Selam :)
Tahminimden erken bitirebildim bölümü, ama bu kez biraz kısa oldu diğerlerinden 😊😅
Hadi bakalım, bu kez kafamdakini daha iyi yansıtmaya niyetliyim. Geçen bölüm yapamamıştım.
İyi okumalar!
------
------
Üsten çıkmış, buraya en yakın şehir merkezine gidip bir kafeye oturmuştuk. Gus kendine sade bir kahve ile menüdeki tatlıların neredeyse hepsini alırken ben bir şey sipariş etmemiştim. Belki bir çay alırdım zaman biraz ilerleyince, şu an gerginlikten canım istemiyordu.
Böyle düşününce, zaman kelimesini zihnimde kulllanınca, aklıma şu an muhtemelen nakledilen eleksiyolar geldi. Bunlara vaktimin olmadığını hatırladım. Gus şişe camından farksız, kırmızı çerçeveli gözlüklerini silerken konuşmayı başlatmak için adımımı attım.
"Lens kullanabilirsin ya da son teknoloji kendi kendini ayarlayan dijital versiyonları. Bu şişe dibi camlar ağır değil mi?" diye sorduğumda omuz silkti. Beyaza boyadığı beline gelen örgüsünü işaret ederek,
"Stilimin tamamlayıcı parçası. Garip görününce yanına kimse yaklaşmıyor. Böylelikle zeka seviyesi yerleri süpüren kimseyle muhatap olmuyorum." dedi. Saygı duymaya çalıştım fikrine. Regembestia hakkında belirttiği görüşlerden sonra ona saygı duymak benim için zordu.
"Bak bir anlaşma yapacağız." Asıl konuya dalmıştım, onunla oturdukça geriliyordum. Korkudan veya Adam'a haber verebilecek birine yakalanma riskinden değildi. Gus'a bu defteri verip vermeme konusundaki tereddüdüm, kafamdaki her türlü kâr zarar denkleminin yanıtsız kalması sonucu beni iyiden iyiye germeye başlamıştı.
Vakti zamanında Curtis benim iyileştirme kabiliyetimi keşfettiğinde bunu ana kuruldan saklamış, herhangi bir rapora işlememişti. WDA Askeri bilim ve gelişim ana bilim dalından olmasına rağmen gizlemişti. Bana sadece benim onayıma bıraktığı bir teklifle geldiğinde tabii ki onu kırmamıştım.
Bestiaların 3 kalbi dolayısıyla 3 farklı dolaşım sistemi oluyordu ve bu üçüncü kalp kendini hızlı bir şekilde imha ediyordu. Dolaşım materyali de kaybolup gidiyor, işe yaramaz yapışkan bir sıvıya dönüşüyordu. İçinde ne dolaştığına dair pek çok hipotez kurulmuştu tabii. Sadece doğrulanamıyordu. Bu merak konusuydu, sadece düşmanımızı tanımak için değildi. Onu elde edersek farklı alanlarda işimize yarayabilirdi.
Mesela Curtis, Bestia derilerindeki metali andıran plakalardan zırh yapmıştı bize. Elimdeki deftere yazabileceğimiz yeni bir görünmez mürekkep elde etmiştik ikinci kanaldaki sıvıdan. Bestia dokunaçları elektriği oldukça iyi ilettiğinden savaş sonrası yağmacıların göz bebeğiydi. Karınlarındaki siyaha nazaran daha açık kalan antrasit, yumuşak kısımdan bazı tasarımcılar kıyafet ve bikini tarzı modeller piyasaya sürüyordu. Herkes bir şekilde etinden sütünden faydalanmanın yolunu bulmuşken üçüncü kanala asla erişememiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOZA
Science Fiction"Kelebek öldü." dedim dişlerimi sıkarak. Adam ürpermedi bile. Omuzlarımdaki ceketinin yakasını düzeltti önce, ardından parmaklarını boynuma yönlendirip işaret parmağını ve orta parmağını tam atan nabzımın üzerine koydu. Gözleri o an verdiğim nefesi...