydı?
O gün belleğimde bunlar sorgulanırken benim boş, sembolik bir tabutum önderliğinde arkadaşlarım adına taşınacak diğer naaşları hayal edememiştim tabii ki. Sevilla'da adıma dikilen anıt da düşlerimde kendine can bulmuş bir şey değildi. 13 yaşındaki Bet'in kafasındaki tilkilerin planları saygı duyulacak işler yapmış olmaktı sadece. En az Esther kadar iz bırakmak...
Kişisel problemlerimi ve kinimi gölgelere koyduğumda gün yüzünde kalan şeyler büyüktü. O da benim gibi küçük yaşta orduya katılmıştı. 16 yaşındayken B2 seviyesine ulaşan ilk özel seviyeliydi. Bu onu üst rütbelere taşımıştı. Enerjisinin özelliği ona kattığı inanılmaz hızdı. Savaşırken olduğu gibi yükselişi de hızlıydı üstelik. 18 yaşında bir kadın diğer tüm generalleri utandıracak kadar güçlenmişti. Uzun bir aradan sonra B3'e ulaşan ilk kişiydi. Diğer tüm generaller otuzlarındayken o genç yaşına rağmen hem iyi bir eğitmen olmuş hem de cesurca pek çok kez Regembestia'nın saldırılarını mağlup etmişti.
Ege'nin niye ona hayran olduğunu objektif bakabildiğimde görebilmiştim. Belki de niye aşık olduğunu...
Düşüncelerimde bencildim. Esther benim için değil ama başkası için önemliydi. Başkasının kaybına, acısına veya sorununa saygı duymuyorsam kendi kaybıma da saygı göstermemek olurdu bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOZA
Science Fiction"Kelebek öldü." dedim dişlerimi sıkarak. Adam ürpermedi bile. Omuzlarımdaki ceketinin yakasını düzeltti önce, ardından parmaklarını boynuma yönlendirip işaret parmağını ve orta parmağını tam atan nabzımın üzerine koydu. Gözleri o an verdiğim nefesi...