0.9: Gervasio

360 64 356
                                    

Selam!

Çok geciktirmemeye çalıştım, bakalım. Umarım beklentinizi karşılar.

Terapi olsun diye buraya kurgumu yazıyorum işte ne yaparsın. Herkesin yöntemi farklı.

Yorumlarınızı bekliyorum!

İyi okumalar...

-----

-----

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-----

Uzun süredir kendimi bu kadar odaklı hissetmemiştim.

Kafamda pek çok tilki dolaşmasına rağmen, içimde yanan türlü ateşi de hesaba katarsak son iki aydır attığım her adımda tereddütlüydüm. Yani Darrell'e yakalandığımdan beri... Onun varlığı tüm dikkatimi dağıtıyordu, sadece zihnimi korumaya çalıştığım için de değildi. O benim sınırlarımı zorluyor, hayata döndüğümden beri gezdiği karanlık duyguları eşiğe itiyordu. Koza'yken çaldığım mühimmatlar bana kısa süre olsa da aksiyonun verdiği heyecan ile vücudumda seratonin dopamin sentezine sebep oluyordu, bu yüzden o heyecana bağımlı hale gelmiştim. Adam da bende benzer bir hakimiyet kurmuştu, zihnimle onun karşısında dikilmekten ne kadar şikayet etsem de bu ufak oyunlarımız sürtüşmelerimiz beni heyecanlandırıyordu.

Şu anda da uzun zamandır olmadığı kadar fazla heyecanlıydım

Şu an olayı kişiselleştirdiğim için daha çok odaklanmıştım mevzuya. Beklenmedik hamleler yapılıyordu oyunumda. Bunu bir piyes olarak kabul edersek, bu doğaçlamayla teknesini yürüten oyuncu her kimse onunla tanışmayı çok istiyordum. 

Reykjavik'e gelmek iyi hissettirmişti. Yasal olarak WDA ile anlaşma imzalamadığından burada şehri saran duvarlar yoktu. Böyle şehirlere geldiğimde ciğerlerime çektiğim oksijen daha farklı oluyordu sanki. Daha temiz... Ayrıca binalar da kıyamet dönemi tasvirlerindeki 'cyber punk' tarzından daha uzaktı. İstiladan önce eski fotoğraflarda her nasılsa bu şehir aynı öyle kalmıştı, bu yönünü çok etkileyici buluyordum.

Önümden geçen kafalarına iletişim halkası takmış insanlara baktım. Sanırım neredeyse öyle kalmıştı desek daha doğru olurdu.

İletişim halkaları kişiye özel yeni sosyal medyalardı. Çoğu ilk başta şık bir kolye şeklinde piyasaya sürülmüş olsa da o pek tutmamış, yerini gösterişli saç ve yüz aparatlarına bırakmıştı. Herkesin kaşının üstünde kontrol panellerinin takıldığı o ince gümişi çizgi vardı. Böylelikle onlardan bildirimleri, mesajları ve diğer iletişim halkası kullananların profillerini görebiliyorlardı. Bu hükumetlerin işine gelen bir uygulamaydı. Bu sayede insanların gözlerinden kim en son nerede izleyebiliyorlardı. Askeri okulda büyüdüğüm içindir belki de bilmiyorum, bu mecra hiç ilgimi çekmemişti. Sadece görevler için kullandığım saatime bağlı panellerim oluyordu ve bu bana fazlasıyla yetiyordu.

Günümüz dünyasında saatiniz ve parmak izinizle her şeyi yapıyordunuz.

Carmen beni biraz yerimden ittirince kafamdaki şapkayı iyice indirdim ve yoluma baktım. Hayat devam ediyordu, insanların her şeyden daha fazla devam etme gücü vardı.

KOZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin