" Kook, kook, kook"
"yaa hyung biraz daha uyuyayım lütfenn"
" olmaz, işe gideceğiz daha kahvaltı yapacağız"
"hyung ben izin verdim bugün ikimize hiç kimse bir şey diyemez"
"büyümüşte baş profesör olduğu için havada atarmış ama olmaz araştırma var busan a gideceğiz ya"
"tamam o zaman ben kahvaltı süremi uykuya veriyorum, fedakar bir insanım ben"
Yoongi küçük odaya küçük bir kahkaha sundu
"jungkook ya. Maalesef öyle bir prosedür yok, kalk kahvaltı edelim."
Jungkook hışımla kalkıp sırtını başlığa dayayıp offlamaya başladı.
"yaa hyung, ben bu güzel uykum bozulmasın diye, üç kere okuldan atılmaya çalıştım. İki kere iştwn istifa ettim ama nedense şu uykum ile hiç kimse anlaşamıyor. Bir bırakın derdi filan varmı dinleyeyim uykumun. Benimle bir şikayeti varmı bir sorayım rüyamda"
Yoongi bu sefer dışarıdan bile duyulacak kahkaha attı.
"hyung komik değil. Lütfen bırak uyuyayım çıkana kadar"
Yoongi kendine bakan iri tavşan gözlüye dayanamamış.
"off, peki bari giyin çantanı hazırla iki dakikada da çıkana kadar rahat uyursun"
Jungkook bebek gibi ellerini çırpıp kafasını yastığa geri koydu. Üzerindeki yorganı düzeltirken
"teşekkürler hyung ve bu arada şu perdeleri indir 25 dakika 25 dakikadır"
"seninle ne yapacağım ben"
Aradan geçen süre ardından jungkook kalkıp hazırlanmıştı. Yoongi nin kıyafetleri ona küçük gelsede bugünlük idare edecekti.
"hyung ben hazırım çıkabiliriz"
Yoongi jungkook un sesi ile mutfakta hazırlamakta olduğu sandiviçi sarıp jungkook un yanına ilerledi
"tamam, kahvaltı etmedin gidene kadar bunu ye sonra aç kalınca miden yanıyor bütün gün kıvranıyorum acıdan"
Yoongi hyung elime tıtuşturduğu sandiviçi gülerek bir ısırık aldım.
"ıhhmm çok lezzetli hyung, teşekkür ederim"
Yoongi küçüğüne gülümseyip. Jungkook a ilerledi. Dudağının kenarına sürülen krem peyniri silip gülümsedi ardından Jungkook u belinden tutup evden çıktı.
Jungkook yoongi nin yaptıklarına çok şaşırmıştı. Arabaya binen kadar yüzüne bakmıştı.
Yoongi ile jungkook araba süresinde konuşup, gülüp durdular. Yaklaşık yarım saat sonra labaratuvarın önüne geldiler.
Jungkook ile yoongi arabadan inip girişe doğru ilerlerken önümüzde hızla duran araba yoongi beni bugün ikinci kez belimden tutup geri çekti.
"yavaş be bu ne hız, öldürmeye mi çalışıyorsunuz bizi"
Aracın kapısı açılınca içinden çıkan Jackson ile derin bir nefes aldım.
"kusura bakma ama değer verdiğim bir kişi telefonlarıma cevap vermeyince ve onu görünce nerede olduğunu mereka ediyor Bay Min"
"pardon Bay Wang ama sizin değer verdiğiniz kişi, benim beş altı yıllık öğrencim, kardeşim. Sizden daha çok tanıdığım ve ona hiç bir zaman zarar vermiyecek kişiyim. Yani endişelenmeye gerek yok"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Please Love Me
Teen Fiction11.03.20- 30.10.20 Ben bir hata yaptım, o da sana aşık olmaktı hyung, artık seni sevmiyorum JJK MYG