Please Love Me

Kahvaltım

Busan da ki araştırmalarımız bitmiş, Seoul e dönmüştük. Ne kadar da benimle kal desem de beni dinlememiş evine gitmişti.

Bugün pazar olduğu için öğlene kadar yatmıştım. Şimdi ise jungkook un bana aldığı mavi leylak ı sulamıştım. Her çiçeğe baktığımda aklıma jungkook gelip gülümsüyordum. Aklıma gelen fikir ile yatak odama gidip telefonumu elime alıp jungkook un numarasını tuşladım.

Minik kedim/ Kook

Aloo.

Sevgilim, Günaydın

*kıkırtı* günaydın  mı? Aşkım saat bir oldu. İnsanlar bu saate genelde televizyon karşısında veya dışarı çıkıp gezmeden olur.

Hahaha. Onlar insanlar için, ben normal insan değilim ama ultra zeki biriyim dinlenmem lazım. Hem nasıl sabah sabah kalkıp kahvaltı ederler ki

*kahkaha* aşkım sen haklısın benim dediğim insanlar için kediler için geçerli değil. *kıkırtı*. Yani insanlar sabah uyandıklarında güçlü olmak için sabah sabahta olsa kahvaltı ederler

Dedi, uyanmamak için kahvaltısına ayırdığı süreyi uykuya veren kişi. Dur dur ne idi" ben uyumak için okuldan atılmak istedim. Uyumak için işten kovulmak istedim hyung "tabi bunları diyen de jungkook değildi*kıkırı*

Gülüşünü özlemişim onu fark ettim.

Bence onun için o güzel poponu kaldırıp sevgilinin kolları arasına gelip sevgilin ellerinden yemek yemen lazım ki daha çok gülüşümü duy.

Hım anladım. Galiba birileri de beni özlemiş

Evet bazen doğru düşünebiliyorsun ve bu kedi şuan aç ve sevgili ile kahvaltı yapmak için bekliyor.

Sakin ol bebeğim, yarım saate gelirim yanına, kendine iyi bak... seni seviyorum

Bende, bende seni seviyorum

...

Telefonu kapatıp hemen mutfağa koştum. Jungkook için ona çilekli süt yapacaktım.
Hemen malzemeleri hazırlamıştım. Çilekleri blendera koyup güzelce karıştırdıktan sonra sütü ilave ettim. Bir yarım saate kahvaltı sofrasına son tabakları koyup beklemeye başladım. Yakında gelirdi.

O gelene kadar televizyonun önünde ki koltuklara oturmuş telefona bakınmaya başladım. Bir kaç dakika sonra kapı çalınca sevinçle yerimden kalkıp kapıya doğru koştum. Kapıyı açmadan önce yanda ki aynadan kendime baktım. Saç tutamlarımı düzeltip güler yüzle kapıyı açtım.

Karşımda jungkook u görünce daha çok gülümsesemde içimde bir yerlerde bu affet nasıl tek başına buraya gelebilir diye kızıyordum. İlk üç düğmesi açık bırakmış bir beyaz gömlek ve baldırlarını belli eden dar bir kot şort.

"H-hoşgeldin sevgilim"

Bana gülümseyip içeri girmişti. Ayakkabılarnı çıkarmak için eğilirken onu baştan süzüyordum. Dışarıdan gelen konuşma sesleri ile gözlerimi jungkook tan çekip sitenin girişinde jungkook a bakan kızlara baktım.

Dur dur dur o yellozlar benim sevgilimin muhteşem vücuduna mı bakıyor. Evet tam bir tapılası vücud var ama bir tek ben bakarım.