Belki Başka Bir Hayatta (FİNAL)

169 11 9
                                    

Kim derdi ki homofobik birinin bir çocuk yüzünden homo olacağını. İki üç ay öncesine kadar bana bir erkeğe aşık olacaksın deseler kıçım ile gülerdim.

Ben bu zamana kadar eş cinsel ilişkiler yüzünden bir çok kişi ile kafa etmiştim. Bunlardan biri jungkook tu. Onu hep kardeşim olarak görmüştüm. Jimin den ayırmazdım. Hatta Jimin ile ne kadar kan bağımız olsada jungkook benim için başka birşeydi.

Zamanında bu meseleler yüzünden kalbini çok kırdım. Hata öyle kırmıştım ki benden vazgeçecek raddeye gelmişti. Ona aşağılayıcı bir şekilde bakmam, inat olsun diye başka kişiler ile çıkmam ve beni bırakıp gitmesine sebep olmam.

Sevdiğim bir söz vardır. Yaşatığını yaşamadan ölmezsin. İşte ben bu durma düşmüştüm. Ben ilk kez bir adamı kıskanmıştım, ben bilk kez bir adam tarafından kalbinin kırılacağını tatmıştım ve en önemlisi ben ilk kez bir adam tarafından seviliyordum.

Kendime geç kaldığım için kızıyordum. Bu affetti önceden kırdığım ve kaçırdığım için ama bazen düşünüyorum belki böyle olması daha iyidir. Çünkü jungkook bebek ve çocuksu bir yapısı vardı. Sevecen, meraklı, şaşkın ve sakar kkk. Jungkook İsviçre den döndüğünde bam başka biriydi. Daha çok olgunlaşmış, büyümüş, kas yapmış biriydi işte.

Belki ben o zamanlarda onu kabul etseydim doğruyu yanlışı ayırt edemeyecek bir durumda olabilirdik ve şuanki gibi yan yana olmazdık. Bende haklıyım ama değil mi?

Şuanda iki ay önce gittiğimiz Hollanda'da ki evlenme teklifinden sonra oranın adetlerine göre küçük bir nikah yapmıştık. Geldiğimizde de herkes e söylemiştik. Jimin şaşkınlıktan bayılmıştı. Aptal sevgilisi ile beraber, Jackson ilkten şaşırsada bizim otel deki olaydan sonra böyle birşey yapacağımızı tahmin etmişti. Seokjin, "benden önce nasıl evlenirsin ya, insanda saygı diye birşey kalmamış"diye jungkook a trip atmıştı ve diğerleri evlenmemizden daha çok, benim homo olmama şaşırmıştı. Haklılardı

Şuanda sevdiğim adamın kolları arasında uzanıyor dum. O bebek gibi uyurken onun burnu, kiraz dudakları ve aralarından hafif gözüken tavşan dişlerine, düz bir çizgi halinde olan gözlerine ve beyaz tenine bakıyordum. İyi ki onu tanımışım, iyi ki. Bana gerçek ailenin ne demek olduğunu öğretti. Hem o benim hem ben onun ailesi oldum.

Bu arada jungkook abisi ile barıştı. Nasıl oldu demeyin çok uzun hikaye, annesi ile babası ile hala araları limoni ama annesi ile barışacağını düşünüyorum, babasını affetmesede olur, bıyıklı  hetero.

Sadece barışanlar onlar değil seokjin ile ben de barıştım. O gün tatilden döndükten sonra tebrik için herkes ile sarılıyorduk. Tek seokjin ile be  kaldım. İkimizde pişmandık yaptıklarımızdan ama en çok ben hırsım yüzünden kardeşim dediğim adamı üzdüm. Onunla ilk göz göze geldiğimiz an bütün pişmanlığımla özür diledim. O da dayanamayıp bana sarıldı işte.

Çok hüzünlü, karmakarışık bir hayatımız olmuştu. Ne kadar sonu iyiliğe çıksada hiç istemediğimiz şeyler olmuştu. Belki başka bir hayatta bunlar olmazdı. Acı çekmeden, sadece sevgi ile bağlanırdık. Harbi Başka bir hayatta jungkook ile mi olurdum. Tabi onunla olurdum. Çünkü bizim kaderimiz bağlı.Her başka bir hayatta birbirimizi bulurduk biz.

Bütün düşüncelerimi bir kenara attım. Şuanlık geçmişi düşünmek bize bir şey kazandırmazdı. Geleceğe bakacaktım. Onunla ölene kadar beraber olup, öpüşüp, tartışıp ardından sevişip, barıştığım zamanlara.

Yavaşça dirseğimin üzerinde kalkarak burnuna küçük bir öpücük kondurdum. Sakın aklınızda hergün  böyle kaldırıyorum gibi şeyler düşünmeyin çünkü genelde kalktığımda ya jungkook yerde yatmış olur yada abaza gibi üstüme çıkmış olur. Nadir böyle olması onun için tadını çıkarıyorum

Please Love Me Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin