İki hafta sonra
İki haftadır yoongi hyung gelmiyordu. Merak ediyordum acaba o kızla mı diye çünkü ben çıktıktan sonra kız buraya gelip yoongi hyung ile birlikte çıkmış.
Seokjin hyungun sesi ile kendimi toparlayıp önümdeki asitlerle ilgilenmeye başladım. Seokjin odasına girip beni çağırmıştı.
Hemen yanına gittim. Bana önündeki dosyayı gösterdi. Önündeki dosyayı alıp hemen yanımda olan koltuğa oturdum.
"Jungkook okuduğunda göre anlamışsındır. Bak bu fırsatı kaçırma. Senin gibi biri kendini geliştirmeli. Geçenki fırsatı eski profesörün yüzünden itmiştin ama ben buna izin vermem. Şimdi aklını başına topla kabul edersen beraber İsviçre ye gideriz bir buçuk yıl orada kalır buraya profesör olarak dönersin. Yada burada sürünürsün. "
Jin hyung söylediklerine karşı bir nefes aldım
" haklısınız Bay Kim kendimi geliştirmem lazım dosyayı okuyup imzalar getiririm. "
Jin hyung gülümseyip kafasını sallamıştı.
" tamam Jungkook çıkabilirsin ve bu arada iyi karar"Tebessüm edip odadan çıktım. Masama geçicekken açılan kapı ile kalbim parçalandı. Yoongi, yanında bir kadın ile el eleydi. Kadın açık göğüs dekoltesi ve mini eteği ile estetikle kaplanmış bir yüzle iticiliğini belli ediyordu.
Onlar fark etmeden masama gittim. Hırsımdan dosyayı okumadan imzaladım. Dosyayı vermek için Jin hyungun odasına gidecekken yoongi hyung beni durdurmuştu.
"Jungkook buraya bakarmısın?"
Duyduğum ses ile sinirden kendimi kemirsemde hiç birşey olmamış gibi arkamı dönüp ikilinin yanına gittim.
"buyurun Bay Min"
Söylediğim şey ile yüzü değişmişti alışkın değildi sonuçta.
"şey bu kız arkadaşım jihyo. Şuan bir işim çıktı evimide senden başka kimse bilmiyor. Tek yollamakta istemiyorum yani anladın sen jihyo yu eve bırakabilirsin"
Cümlesini tamamlayıp bana bakarak kızın yanağına bir öpücük bıraktı. Sinirlerim alt üst oldu tam ağzımı açacakken. Jin hyung omuzu dan tutup sırtımı göğsüne yasladı.
" Jungkook un işi var evine gidip hazırlanması lazım çünkü yarın benimle isviçre ye gelecek. Senin sevgilini kendi asistanın bıraksın telefonuna konum atarsın bulur."
Jin hyung bana dönüp saçımı karıştırdı
"hadi kook sen git hazırlan yarın bir uzun yolculuk olacak ve uzun bir süre kore ye dönemiyecez"
Bana göz kırpıp, elimdeki dosyayı alıp odasına geri döndü. Yoongi hyung Jin hyung un arkasından bakakalmıştı kızgın bir şekilde
"bay min maalesef hocamın sözünden çıkamam izninizle sizin asistanınıza haber verip çıkarım"
Benim sesim ile bana dönüp bana kafa sallamıştı. Ona arkamı dönüp giderken hem mutluydum hem hüzünlü
................Yoongi
Jin in imalı konuşması ve Jungkook davranışları üzerine asistanımdan her şeyi öğrenmiştim. Jungkook o adamla iki yıla yakın eğitim için İsviçre ye gidecekti. Jungkook bizim hayalimiz olan İsviçre şuan seokjin ile Jungkook gidiyordu.
Neden Jungkook o adamla paylaşmak istemiyordum ki. Evet Jungkook iyi çocuk zeki çocuk Jin bu çocuğu alırsa güçlenecekti. En iyisi olacaktı ama içimde başka birşey vardı. Seokjin Jungkook a yaklaştıkça içimde bir kıpırtı oluyordu.
Evet ben gay değildim ve nefret ederdim. Jungkook bana hisslerini açtıktan sonra ondan daha çok uzaklaştım kendimi tiksinirim diye ilerlettim fakat Jungkook tan tiskinmedim sevmiyordum ama onun bana bakışları beni bitiriyordu.
Ne kadar da yüzünü görmek istemesem, kendimi onun karşısında buluyordum. Şuan her zaman ihtiyaç duyduğum gözler rakibim ile İsviçre ye gidiyordu ve ben hiç birley yapamıyorum.
"yoongi kendine gelll" diye bağırdı. Jihyo nun sesi ile kendime geldim
"yoongi iki saatten beri sana anlatıyorum ama takmıyorsun beni kime anlatıyorum ben yaaa"
Yoongi bir an durup gerçekten saçmaladığımın farkına vardım Jungkook a saçma duygular beslemiyordum o benim hayal kırıklığımdı.
"aşkım pardon dalmışım ne demiştin"
Jihyo anlamış gibi kafa salladı
" boşver sadece seni özledim sevgilim"
Gülümseyip onun yanına gidip dudaklarımı dudaklarına bastırdım.
İyi okumalarr😊😊😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Please Love Me
Teen Fiction11.03.20- 30.10.20 Ben bir hata yaptım, o da sana aşık olmaktı hyung, artık seni sevmiyorum JJK MYG